İnternet Bağımlılığına Karşı Ailelerin Sorumluluğu Büyük

Türkiye'de akıllı mobil cihaz kullanımındaki artış ile birlikte "internet bağımlılığı" kavramı ve bu konuda ailelere düşen rol de tartışılıyor.

“İnternet Bağımlılığı” terimini uluslararası literatüre kazandıran ismin 1996 yılında Amerikan Dr. Ivan Goldberg olduğu kabul ediliyor. Geçmişte kötü alışkanlıkları işaret etmek üzere sağlığa zararlı maddeler kategorisindeki sigara, alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı için "bağımlılık" deniliyordu. Şimdi aşırılıklar için örneğin internette sörf yapma, ağ üzerinden oyun oynana, "selfie" çekerek sosyal ağlarda paylaşma gibi faaliyetleri aşırı düzeylerde yapmak böylece internet ortamında çok fazla zaman geçirilmesi için de kullanılıyor.

Türkiye'deki internet ortamındaki alışkanlıklara ilişkin son durumu ise istatistik kurumu TÜİK, 2019 yılı verileriyle ortaya koydu. 2019 yılı araştırmasına göre; Türkiye'de internet kullanımı oranı 16-74 yaş arası bireylerde geçen yıl yüzde 72,9 iken bu yıl yüzde 75,3'e yükseldi. Aynı yaş grubunda cinsiyet itibariyle internet kullanımında farklılık olduğu da görüldü. İnternet kullanımı oranı, erkeklerde yüzde 81,8 iken kadınlarda yüzde 68,9 seviyesinde kaldı. Türkiye'de evlerde internet ortamına erişim oranı 2018'de 83,8 iken bu yıl 88,3 oranına yükseldi.

İnternet aracılığıyla alışveriş yapılmasına ilişkin duruma bakıldığında ise, geçen yıl yüzde 29,3 olan bu oran 2019’da yüzde 34,1 olarak açıklandı. İnternetten yüzde 67,2 oranıyla giyim ve spor malzemeleri alımı yapılırken kitap, dergi gibi basılı yayınlar alışveriş oranı yüzde 20,2 oranında kaldı.

"Aileler yemek sırasında internet kullanmamalı"

Türkiye'de internet kullanımında artış yaşanması yanı sıra özellikle oyun ve sosyal medya platformları nedeniyle bağımlılık ortaya çıkıyor. ValueWalk internet sitesini kaynak alan Türkiye Bilişim Derneği, ülkede internet bağımlısı oranını toplam nüfusun yüzde 5’i olarak değerlendiriyor.

VOA Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Rahmi Aktepe'ye göre; internet kullanımında yarar mı zarar mı sağlanacağı konusunda aile belirleyici oluyor. İnternet bağımlılığı psikiyatrik hastalık olmasının yanı sıra bedensel sorunlara da yol açıyor.

Sigara, alkol gibi alışkanlıkların toplumda "kötü" kabul edildiğini hatırlatan Aktepe, internet bağımlılığının da en az kötü alışkanlıklar kadar tehlikeli görülmesi gerektiğini söyledi. İnternet kullanımında özellikle çocuklar ve gençler açısından ailelere görev düştüğünü vurgulayan Aktepe, “Diğerlerinin kötü olduğunu herkes biliyor, bunu yapmayın diyebiliyorsunuz ancak internet bağımlılığı pek de öyle değil” diyerek önce ebeveynlerin sorumlu davranma bilinci oluşturması gerektiğini kaydetti.

Aktepe, "Yetişkinler de internet bağımlısı olabilir ancak amacımız gençler ve çocuklarımızı korumak. Ebeveynler çok dikkatli olması gerekir ki çocuklarımız ve gençlerimiz internet bağımlısı olmasın. Çocuklar aileleri kendilerine bir model olarak seçiyor. Aileler internet, cep telefonu, bilgisayar gibi şeyleri çocukların önünde çok fazla kullanmamaları gerekiyor. Örneğin şifrelerin bilinmesi, yemek sırasında cep telefonu, internet, bilgisayarların kullanılmasının engellenmesi kültürünü geliştirilmesi gerekiyor" diye konuştu.

‘’Bilişim teknolojileri çağında bu lüksten vazgeçemeyeceğimiz için önlemlerini almamız gerek” diyen Aktepe, bu önlemlerin sadece resmi kurumlar ve sivil toplum eliyle yeterli olmayacağını, mutlaka ailelerce dikkatli davranılması gerektiğini söyledi.

Bilişim Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ali Yazıcı da, internet bağımlılığı oranlarında gelişmiş ülkeler ile diğer ülkeler arasında çok büyük farklar olmadığını dile getirdi. Bu nedenle Türkiye'deki durumu dünyadaki araştırma sonuçlarıyla paralel değerlendirmek gerektiğini işaret eden Yazıcı, “Bu bağımlılığın ilacı, tedavisi yok. Yetişkinlerde dünya ortalaması yüzde 7 olan bağımlılık oranı genç kesimlerde yüzde 20-25'lere kadar çıkıyor. Güvenli internet ve sosyal medya kullanımı eğitimi gelişmiş ülkelerde anaokulunda başlıyor. Dünyada kötü örnekler var çocuklarımızın internet kullanımında ailelere büyük sorumluluk düşüyor” dedi.