Son 20 yıldır hayatımıza yoğun bir şekilde giren İnternet, gerçek hayatta yaşadığımız birçok faaliyeti de sanal ortama kazandırdı. Artık insanlar internette buluşuyor, alışveriş yapıyor ve bilgi ediniyor. İnternet aynı zamanda yasadışı faaliyette bulunan hırsız ve teröristlere de büyük imkanlar sundu. Nefret dolu söylemler yayan kesimler de internetten büyük yarar sağlıyor. New York ve Los Angeles’ta faaliyet gösteren Simon Wiesenthal Merkezi, bu tarz söylemlere yer veren binlerce İnternet sitesi, blog sayfası ve sosyal paylaşım siteleri bulunduğuna dikkati çekiyor.
Yılbaşı günü Mısır’ın İskenderiye kentinde bir Kıpti kilisesine düzenlenen bombalı saldırıdan bir ay sonra İnternet’te bir uyarı yayınlandı. Uyarıda Katolikler’den Mısır’daki Müslüman-Hristiyan çatışmasına karışmaması istendi, aksi takdirde yeni saldırı uyarısı yapıldı.
Kasım 2009’da, Teksas’ta bir askeri üste düzenlenen silahlı saldırının hemen ardından, saldırgan internette övüldü. Övgünün sahibi Yemen’de olduğu sanılan Amerika doğumlu radikal imam Enver el Avlaki’ydi. Avlaki şunları söylüyordu:
“Evet, Nidal Hasan benim öğrencilerimden biriydi ve bu son derece gurur verici. Nidal Hasan’dan ve yaptığı kahramanlıktan gurur duyuyorum.”
Wiesenthal Merkezi yöneticilerinden Haham Abraham Cooper, Avlaki’nin İnternet’te yaydığı mesajla insanları cinayete teşvik ettiğini söylüyor:
“Burada nefret tescillendi. Teksas’taki saldırganın nefreti övülüyor ve yaptığı iş teşvik ediliyor.”
Cooper, radikallerin interneti nefret duygularını yaymak için kullandığını ve başkalarını kışkırttığını söylüyor.
Merkezin araştırmacılarından Rick Eaton, tüm dünyada nefret ve ırkçılık duyguları yayan 14 bin internet sitesi olduğunu söylüyor. Bu sitelerden biri, beyaz ırkı ve Hitler’i övüyor. Diğerleri Endonezya’da terörü savunuyor ya da Pakistan’da cihat çağrısı yapıyor.
Bir başka site çocuklar arasında ırkçılık yayıyor. Sitedeki bir video oyunda bir savaş uçağı, Haiti’deki yoksul siyah çocukları bombalıyor. Eaton’a göre, internet nefret duyguları yayan insanlara büyük kolaylık sağlıyor. Tehditlere maruz kaldığı için görüntülenmek istemeyen Eaton şunları söyledi:
“İnternette bu mesajlar virüs gibi yayılıyor. Bir ırkçı grup internete video koyuyor ve o video yüzlerce başka siteye kopyalanıyor.”
Teröristleri internete koydukları mesajlarla izlemek neredeyse imkansız. Akamai Technologies şirketinden Thomas Leighton bunun nedenini şöyle açıklıyor:
“İnternet kullanıcılara güven esasına göre oluşturuldu. Çünkü internet kötü niyet taşımayan kişilerin bulunduğu üniversite ve devlet kurumlarında geliştirildi.”
Abraham Cooper, nefret söylemi yayan kişilerin herkes gibi İnternet’te birbirini kolaylıkla bulabildiğini söylüyor:
“Sivil toplum örgütleri insan hakları ve sivil toplumları teşvik eder. Biz de aynı araçları kullanırız. İsveç’te Roman halkına ya da diğer mağdur azınlıklara yardım eden kişilere ulaşabilirsiniz.”
Cooper, polis ve ailelerin dijital ortamda nefret ve şiddeti teşvik eden söylemleri yayan kişilerle başa çıkacak yollar geliştirmesi gerektiğinin altını çiziyor.