Uluslararası Para Fonu (IMF) Çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD, Avrupa ve diğer ülkeler tarafından belirli sektörlerde inovasyonu yönlendirmek amacıyla sanayi politikasında yürütülen son girişimlerin ekonomik büyümeyi arttırmak için ilaç olmadığını belirtti.
IMF, yakında yayınlanacak Mali Gözlem raporunun bir bölümünde, sanayi politikasının iyi uygulandığı takdirde inovasyonu teşvik edebileceğini ancak tarihin, politika hataları, yüksek maliyetler ve diğer ülkelerdeki olumsuz yayılmalara ilişkin uyarı niteliğindeki örneklerle dolu olduğunu söyledi.
IMF Mali İşler Dairesi Direktör Yardımcısı Era Dabla-Norris, yüksek maliyetler ve kaynakların olası büyük miktarda yanlış tahsisi göz önüne alındığında, esas olarak sübvansiyonlara ve vergi indirimlerine odaklanmanın risk oluşturduğunu söyledi.
IMF yetkilileri, ülkeleri, daha geniş uygulamalı yeniliği teşvik etmek için vergi teşvikleri de dahil daha geniş kapsamlı politikalar benimsemeye çağırdı.
Dabla-Norris, hükümetlerin son yıllarda kamu Ar-Ge'sini finanse etmekten uzaklaştığını ve özel sektör faaliyetlerine yönelik sübvansiyonların neredeyse üç katına çıktığını, ancak özel sektör faaliyetlerinin daha yüksek olmasının üretkenlik artışına yol açmadığını söyledi.
İlgili Haberler OECD ülkelerinde gıda enflasyonu Ukrayna savaşı öncesine döndü: Ortalama genel enflasyon 5,7, Türkiye 67,1 ile en baştaDebla-Norris, "Eğer daha fazla uygulamalı araştırma yapılmasını istiyorsak, vergi teşviklerinin sadece pazar güçlerini pekiştirmek için bu tür vergi teşviklerini kullanan büyük yerleşik firmalarla sınırlı değil, geniş firma grupları için de daha erişilebilir olmasını sağlamalıyız" dedi.
Ocak ayında da IMF, küresel ekonomi ve ticaretteki genel büyümenin, binlerce yeni ticaret kısıtlamasının baskısıyla tarihsel ortalamanın oldukça altında kaldığı konusunda uyarıda bulunmuştu.
Dabla-Norris, teknolojik açıdan daha az gelişmiş ülkelerin eğitime, ulaşım altyapısına ve dijital becerilere yatırım yaparak başka yerlerde geliştirilen teknolojinin yayılmasını teşvik eden politikalara daha fazla odaklanması gerektiğini de söyledi.
Dünya Ticaret Örgütü: “Küresel ürün ticareti beklenenden daha yavaş toparlanacak”
Dünya Ticaret Örgütü’nden (DTÖ) yapılan açıklamada da küresel ürün ticaretinin bu yıl toparlanması gerektiği, ancak 2023'te son 30 yıldaki üçüncü düşüşün ardından, önceden beklenenden daha yavaş bir şekilde toparlanacağı belirtildi.
DTÖ, enflasyon baskılarının hafifletilmesinin, ürün ticareti hacminin geçen yılki %1,2'lik düşüşün ardından 2024'te %2,6 ve 2025'te %3,3 artmasına yardımcı olacağını söyledi. DTÖ daha önce 2024'te %3,3'lük bir artış öngörmüştü.
Aynı zamanda DTÖ, jeopolitik gerilimler, artan korumacılık ve Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırıların halihazırda Avrupa ile Asya arasındaki ticareti başka yöne çevirdiği, kötüleşen Ortadoğu krizi nedeniyle ticaretin parçalanmasından kaynaklanan riskler konusunda da uyarıda bulundu.
2023 öncesinde küresel ticaret, DTÖ'nün 1995'te kurulmasından bu yana yalnızca iki yılda düşmüştü. Küresel ticaret, 2020'deki salgın sırasında %5, 2009'daki küresel mali kriz sırasında ise %12'nin üzerinde düşüş yaşamıştı.
2023 yılında, yüksek enerji fiyatlarının ve enflasyonun etkisinin en yoğun olduğu Avrupa'da ithalat talebi özellikle zayıf kalmıştı.
DTÖ, 2024 tahminine yönelik risklerin aşağı yönlü olduğunu ve tahmin aralığının eksi %1,6 ile artı %5,8 arasında olduğunu da açıkladı.