Ekmeleddin Mehmet İhsanoğlu doğal bir politikacı değil. Daha çok akademisyen ve dokuz yıl İslam İşbirliği Örgütü’ne başkanlık eden bir diplomat. Ülkenin iki büyük muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’yle Milliyetçi Hareket Partisi, cumhurbaşkanlığı seçiminde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a karşı İhsanoğlu’nu destekliyor. Ancak İhsanoğlu’nu, seçmenleri ikna edebilmek için zorlu bir mücadele bekliyor.
İhsanoğlu’nun seçim sloganı “Ekmek için Ekmeleddin”. Slogan, adayın ilk ismiyle ekmek sözcüğü arasındaki benzerliği yansıtıyor.
Yumuşak konuşan 70 yaşındaki İhsanoğlu seçim kampanyasını açarken Türk toplumundaki sosyal ve dini bölünmeleri gidermek için aday olduğunu vurguladı.
Ekmeleddin İhsanoğlu cumhurbaşkanı olursa türban takan muhafazakar bir Müslüman kadına ya da Gezi Parkı protestolarına katılan bir kişiye hakaret edilmesine ya da haklarının çiğnenmesine izin vermeyeceğini söyledi.
Türkiye, toplumun laik ve dindar kesimleri arasındaki gerginlikler yüzünden sarsılmış bulunuyor. Üç dil konuşan seçkin bir akademisyen olan İhsanoğlu kendisini bu iki kesim arasında köprü kuracak bir kişi olarak takdim ediyor.
Bir Türk din bilimcinin oğlu olarak Kahire’de doğan İhsanoğlu hem dindar bir kişi hem de ilahiyat profesörü. Uzmanlar uzlaşma mesajının seçim yarışında önde giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldığını söylüyor.
Brüksel’de Carnegie Avrupa Enstitüsü’nde görevli uzman Sinan Ülgen iki adayın cumhurbaşkanlığı konusunda çok farklı görüşlere sahip olduğunu söylüyor.
Ülgen, şöyle knuşuyor: “Ülkeyi nasıl yönetecekleri konusunda farklı görüşleri savunarak yarışıyorlar. Erdoğan karar yetkisine sahip bir siyasetçi olmayı sürdürmek istediğini söylüyor. İhsanoğu ise şimdiki gibi günlük siyasete daha az karışan bir cumhurbaşkanı olarak kalacağını belirtiyor. Ancak Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ülkede çok az tanınması kendisi için bir dezavantaj.”
İhsanoğlu, üçüncü aday, Halkların Demokratik Partisi eşbaşkanı Selahaddin Demirtaş gibi büyük mali desteğe sahip başbakana kıyasla sınırlı kaynaklara sahip.
Gözlemciler bunun İhsanoğlu için önemli bir dezavantaj yarattığını söylüyor. Resmi ve özel medya başbakanı desteklediğinden İhsanoğlu’nun, dindar kişiliği nedeniyle oy çalabileceği Erdoğan’ın muhafazakar seçmen kitlesine ulaşma yeteneği kısıtlı kalıyor.
Sinan Ülgen İhsanoğlu’nun adaylığını destekleyen laik ve orta-sol Cumhuriyet Halk Partisi’nden bazı kesimlerin İhsanoğlu’nun adaylığına karşı direndiklerini belirtiyor.
Ülgen bunu şöyle açıklıyor: “İhsanoğlu yavaş yavaş tanınıyor. CHP içindeki katı laik kesimler, Kemalistler’in çekinceleri kalkabilir. Yine de asıl önemli olan katılma oranı. Eğer bu oran yüzde 80-85 olursa bu bazı CHP’lilerin sandık başına gitmediğini gösterir. Bunun sonucu Erdoğan’ın seçimi ilk turda kazanma şansı artar.”
Bazı danışmanları, Erdoğan’ın seçimi ilk turda kazanacak oyu kolayca alacağını söylüyor. Bu iyimser tahminlere rağmen Erdoğan son günlerde İhsanoğlu’na yönelik eleştirilerini arttırdı.
Gözlemcilere göre Erdoğan’ın eleştirilerini sertleştirmesi İhsanoğlu’nu ciddi bir tehdit olarak gördüğünü gösteriyor.