İran Cuma günü, Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi (IAEA) tarafından kabul edilen ve Tahran'ı işbirliği yapmadığı gerekçesiyle kınayan karara karşılık olarak bir dizi “yeni ve gelişmiş” santrifüjü devreye sokacağını açıkladı.
İngiltere, Fransa, Almanya ve ABD tarafından IAEA’nin 35 ülkeden oluşan yönetim kuruluna sunulan karar tasarısı, Haziran ayında sunulan benzer tasarının ardından geldi.
Karar, İran'ın nükleer programı konusunda tansiyonun yükseldiği ve Tahran'ın nükleer silah geliştirmeye çalıştığından korkulan bir dönemde geldi. İran ise nükleer silah geliştirmeye çalıştığı iddialarını defalarca reddetti.
AFP'ye konuşan iki diplomat, Çin, Rusya ve Burkina Faso'nun karşı oy kullandığı karar tasarısının 19 lehte, 12 çekimser oyuyla kabul edildiğini söyledi. Venezuela ise oylamaya katılmadı.
İran Dışişleri Bakanlığı ve İran Atom Enerjisi Dairesi tarafından yapılan ortak açıklamada, “İran Atom Enerjisi Dairesi Başkanı, çeşitli tiplerde önemli sayıda yeni ve gelişmiş santrifüjün devreye sokulması da dahil etkili önlemlerin alınması talimatını verdi” denildi.
Santrifüjler, gaza dönüştürülen uranyumu çok yüksek hızda döndürerek zenginleştiren ve bölünebilir izotop madde (U-235) oranını arttıran makineler.
İran tarafından yapılan ortak açıklamada, “Aynı zamanda, IAEA ile teknik ve güvenlik işbirliği geçmişte olduğu gibi ve İran tarafından yapılan anlaşmalar çerçevesinde devam edecektir” denildi.
İlgili Haberler ABD ve Avrupa ülkeleri nükleer programı konusunda işbirliği yapmadığı gerekçesiyle İran’ı kınayan tasarı sunduİran Atom Enerjisi Dairesi sözcüsü Behruz Kamalvandi Cuma günü yaptığı açıklamada yeni önlemlerin çoğunlukla uranyum zenginleştirme ile ilgili olduğunu söyledi.
İran devlet televizyonuna verdiği demeçte Kamalvandi, “Farklı türde gelişmiş makinelerin kullanımıyla zenginleştirme kapasitesini önemli ölçüde arttıracağız” dedi.
Tahran'da yaşayan siyasi analist Hadi Muhammedi AFP'ye yaptığı açıklamada, İran'ın misilleme önlemlerinin “(Batı'nın) bu düşmanca eyleminin geri çekilmesi ya da müzakerelerin başlaması halinde geri döndürülebilir olduğunu” söyledi.
Yasal yükümlülükler neler?
Muhammedi, “Provokasyon döngüsünü İran başlatmadı -- Batı tarafı bir karar almadan da... eğer gerçekten görüşmelerin peşindeyse, müzakere ortamı yaratabilirdi” dedi.
2015 yılında İran ve dünya güçleri, nükleer programının kısıtlanması karşılığında Tahran'a uygulanan uluslararası yaptırımların hafifletilmesini öngören bir anlaşmaya varmıştı.
Ancak ABD'nin 2018 yılında dönemin başkanı Donald Trump yönetiminde anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ve ağır ekonomik yaptırımları yeniden uygulamaya koyması İran'ın kendi taahhütlerinden geri adım atmaya başlamasına neden oldu.
İran'ın hukuk ve uluslararası işlerden sorumlu dışişleri bakan yardımcısı Kazım Garibabadi Perşembe günü, İran'ın olası bir sonraki adımı konusunda uyarıda bulundu.
İlgili Haberler İran: “Müzakere etmeye istekliyiz ancak baskı altında değil”Garibabadi gece geç saatlerde devlet televizyonuna verdiği mülakatta “İran, Avrupa ülkelerine gönderdiği resmi bir mektupla, yaptırımların geri getirilmesi mekanizmasının devreye girmesi ve Güvenlik Konseyi yaptırımlarının yeniden uygulanması halinde NPT'den çekileceğini açıklamıştı” dedi.
2015 anlaşması, İran'ın taahhütlerini “önemli ölçüde yerine getirmemesi” durumunda tetiklenebilecek bir “yaptırımların geri getirilmesi” mekanizması içeriyor.
Bu da pek çok yaptırımın yeniden uygulanmasına olanak sağlayabiliyor.
Tahran 2021'den bu yana nükleer programını izleyen gözetleme cihazlarını devredışı bırakarak ve BM denetçilerini engelleyerek kurumla işbirliğini azalttı.
Aynı zamanda, zenginleştirilmiş uranyum stoklarını ve zenginleştirme seviyesini yüzde 60'a çıkarmak dahil nükleer faaliyetlerini hızlandırdı.
IAEA'ya göre bu seviye, nükleer savaş başlığı için gerekli olan yüzde 90'ın üzerindeki eşiğe yakın ve 2015'te kabul ettiği yüzde 3,67'lik sınırdan önemli ölçüde yüksek.