Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, Washington'da biraraya geldiği Trump yönetimi yetkililerinde Türkiye ile ilişkileri daha ileriye götürme yönünde güçlü bir irade gördüğünü söyledi. Çavuşoğlu, "Hem FETÖ hem YPG konusunda bizim tutumumuzu çok iyi anladıklarını gördüm, olumlu sinyaller aldım" dedi
Çavuşoğlu, Amerika'nın yen Başkanı Donald Trump'ın yemin töreni kapsamındaki etkinliklere katılmak için geldiği Washington'da temaslarının ardından Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Basın toplantısına El Bab'da yaşamını yitiren 5 Türk askerinin ailelerine başsağlığı dileyerek başlayan Çavuşoğlu, Washington ziyareti kapsamında birçok etkinliğe katıldığını ve yeni yönetimde görev alacak bazı isimlerle ikili görüşmeler de yaptığını bildirdi.
Çavuşoğlu, Trump'ın Dışişleri Bakanı adayı Rex Tillerson, Savunma Bakanı James Mattis, Maliye Bakanı adayı Steve Mnuchin, Konut ve Kentsel Gelişim Bakanı adayı Ben Carson gibi birçok yeni bakan ve bakan adayıyla görüşme fırsatı bulduğunu belirtti.
Bakan Çavuşoğlu bunun yanında Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan, Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Ed Royce ve İstihbarat Komitesi Başkanı Devin Nunes'ün da aralarında olduğu bazı senatör ve milletvekilleri ile değişik eyaletlerin valileriyle görüşmeler yaptığını kaydetti.
Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ile de telefonda görüştüğünü aktaran Çavuşoğlu, Graham'a "PKK ile PYD arasında bir farkın olmadığı" şeklindeki görüşünü her platformda dile getirdiği için teşekkür ettiğini anlattı.
"İlişkilerimizi daha ileriye götürmek için güçlü irade gördüm"
Görüşmelerinde yeni yönetime dair edindiği izlenimleri paylaşan Çavuşoğlu, "İkili ilişkilerimizi daha ileriye götürmek için ve daha da güçlendirmek için güçlü bir irade gördüm. Görüştüğüm tüm bakanlar ve diğer yetkililer Türkiye'yle ilişkileri çok daha güçlendirmek istediklerini vurguladılar" diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin ABD'den belli beklentileri ve hassasiyetlerinin bulunduğuna, özellikle Fethullah Gülen'in iade süreci ve Amerika'nın YPG'ye desteği başta olmak üzere ilişkilerde yakın geçmişte bazı sorunlar yaşadıklarına işaret ederek, "Biz bunları yeni yönetimle aşacağımıza inanıyoruz" ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Verimli bir ziyaret olduğunu söyleyebilirim. Görüştüğüm tüm kişilerin Türkiye'ye yönelik verdikleri sıcak mesajlar...Ayrıca Sayın Trump'ın yakın ekibiyle, danışmanlarıyla da görüşme fırsatım oldu. Bizim gerek ABD ile olan ilişkilerimizin geleceği bakımından gerekse ABD ile birçok bölgesel konularda işbirliği bakımından olumlu izlenim elde ederek ülkemize döneceğiz."
"FETÖ konusunda olumlu sinyaller aldık"
Çavuşoğlu, Türkiye'nin ABD'den Fethullah Gülen'i iade etmesi talebine yeni yönetimin nasıl baktığına ilişkin izleniminin sorulması üzerine, Washington'a yemin töreni dolayısıyla geldiği için konuların detayına fazla inmediklerini, genel anlamda görüştüklerini belirterek, "Ama FETÖ ile ilgili zaten yeni yönetimin düşüncelerini biliyorsunuz. Kampanya zamanında da daha sonrasında da gördük. Ama bu görüşmelerimizde de aynı mesajları aldık" diye konuştu.
Fethullah Gülen'in iade süreci ve "FETÖ"nün nasıl bir örgüt olduğu konusunda muhataplarına bilgiler verdiğini ve olumlu sinyaller aldığını bildiren Çavuşoğlu, yeni yönetime de Türkiye olarak bu konudaki tüm taleplerini ve ortaya çıkan yeni delilleri tekrar ileteceklerini söyledi.
