İran’ın başkenti Tahran’da 16 Eylül 2022’de örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra ölen Mahsa Amini, ölümünün birinci yılında İstanbul ve Diyarbakır’da anıldı.
Your browser doesn’t support HTML5
İstanbul Kadıköy’deki etkinliğe yaklaşık 300 kadın katılırken İstanbul polisi, eylemin başında 10 kişilik İranlı kadın grubun miting alanına girmesine izin vermedi. Bu durumu fark eden kadınlar, alandan çıkarak polis yetkileriyle konuşarak İranlı aktivistlerin eyleme katılmasını sağladı.
“Yaşasın kadınların enternasyonal mücadelesi”, “katledilen kadınlar isyanımızdır”, “Mahsa’nın saç telleri kadar alacaklıyız”, “kadınların isyanı sarsacak dünyayı” yazılı dövizler taşıyan kadın eylemciler, sık sık Türkçe “susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” ve Kürtçe “jin jiyan azadi” (kadın yaşam özgürlük) şeklinde slogan attılar.
“İran’da da Türkiye’de de diktatörler ve onların toplumsal dayatmaları benzer”
Türkçe ve Kürtçe okunan açıklamalarda, Türkiye’nin İran’la kurduğu ekonomik ve siyasi ilişkiler eleştirildi.
Açıklamalarda, “Mahsa Amini’nin öldürülmesinden sonra İran’da büyüyen direnişi selamlamak, İranlı kadınlarla dayanışmak için Türkiye’de sokaklara çıktık. Bugün bir kez daha yan yanayız. İran’da, Türkiye’de ve her yerde diktatörlere karşı özgürlük demeye devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz; İran’da da Türkiye’de de diktatörler ve onların toplumsal dayatmaları benzer. Bugün bu topraklarda erkek şiddetine karşı mücadelemizle kazandığımız yasalar, ne içtiğimiz, cinsel yönelimimiz, cinsiyet kimliğimiz, güvenceli bir yaşam hakkımız hepsi tehdit altında, hepsi saldırı altında” dendi.
İranlı Karimi: “İran’da molla rejimi halk arasında çökmüş durumda”
Eyleme katılan az sayıda İranlı’dan biri olan Efruz Karimi, İranlı kadınların Amini’nin ölümü sonrası büyük mücadele verdiğini ve bunun belli bir zaman sonra sonuca dönüşeceğini söyledi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Karimi, “Bir yıl geçti Mahsa Amini’nin ölümünün üzerinden ama İranlılar çok büyük mesafe kat ettiler. Çok büyük mücadeleler verdiler, öldürüldüler, hapse atıldılar ama yine mücadeleye devam ediyorlar. Sadece sokaklar değil, İran’da molla rejimi çökmüş durumda halk arasında. Ama tabii ki sokaklara çıkamasalar da devam ediyorlar. Ve ben eminim ki bu iyi bir sonuca ulaşacak. Biz de sizin gibi insanız. Ülkeden önce insan geliyor. Bu bugün bizim başımıza geldi, yarın öbür gün sizlerin de başınıza gelebilir” dedi.
“Dünyanın her yerindeki kız kardeşlerimizle dayanışma içinde olmak için buradayız”
Eyleme katılan kadınlardan Eda Sarıyel, “Aslında tek isteğimiz burada bir araya gelip kucaklaşmak Mahsa Amini’yi anmak. Mahsa Amini üzerinden kadın özgürlüklerini dile getirmek ve yapılan baskıyı, işkenceyi tacizi, tecavüzü dile getirmek ona bile tahammülleri yok” sözleriyle polisin eylem başında İranlı kadınları alana sokmak istememesine tepki gösterirken bir başka aktivist Seçil Sanoğlu ise yaşananlara, “Burada barışçıl bir eylem yapmaya çalışıyorduk. İranlı kadınları içeri almamak söz konusu oldu. On fazladan kadın girecek. İranlılar bu duyguyu paylaşmak istiyorlar. Buna bile izin verilmeyecekti neredeyse. Bunun için mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden buraya geldik. Dünyanın her yerindeki kız kardeşlerimizle dayanışma içinde olmak için buradayız” sözleriyle tepki gösterdi.
“Yan yana gelerek daha yaşanabilir bir dünya kurabiliriz”
Üniversite öğrencisi Başak Belhan ise İranlı kadınlarla dayanışma içinde daha özgür bir dünya kurma mücadelesi için eyleme katıldığını belirtti.
Belhan, “Bir üniversiteli kadın olarak kadınların sokakta, üniversitede, kampüste daha rahat yaşaması, kazanılmış haklarına müdahale olmadan özgürce yaşayabilecekleri bir dünya için buradayım. Mahsa Amini de saçı görünüyor diye katledildi. Bunun karşısında ancak yan yana gelerek birlikte buna ses çıkararak dayanışmamızı büyüterek daha yaşanabilir bir dünya kurabiliriz. Ben de kadınların daha eşit daha özgür, temel haklarını burada gördüğünüz gibi kullanabildiği bir dünya için buradayım” diye konuştu.
Amini Diyarbakır’da da anıldı
Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı ve Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP) da Diyarbakır’da Amini anma etkinliği düzenledi.
Dağkapı Meydanı’nda düzenlenen etkinliğe katılan kadınlar, Amini’nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemlerim sloganı haline gelen ‘Jin Jiyan Azadi” (Kadın, yaşam, özgürlük) yazılı dövizlerle alanda toplandı. Ellerinde Amini’nin fotoğrafları da bulunan kadınlar eylem öncesi saygı duruşunda bulundu.
“Kürt kadınının tüm Ortadoğu kadınlarına ve halklarına özgür, eşit ve demokratik bir yaşam sunacağına inanıyoruz”
Grup adına açıklama yapan Safiye Akdağ, kadınlara yönelik şiddetin amacının iradelerinin kırılması olduğunu söylerken Amini’nin Kürt kimliğine vurgu yaptı.
Suriye’de IŞİD’e karşı mücadele eden Kürt kadınlarını örnek gösteren Akdağ, “Nasıl ki Kürt kadınları dün Batı Kürdistan'da vahşi çetelere karşı zafer kazanıp dünyada başarının simgesi haline geldiyse, Doğu Kürdistan'da da Jina Eminî şahsında bir Kürt kadını tüm dünya kadınları için özgürlüğün simgesi haline geldi. Gelecekte Kürt kadınının tüm Ortadoğu kadınlarına ve halklarına özgür, eşit ve demokratik bir yaşam sunacağına inanıyoruz” dedi.
YSP milletvekili Türkoğlu: “Bu ülkede savaş sürekli bir hale geldikçe kadına yönelik uygulamalarda devam edecek”
Yeşil Sol Parti Milletvekili Halide Türkoğlu da Amini’nin öldürülmesinin dünyada da yükselen cinsiyetçilik ve milliyetçilikten bağımsız olmadığı savundu.
Dünyadaki kadınların, kadın mücadelesini sahiplendiğine dikkat çeken Türkoğlu, “Kürt kadınları eşit ve özgür bir yaşamı savunuyor. Bizler açık ve net söylüyoruz, bu ülkede savaş sürekli bir hale geldikçe kadına yönelik uygulamalar da devam edecek. Bu savaş, tecrit politikalarından bağımsız değil. ‘Jin jiyan azadî’ tecrit altına alınmaya çalışılıyorsa bu saldırının nedenini iyi görmek gerekiyor. Bunlara karşı ‘jin jiyan azadî’ mücadelemizi daha da büyüteceğiz” diye konuştu.