Bu yemek okulunun eğitmenleri mülteciler
Your browser doesn’t support HTML5
Londra'nın merkezindeki Migrateful aşçılık okulunda şefler Najee ve Sanobar, Suriyeli meslektaşları Faten'in çok sayıda kişiye, ülkesine özgü, nesilden nesile aktarılan yemek tariflerini öğretmesine yardımcı oluyor.
Katılımcılar çiftlere ayrılıyor ve her bir ekip menüde yer alan kısır, tavuk döner ve kızarmış patatesli patlıcan yahnisi gibi altı yemekten birini yapmakla görevlendiriliyor.
Najee ve Sanobar rehberlik etmek ve hatta yardım etmek için hazır bulunurken, mutfak, bir taraftan sohbet bir taraftan da doğrama, çınlayan tencere ve tavaların neşeli bir kakofonisine ve kaynayan yağdaki sebzelerin cızırtılı sesiyle şenleniyor.
Fonda geleneksel Ortadoğu müziği çalıyor ve üç saatlik dersin sonunda öğrenciler ve eğitmenler emeklerinin meyvelerinin tadını çıkarmak için birlikte masaya oturuyorlar.
Taliban 2021'de iktidarı ele geçirdiği Afganistan'dan kaçan sanatçı Najee için yemek pişirmek ve başklarıyla yemek paylaşmak, insanları yakınlaştıran bir yoldaşlık duygusu yaratıyor.
Najee, "Birlikte yemek pişirip paylaştığınızda bir bağ kuruyorsunuz. Birlikte yemek yediğinizde insanlardan bir şeyler öğreniyorsunuz. Onların kültürlerini, hayatlarında neler yaptıklarını öğreniyorsunuz. Onlardan da bir şeyler öğreniyorsunuz" diyor.
Najee, İran, Türkiye, Yunanistan ve Fransa'dan geçerek köprü altlarında ve tren istasyonlarında uyuduğu yaklaşık dokuz aylık tehlikeli bir yolculuğun ardından Haziran 2022'de İngiltere’ye ulaşmış.
Başlangıçta Londra'nın güneyinde İngiliz hükümetine ait bir merkezde kalan Najee, çalışamamak ya da okuyamamak ve yabancılarla aynı evi paylaşmak gibi zorluklarla mücadele etmiş.
"İlk birkaç ay depresyondaydım. Odamda çok fazla kaldım," diyor.
Ancak, çoğunlukla mülteci ve göçmenlerin çalıştığı bir yardım kuruluşu olan Migrateful'a katıldığında rutini değişmiş ve depresyonu atlatmış.
"Gerçekten çok etkilendim. Başlangıçta gergin olduğunu itiraf etsem de herkes çok nazikti" diyor.
Najee, Eylül 2023'te mülteci statüsü almasıyla beraber artık çalışma yasağı olmadığından, ders vererek ve evlere yemek servisi yaparak gelir elde edebiliyor.
Sanobar Majidova ise, çocuklarına daha iyi bir eğitim sağlamak için ülkesi Özbekistan'dan İngiltere'ye gitmiş.
"İngilizcem sıfırdı. Dört çocuğumla evde oturuyordum ve zor zamanlar geçiriyordum" diyen Majidova ilk başlarda çocuklarını mutlu etmek için her gün internette onlara pişirebileceği yeni tarifler aradığını söylüyor.
Bir arkadaşı aracılığıyla Migrateful'u duyduktan sonra, mutfak tutkusunu bir kariyere dönüştürebileceğini fark eden Majidova şu an, 2016 yılında UNESCO tarafından "Yemeklerin Kralı" ilan edilen Özbek pilavının nasıl pişirileceğini başkalarına öğretiyor.
Migrateful'un kurucusu Jess Thompson, "İngiltere’ye gelen ve uyum sağlamakta zorlanan, İngilizcelerine güvenmeyen veya yasal olarak çalışmaları engellenen göçmenleri destekliyoruz" diyor.
"Şimdiye kadar yaklaşık 38 farklı milletten kişiyle çalıştık, yani çok sayıda heyecan verici mutfak var" diyen Thompson ve ekibinin birlikte çalıştıkları kişiler özellikle Ortadoğu, Afrika, Güneydoğu Asya ve Latin Amerika'daki ülkelerden zorunlu göç yaşayanlar.