"İki başkan biraraya gelecek, yol haritası belirleyeceğiz"
Çavuşoğlu, Trump'ın ilk ziyaretlerinden birisini Türkiye'ye yapması ihtimaline dair bir soruyu da şöyle yanıtladı:
"Henüz başkanın programı net değil ama Başkan'ın yakın ekibiyle yaptığımız görüşmelerde en kısa süre içinde iki başkanı biraraya getirmemiz gerektiği konusunda hemfikir olduk. İki başkan biraraya gelecek. Bir yol haritası belirleyeceğiz. Birçok sorunlar var. Bölgesel sorunlar var. Tüm bu sorunların üstesinden gelebilmek ve işbirliğimizi artırmak için bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz. İki başkanın biraraya gelmesinden sonra onların aldığı karar ve verdikleri talimatlar neticesinde biz de bu yol haritasının uygulanması için çalışmaya devam edeceğiz. Başta Tillerson olmak üzere görüştüğümüz tüm muhataplarımla bunu değerlendirdik."
"Hem FETÖ hem de YPG konusunda tutumumuzu çok iyi anladıklarını gördüm"
Görüşmelerinde YPG meselesi hakkında nasıl sinyaller aldığı ve YPG'ye geçmişteki ziyaretleri Türkiye'de tepki çeken ABD'nin IŞİD'le Mücadele Koalisyonu Özel Temsilcisi Brett McGurk'un görevinde kalacak olmasına dair düşüncesinin sorulması üzerine de Çavuşoğlu şunları söyledi:
"McGurk daha önce YPG'nin üniformasını da giydi. Buna gösterdiğimiz reaksiyonu da çok iyi hatırlarsanız. Bu tür malesef adımlar esasen Türkiye'de Amerikan karşıtlığının artmasına sebep oldu. Muhataplarımızla Amerika'daki Türkiye karşıtlığı ve Türkiye'deki artan Amerikan karşıtlığına karşı güven artırıcı adımlar atmamız gerektiğini de gündeme getirdik.
Elbette YPG ile ilgili konuları da net bir şekilde gündeme getirdik. YPG'nin PKK'dan farkının olmadığını, bu sene İstanbul ve Kayseri'de, geçen sene Ankara'daki terör saldırılarının sorumlularının Suriye'deki YPG kamplarından geldiğini bir kere daha hatırlatarak, böyle bir terör örgütüne ihtiyaç duymadığımızı ve Suriye'de Rakka başta olmak üzere DAEŞ'e karşı operasyonda birlikte daha etkin bir şekilde sonuç alıcı bir stratejiyle mücadele edebileceğimizi ve başarabileceğimizi söyledik. Teröre karşı başka bir terör örgütüne güvenmenin ya da destek vermenin, bel bağlamanın çok yanlış olduğunu ve Suriye'de sorunu bitirmeyeceğini, tam tersi Suriye'de sorunların devam edeceğini vurguladık.
Muhataplarımın da bunu çok iyi anladığını gördüm. FETÖ konusunda da zaten tutumları bellidir. Hem FETÖ konusunda hem YPG konusunda bizim tutumumuzu çok iyi anladıklarını gördüm, olumlu sinyaller de aldım."
"El Bab'da koalisyonun desteği sembolik"
Çavuşoğlu bir soru üzerine, El Bab'da koalisyon kuvvetlerinin şu ana kadar verdiği desteğin "çok fazla şeyi değiştirmediğini, bunun çok ciddi bir destek olmadığını, sembolik bir destek" olduğunu belirtti.
Bakan Çavuşoğlu şunları kaydetti:
"Amerika kendisine göre 20 km'nin altındaki bölgeye destek vermeyeceğini söyledi. Niye 20 km'nin altındaki operasyona destek vermiyorsunuz? Oradaki operasyon DAEŞ'e yönelik. DAEŞ'e yönelik bir operasyonda niye sınırlama yapıyoruz, amaç ne? Çok net, YPG bir önceki yönetime baskı yaptı. Yani 'Türklere destek verirseniz DAEŞ'e karşı, biz Rakka operasyonuna katılmayız, ya da sizinle işbirliği yapmayız' dedi. İşte bir terör örgütüyle işbirliği yapmanın mahsurları. Sonra o terör örgütünün bu şekilde esiri olabiliyorsunuz, sadece bir terör örgütüne güveniyorsanız. Bizim işte daha önceki yönetime yaptığımız eleştirilerin sebebi bu. Bir terör örgütü baskı yapıyor, DAEŞ'e karşı koalisyonun içindeki ülkeler, bizim üslerimizi kullanan o koalisyon içindeki ülkeler DAEŞ'e karşı operasyonumuza havadan destek vermiyor. Bizim kabul edemediğimiz de tam anlamıyla buydu. Sonraki süreçte de sembolik bir hava operasyonu oldu. Rusya'nın bazı destekleri oldu. Bizim hava kuvvetlerimizin El Bab'da DAEŞ hedeflerini vurduğunu sizler de takip ettiniz."
