“Katalog suçlar” sebep gösterilerek Instagram’a geçen hafta uygulanan erişim engeli sürerken, yasağa dair “ifade özgürlüğüne engelleme” davası resmen açıldı.
2 Ağustos’ta getirilen yasağın gerekçesi olarak, Türkiye’de internet ortamıyla ilgili yasal düzenleme dayanak gösterilmişti. Ancak İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD) kurucusu Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve Avukat Kerem Altıparmak, sosyal medya platformu Instagram’a “katalog suçlar” gerekçesiyle erişim yasağı getirilmesine karşı bugün Anayasa’ya aykırılık dilekçesini yargıya sundu.
Hukukçular, Türkiye’deki adli tatil nedeniyle nöbetçi mahkeme konumundaki Ankara 13. İdare Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruyla acilen erişim engelini sonlandırılması yönünde karar alınmasını talep etti. Hukukçular, idari mahkemeden Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yetkisi aleyhine dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne taşımasını da talep etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise, erişim engelini kaldırmak için Instagram ve çatı şirketi Meta tarafından “özür” dinlenmesi beklentisini açıkladı.
İlgili Haberler Erdoğan sosyal medya platformlarını “dijital faşizm” ile suçladı, Instagram’a erişim engeli sürüyorUraloğlu, bugün Tatvan Turistik Tren seyahati tanıtımında soru üzerine Instagram yetkilileriyle görüşmelere devam edildiğini bildirdi.
Uraloğlu, “Çok uzamadan bizim hassasiyetlerimizi dikkate alacaklar. Biz de gereken hassasiyeti gösteriyoruz. Toplumda bu gösterdiğimiz refleksin karşılığı olduğunu görüyoruz. Bir şirketin, sosyal platformun kendi kuralları varsa; bizim ülkemizin de kanunları ve kuralları var ve bunlara herkes uymak zorunda. Süreci anlık, dakikalık yakın takip ediyoruz. Detaylı iki toplantı yapıldı, anlık bir haberleşme var. İstediğimiz gereklilikler yerine getirildiği takdirde bizde erişim engelini kaldıracağız. Bir özür beyanları halen yok. O zaman bizde kendi değerlerimizi, kanunlarımızı koruyacağız” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
Malezya Başbakanı Enver İbrahim’in paylaşımını kaldıran Instagram’ın özür dilediğini hatırlatan Uraloğlu, kendilerinin yasakçı bir yaklaşımda olmayacaklarını belirtti.
Uraloğlu, Instagram’a yönelik yasaklamayı kaldırmak üzere “özür” şartını vurgulayarak, eğer isterlerse dakikalar içerisinde engellemeyi kaldıracaklarını söyledi.
Ne yaşanmıştı?
Instagram’a erişim engeli, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un geçen hafta X’te yaptığı bir paylaşımda Instagram’ı eleştirmesi sonrası gelmişti.
İlgili Haberler Türkiye'de Instagram'a erişim engeliHamas Siyasi Büro lideri İsmail Haniye 31 Temmuz’da Tahran’da İran’ın yeni cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katıldıktan sonra öldürülmüştü. Altun, Instagram üzerinden Haniye hakkında bir paylaşım yapmış ancak bu paylaşım platform tarafından kaldırılmıştı.
31 Temmuz tarihli paylaşımında Altun, "Heniye'nin şehadeti dolayısıyla insanların taziye mesajı yayınlamasını herhangi bir gerekçe göstermeden engelleyen sosyal medya platformu Instagram'ı da şiddetle kınıyorum. Bu çok açık ve net bir sansür girişimidir. Küresel sömürü düzenine ve adaletsizliğe hizmet ettiğini defalarca göstermiş olan bu platformlara karşı ifade özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Her fırsatta ve her platformda Filistinli kardeşlerimizin yanında olacağız" ifadelerini kullanmıştı.
Meta ayrıca, Haniye’nin cenazesinden Facebook üzerinden canlı yayın yapan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın paylaşımını kaldırmıştı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Basın Müşaviri Burak Orhan da bugün X paylaşımında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Haniye’nin ölümü sonrası Instagram’da paylaştığı başsağlığı mesajının da kaldırıldığını açıkladı.
“Telafisi imkansız zararlar olacağı için ivedilikle yürütmenin durdurulması gerekiyor”
Prof. Dr. Yaman Akdeniz, VOA Türkçe’ye değerlendirmesinde, Anayasa Mahkemesi’nin 10 yıl önce Twitter ve YouTube ile ilgili verdiği kararlarını emsal kabul etmek gerektiğini ve bu nedenle Instagram kullanıcıları açısından erişim engeli devam ettikçe doğacak zararlar dikkate alınarak acilen yasağı kaldıracak karar alınması gerektiğini söyledi.
Instagram kullanıcısı sıfatıyla ifade özgürlüğü ihlali yaşadıklarını belirten Akdeniz, BTK aleyhine açtıkları davada, kurumun savunma görüşü alınmaksızın acilen yürütmeyi durdurma kararı verilmesini talep ettiklerini açıkladı.
Akdeniz, “Aynı zamanda BTK’nın Instagram’a erişim engeli getirdiği kararı kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Bu nedenle de dava başvurumuzda, Anayasa'nın 40. maddesinde güvence altına alınan yetkili makama başvuru hakkı ihlali olduğunu belirtiyoruz. Anayasa Mahkemesi, sosyal medya platformlarıyla ilgili tüm kararında, idari ve yargısal makamlar tarafından internet sitelerine erişimin engellenmesi şeklindeki kısıtlamanın zorlayıcı bir nedene dayanmadığını ve bunun yeterli bir gerekçeyle gösterilmediği belirtmiştir” dedi.
