CHP İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçim çalışmalarına çok kısa bir süre kala bugün Beykoz’daydı. İlk olarak Hz. Yuşa Türbesi ziyaretiyle güne başlayan İmamoğlu ve beraberindeki heyet, türbede dualar etti. İmamoğlu, türbe ziyareti sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“En büyük duam insanımızın mutlu şekilde geleceğe bakması”
İmamoğlu, “İnsanımızın burada dileklerinin olduğuna dair bir gelenek var. Bu inanca göre dualarımızı ettik. Bu inancımızı ya da temennilerimizi hem burada hem de birçok manevi yerde aynı şekilde dile getirdik. Öncesiyle ilgili şunu söylemek isterim, İstanbul'da 3,5 aydır, şu gibi diyelim, İstanbul'un ara yollarına, sokaklarına, mahallelerine, her yere gittik diyebilirim. Gördük ki, insanların gerçekten kalbi kırık ve birbirleriyle konuşmuyorlar. Neredeyse soğuk bir kalbe dönmüş gibi, siyasi kararlarından dolayı ya da günümüzün koşulları, insanların tavırları, gerçekten kalpler kırık. Çok sıkıntılar birikmiş, onu gördük. Bunlar, ziyadesiyle bizi üzdü açıkçası. Bunları tamir etmek lazım. Umut çok önemli. İnsanlara tekrar umut vermek, insanların bu güzel kentte, 16 milyon halkımız, insanımız, mutlu bir şekilde geleceğe bakması gerekiyor. En büyük duam da bu olmuştur” diye konuştu.
“Tam da baharın güzel günlerindeyiz. Umudumuzu beslemek istiyorum” diyerek sözlerine devam eden İmamoğlu, “Bu toprakların o kadar derin ve güzel düşünürleri, o kadar güzel miraslar bıraktılar ki bize, tekrar kalplerin yumuşaması, İstanbul'un gerçek yolunu bulması, herkesle kucaklaşması, herkesin birbirine samimi ve sıcak bir şekilde ortam yaratılması konusunda yol birliğimizi anlattık. Bu, karşılık buldu. Bütün o kötü manzaralardan kendimize bir umut çıkarttık. Gerçekten bunun toplumda karşılık bulması, güler yüzle bizi karşılaması çok değerli. Toplumda, kadınları ve gençleri anlattık. En değerlisi çocukları konuştuk. Çocuklar, bu ülkenin geleceği. Çocuklara dair çok şey yapmamız lazım. Çünkü, yaşadığımız bu kentte belki bugün biz yaşıyoruz ama çocuklarımıza, hatta torunlarımıza mirası konuşuyoruz. İstanbul çok değerli. Atatürk'ün 'Bu güzel vatan, çocuklarımız için cennet gibi yapılacak bir vatandır' sözü var. Bence bunların hepsi çok kıymetli, güzel sözler” ifadelerini kullandı.
Ekrem İmamoğlu, basına yaptığı açıklamanın ardından türbe çevresinde bulunan esnafı da ziyaret etti.
35 yıldır türbe çevresinde esnaflık yapan Ayşe İnce, “Allah o çocuğun yolunu açık etsin. Onun kalbinde iman kuvveti var. Rabbim onunla olsun inşallah. Gerçekten başa geçeceğini inanıyorum” diye konuştu.
Daha sonra Beykoz ilçesinin Çubuklu Mahallesi'ne geçen İmamoğlu, mahalle meydanında halka konuşma yaptı.
CHP Seçmeni: ‘Birleştirici Başkan İstiyoruz’
Konuşmayı dinleyenler arasında bulunan Halil Karslıoğlu, “Düşlerimde görüyorum inşallah kazanacak. Kazanacağını da hissediyorum. Böyle bir hizmet eden başkan istiyorum. Öyle onu bunu çekiştirenleri değil. Birleştirici, bütünleştirici bir başkan istiyoruz bizi ayrıştıran bir başkan istemiyoruz” dedi.
Ekrem İmamoğlu’nu halkın içinden biri olarak gördüğünü ifade eden emekli memur Hafize Taykan, İmamoğlu’nu samimi gördüğü için desteklediğini söyledi.
Taykan, ”Çok mütevazı birisi. Yürekten inandığım ve güvendiğim için kendisini destekliyorum. Ayrımcılık yapmıyor. Gözümüzle değil, yüreğimizle istiyoruz kendisini. 5 puan farkla da secimi kazanacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Emekli olan Muhammed Balcı, Ekrem İmamoğlu’nu desteklemesinin sebeplerini şöyle sıralıyor:
“Genç, dinamik, entelektüel, farklı bir boyut. Bu saydıklarımın hepsine baktığımızda verimli olacağın düşünüyorum. O yüzden de takdir ediyorum ve beğeniyorum.”
Emekli Öğretmen Ayşe Çalık 25 yıldır İstanbul’da yaşadıklarına baktığında endişeli olduğunu belirtti ve ekledi:
“Benim çocuğum yok ama ben bu ülkenin çocukları için endişeleniyorum. Gençleri için endişe ediyorum. Vebal almamak için her şeyi takip ediyorum. İmamoğlu’nu kazanmayı hakkettiğine inanıyorum. Aslında onun da değil halk olarak bizim hakkettiğimize inanıyorum. Büyük bir fark düşünmüyorum ama yüzde 52’de olsa alacak.”
Özel sektörde işçi olarak çalışan Aysun Karatop, “Güzel konuşmaya hasret kaldık. Yıllardır bağır bağır nereye kadar? Artık bir şeylere dur demenin zamanı geldi” ifadelerini kullandı.