"DAEŞ'e karşı çok daha etkili stratejiyle işbirliğiyle yapacağız"
Türkiye olarak bu konuda daha iyi işbirliği beklediklerini. bu beklentilerini yeni yönetime de aktardığını ifade eden Çavuşoğlu, "DAEŞ'e karşı mücadelede çok daha etkili stratejiyle işbirliği yapacağımızı tüm muhataplarım görüşmelerimizde bana söyledi. Bundan da şüphemiz yok zaten. Biz de buna hazırız" dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye olarak tüm koalisyon toplantılarında net şekilde DAEŞ'e karşı hangi somut adımların atılması gerektiğini, özel kuvvetlerle beraber kara operasyonunun şart olduğunu vurguladıklarını belirterek, "Bugün bu tutumumuzda da yine haklı çıktık, haklı olduğumuzu da herkes görmeye başladı" diye konuştu.
Daha fazla özel ve yerel güçlerle DAEŞ'i hem Rakka'dan hem El Bab'dan hem de Musul'dan temizleyebileceklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Zaten bu üç şehirde yenilgiye uğradıktan sonra diğer yerlerde de tutunması mümkün değil. DAEŞ'i yok edebilmek için bu üç şehirde başarılı olmamız gerekiyor ama doğru stratejilerle ve operasyon sonrasını da iyi planlamamız gerekiyor" ifadesini kullandı.
"Bataklığı kurutmanın en iyi yöntemi siyasi çözüm"
Çavuşoğlu, "Amerika'da yeni yönetimle beraber Suriye sorunun çözümünün hızlanacağını düşünüyor musunuz?" şeklindeki bir soruyu yanıtlarken de, "Elbette DAEŞ'e karşı operasyon önemli ama diğer taraftan siyasi çözüm olmazsa, burası bataklık olarak devam ederse başka terör örgütleri ortaya çıkar. Bataklığı da kurutmak lazım. Bataklığı kurutmanın en iyi yönetimi de siyasi çözümdür" dedi.
Siyasi çözüm konunusunda Rusya ile yürüttükleri çabalara değinen Çavuşoğlu, Astana görüşmeleriyle ilgili olarak, "Amacımız bu görüşmelerden sonuç elde etmek. Ateşkesi daha da pekiştirmek. İhlalleri azaltmak ve siyasi süreci hızlandırmak. Buradan elde edilen sonuçların Cenevre sürecine katkı sağlamasını arzu ediyoruz. Kozmetik bir şekilde siyasi çözümler değil, gerçekten bir siyasi geçiş için iki tarafın da samimi olması, nasıl bir Suriye istedikleri ve Suriye'nin geleceğine dair vizyonunu ortaya koyması lazım" diye konuştu.
Çavuşoğlu bir gazetecinin, "Obama döneminde olmayan ama şimdi Trump döneminde somut olarak beklediğiniz gelişmeler neler?" şeklindeki sorusu üzerine, Türkiye'nin hassasiyet gösterdiği bazı konuların varlığına işaret ederek, "Somut olarak bir önceki dönemde bu hassas konularda beklentilerimiz karşılanmadı. Yani FETÖ ile ilgili beklentilerimiz malesef karşılanmadı. Aynı şekilde YPG ile ilgili beklentilerimiz karşılanmadı. Bu konular bizim için elbette hayalkırıklığıydı" dedi.
"Yeni yönetimle ciddi bir görüş ayrılığımız yok, birbirimizi çok iyi anlıyoruz"
Görüşmelerinde bu konuları değerlendirdiklerini ve Türkiye olarak beklentilerini dile getirdiklerini yineleyen Çavuşoğlu, "Yeni yönetimle şu anda ciddi bir görüş ayrılığı yok. Ama bunların detaylarını resmi bir şekilde bundan sonra görüşmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Çavuşoğlu, "Her ülkeyle her konuda hemfikir olacağız" diye bir kuralın olmadığına işaret ederek, "Ama birbirimizi çok iyi anladığımızı ve yeni yönetimin ve Başkan Trump'ın tüm bu olaylara çok gerçekçi bir perspektiften baktığını daha önceki konuşmalarında da, bu ziyaretimizde de net bir şekilde gördük" dedi.
Cenevre'deki Kıbrıs müzakereleriyle ilgili bir soru üzerine de Çavuşoğlu, Türk tarafı olarak bugüne kadar yapıcı bir tutum sergilediklerini ama sonsuza kadar da müzakerenin olamayacağını belirterek, "Bunun bir son fırsat penceresi olduğunu düşünüyoruz ve bu fırsatın da kaçırılmaması gerekiyor" ifadesini kullandı.
Your browser doesn’t support HTML5