Akdeniz, “AYM’nin de belirttiği üzere ‘internet konusunda yapılacak düzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların çok hassas davranmaları gerektiği açıktır.’ Bu bağlamda, Instagram tarafından 31 Temmuz 2024’te kamuoyuna açıklanan şeffaflık raporuna göre BTK’nın talepleri yerine getirilirken ve katalog suçlar bakımından hukuka aykırı davranılmazken, Instagram’a uygulanan topyekun erişim engelleme uygulaması keyfi, ölçüsüz ve hukuka aykırıdır” diye konuştu.
Instagram tartışması sonrasında yeni kısıtlamalar olabilir mi?
Ankara’da dava başvuru sürecini yürüten Avukat Kerem Altıparmak, AK Parti iktidarı tarafından sosyal medya alanına yönelik kontrol etme mücadelesi yürütüldüğünü belirterek, Instagram’a yönelik yasaklamayla birlikte yeni bir yasa değişikliği hazırlığı da yapılabileceğini söyledi.
Instagram yasağına gerekçe gösterilen 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”un 2017’de yürürlüğe girdiğini anımsatan Altıparmak, “Baktığımızda 5651 sayılı yasa 14 defa değiştirildi. Her değişiklikte bir yasak, bir engelleme, bir değil aslında birçok yasak ve engelleme getirildi. Muhtemeldir ki bütün bu çatışma ve tartışmadan sonra yeni yasama döneminde 5651'e bu kez yeni bir değişiklikle yeni kısıtlamalar getirmeyi de planlayabilir hükümet” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Altıparmak, “Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidar olma gücünü kullanarak, geleneksel medyayı Türkiye'nin egemenlik alanı içerisinde olduğu için dilediği gibi dizayn edip kontrol edebilir hale geldi. Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), anlamlı anlamsız çok sayıda ceza kesiyor televizyonları, otosansüre zorluyor vs. Tüm bu engelleme ve yasaklara rağmen internet ortamı daha bir özgür olanak sunuyor insanlara. Birçok işsiz kalan televizyoncu bildiğiniz gibi, örneğin kendi YouTube kanallarını açtılar, oradan yayın yapıyorlar. Vatandaşlar, tüm engellemeleri ardı arkası kesilmeyen soruşturma ve davalara rağmen sosyal medyada paylaşım yapıyorlar. Sosyal medya alanını tamamen bir zapturapt altına almak mümkün olmadığı için bitmez bir güreş mücadelesi gibi sürekli işte bir gözdağı vermeler, bunu yerli ve milli olmamakla itham etmeler şeyle karşı karşıyayız. O yüzden bu mücadelenin, bu çabanın kolay kolay da biteceğini zannetmiyorum” diye konuştu.
Uluslararası şirketlerce de özgürlüğü savunmak üzere mücadele verildiğini ve direnç gösterildiğini söyleyemeyeceğini belirten Altıparmak, “Türkiye'deki mahkemelerle muhatap olan geleneksel medya şirketleri ve vatandaşlardan farklı olarak burada çok daha büyük bir uluslararası görünürlüğü, bilinirliği olan şirketler var. Onun için onlar da bambaşka dengeleri gözetiyorlar. Sadece Türkiye’nin her istediğini her durumda yapmak çok uzun vadede lehlerine olmayabilir” ifadesini kullandı.
“İsmail Haniye paylaşımları kaldırıldığı için engelleme yapılması hukuken mümkün değil”
Altıparmak, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 10 yıl önceki YouTube kararında sosyal medya söz konusu olduğunda çok hızlı karar verilmesi gerektiğine hükmettiğini anımsattı.
Altıparmak, yine Yaman Akdeniz ile birlikte açtıkları Youtube ve Twitter dava örnekleri itibariyle 2024 yılında 48 milyon kullanıcısı olan Instagram’a yönelik erişim engeline karşı da acilen karar verilmesi gerektiğini söyledi.
Bu nedenle adli tatil olmasına rağmen nöbetçi mahkeme olan Ankara 13. İdare Mahkemesi’nin hızlıca olumlu karar alması gerektiğini kaydeden Altıparmak, BTK’nın Instagram’a yasaklamasına gerekçe olarak hangi katalog suça aykırı paylaşım tespit edildiğini açıklamadığını, dolayısıyla ortada bir bahane yaratma durumu olduğunu söyledi.
“Şimdi İsmail Haniye meselesi gerekçesiyle topyekün yasaklama kararı alınması, Türkiye’de hukukun nasıl araçsallaştırıldığının tipik bir örneği” diyen Altıparmak, 5651 sayılı yasada aslında vatandaşlara, herhangi bir paylaşımı kaldırıldığında yargıya başvurma hakkı tanınmadığını işaret etti.
Altıparmak, “Şimdi Fahrettin Altun’un kendi içeriğinin Instagram’da kaldırılması nedeniyle veya herhangi bir vatandaş kaldırılması nedeniyle bir yargı yoluna başvuramaz. Çünkü yasada ona ilişkin bir hüküm yok. Dolayısıyla evet katalog suç iddiası bir bahane. ‘Katalog suç olarak sayılan suçlarla ilgili içerik vardı, Instagram onu kaldırmadığı için engelledik’ deniyor ama şimdi o içerik neydi, açıklanmıyor. Bahane yaratılmış belli ki” diye konuştu.
AYM’nin internet ortamındaki içerik kaldırılması kararlarına karşı “masumiyet karinesi ihlali” dediğini de hatırlatan Altıparmak, CHP’nin başvurusu üzerine BTK’ya verilen bu yetkiyle ilgili AYM’nin verdiği iptal kararı nedeniyle, şimdi de Instagram’a topyekün erişimi engellemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu dile getirdi.