Irak ve Suriye İçin Tezkere TBMM’de

Turkey's newly appointed prime minister, Binali Yildirim speaking at the Turkish Parliament in Ankara, May 24, 2016

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak ve Suriye’ye yönelik sınır ötesi operasyon düzenlenmesiyle ilgili 2 Ekim’de süresi dolacak Başbakanlık tezkeresi bir yıl daha uzatılmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sevk edildi. Meclis, 1 Ekim’de resmen açıldıktan sonra ilk gündem maddesi tezkere olacak ancak AKP ile MHP’nin “evet” oyu vereceği kesin iken CHP’nin oyu merak konusu.

Anımsanacağı üzere; AKP dönemindeki Irak’a PKK terör örgütünü hedef almak amacıyla ilk tezkere, 17 Ekim 2007’de TBMM’de 526 milletvekili katılımıyla yapılan oylamada AKP, MHP ve CHP’nin “kabul” demesiyle 507 oyla geçmişti. HDP, 19 “ret” oyu vermişti. Bu tezkere 6 kez HDP haricinde TBMM’deki diğer üç parti desteğiyle kabul edilmişti. Suriye’deki iç savaş başlaması üzerine AKP Hükümeti, Irak yanı sıra Suriye’yi kapsayacak şekilde tezkereyi 2012 yılında düzenlemişti. Irak ve Suriye sınır ötesi askeri operasyon düzenlenmesiyle ilgili hazırlanmış tezkere, ilk olarak 4 Ekim 2012’de 449 milletvekili katılımıyla yapılan oturumda AKP ve MHP’nin “kabul” demesiyle 320 oyla onaylanmıştı. CHP’nin, Türkiye’nin Suriye’deki iç savaşa müdahil olmaması için “ret” dediği oylama öncesinde görüşmeler ise kapalı oturumda gerçekleştirilmişti. 2013 ve 2014 yıllarında CHP’nin “ret” tavrı devam etmişti. Ancak CHP, 4 Eylül 2015’teki Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetki bir yıl süreyle uzatılmıştı. Geçen yıl 1 Kasım Genel Seçimleri dolayısıyla seçim tatiline gitmesi gerekli TBMM, 3 Eylül günü tezkere için olağanüstü olarak toplandı. CHP, “kabul” oyu vermeye karar verince üç parti tarafından el kaldırılmasıyla tezkere kabul edildi. Geçtiğimiz yıllar içerisinde HDP’nin “ret” oyu tavrında ise değişiklik olmadı.

Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon ile ilgili 2 Ekim’de süresi dolmuş olacak tezkereyi 30 Ekim 2017’ye değin uzatacak yeni tezkere, Meclis’e geldi.

İlk kez Binali Yıldırım’ın Başbakan olarak imza attığı tezkerede, özetle şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye’nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan gelişmeler ve süregiden çatışma ortamının ulusal güvenliğimiz açısından taşıdığı risk ve tehditler, gerek nicelik gerekse nitelik bakımından artmıştır. Ülkemiz komşumuz Irak’ın toprak bütünlüğünün, millî birliğinin ve istikrarının korunması büyük önem atfetmektedir. Diğer taraftan, Irak’ın kuzey bölgesinde silahlı PKK terör unsurlarının varlığını sürdürmesi, ülkemizin güvenliğine yönelik doğrudan bir tehdit oluştura gelmektedir. DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin Suriye’nin kuzeyindeki mevcudiyeti devam etmekte, bu terör örgütleri ülkemize yönelik silahlı eylemler ve bombalı intihar saldırıları gerçekleştirmektedir. Öte yandan, Suriye’de altıncı yılına giren çatışma ortamında, rejim, halka yönelik zulüm, şiddet ve saldırılarını, terör gruplarına desteğini, etnik ve mezhepsel politikalarını sürdürmektedir. Bu durum karşısında, Irak ve Suriye’den kaynaklanan, ulusal güvenliğimize tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı, uluslararası hukuktan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin ulusal düzeyde tespit edilerek hayata geçirilmeye devam olunması elzemdir.”

Tezkerede, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğüyle ilgili kararları da anımsatıldı. Türkiye’nin DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadelesi amacıyla faaliyetlerini sürdüreceği de hatırlatıldı.

Tezkereye “Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye’deki tüm terörist örgütlerden ülkeye bundan sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı ulusal güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gerektiği takdirde sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması, bu kuvvetlerin Hükümet’in belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkân sağlayacak düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması” gerekçe gösterildi. Bu gerekçeler çerçevesinde, TBMM tarafından Hükümet’e verilen yetkinin 2 Ekim 2016’dan itibaren 30 Ekim 2017’ye kadar uzatılması talep edildi.

CHP’nin oyunda değişiklik olacak mı?

Şimdi yeni tezkere doğrultusunda geçen yıl oy rengini “kabul” olarak değiştiren CHP’nin, TBMM’de nasıl tavır alacağı merak edildi. Suriye topraklarında TSK’nın karadan askeri güç kullanımı Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında devam ederken; CHP’nin “ret” oyu veremeyeceği gündemde. Ancak geçen yıl CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasıyla “kabul” oyu kullanma kararı alınmış olmasına rağmen partiden 20 milletvekili “ret” oyu kullanmıştı. Dolayısıyla CHP içerisinden yeniden Suriye’ye askeri harekat düzenlenmesine karşı sesler olması bekleniyor.