Türkiye’de ikisi yabancı ülke vatandaşı 6 insan hakları eylemcisinin tutuklanması, gerek içeride, gerekse dışarıda kınandı. Uluslararası topluma Türkiye’ye karşı harekete geçme çağrısı yapıldı. Çağrılar geçen yılki darbe girişiminin ardından yürürlükte olan OHAL çerçevesinde yapıldı.
Aralarında Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye direktörü İdil Eser ve Helsinki Yurttaşlar Derneği üyesi Özlem Dalkıran’ın da bulunduğu 6 insan hakları savunucusu hakkında tutuklama kararı verildi. Tutuklananlar arasında bir Alman ve bir de İsveç vatandaşı bulunuyor.
Aktivistler, bilgisayar verilerinin korunmasıyla ilgili bir atölye çalışmasına katıldıkları sırada gözaltına alınan 10 kişilik grubun üyesiydi. Uluslararası Af Örgütü Türkiye araştırmacısı Andrew Gardner’a göre tutuklamalar, sivil topluma yönelik saldırılarda yeni bir tırmanışın göstergesi:
Gardner: 'Hukuk komedisi'
Yaşananları “Tam bir hukuk komedisi” diye niteleyen Gardner, “Türkiye’de insan haklarını savunmanın suç kapsamına girdiği açık. Bu bizim için varoluşsal bir tehdit” diye konuştu.
Tutuklu kişilerin hiçbirine resmi suçlama yöneltilmedi. Ancak terör örgütünü destekleme suçlamasıyla karşı karşıya kalmaları bekleniyor. Hüküm giymeleri durumunda bunun cezası 10 yıl ve OHAL kapsamında savcılar, bu suçlamalara sıkça başvuruyor.
Darbe girişiminden sonra OHAL’in ilanından bu yana 50 bini aşkın kişi hapse atıldı. TBMM OHAL’ın süresini 3 ay daha uzattı.
'AB için sınav zamanı'
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktörü Yardımcısı Gauri van Gulik, son tutuklamaların AB açısından Ankara’ya karşı tavır alması için kritik bir sınav olduğunu kaydediyor. Avrupa Birliği’nin bu kişilerin serbest bırakılması konusunda henüz ses çıkarmadığının altını çizen Gullik, “Avrupa Birliği yeteri kadar güçlü davranmadı. Bu gerçekten bir test anı” diyor.
Ancak bazı Avrupalı diplomatlar, Ankara’yla açık bir sürtüşmeye girilmesinin, AB’nin Türkiye üzerinde yeterince baskı kuramıyor olmasından dolayı ters tepebileceğini savunuyor.
Sinclair Webb: 'Türkiye'deki insan hakları konusu AB'nin önceliği değil'
İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair Webb, Avrupalı diplomatlarla olan görüşmelerinde Brüksel’in başka öncelikleri olduğu izlenimini edindiğini söylüyor. Sinclair Webb, bu önceliklerin terörle mücadele ve göç olduğunu, bundan dolayı AB’nin Türkiye’deki insan hakları konusuna yeterince eğilemediğini belirtiyor.
Türkiye geçen yıl Avrupa’ya göçmen akışını kısıtlamak amacıyla AB’yle anlaşma imzalamıştı. Gözlemcilere göreyse, Türkiye’nin Suriye ve Irak’a sınır komşusu olması nedeniyle istihbarat servisleri Ankara’nın terörle mücadelede işbirliğini kritik önemde görüyor.