İran’da bugün genel seçimler yapılıyor. Temel yasama organı olan İslami Danışma Meclisi'nde bulunan 290 sandalye için ülke genelinde 15 binden fazla aday milletvekilliği için yarışıyor.
Milletvekilleri dört yıllığına seçilirken, İran'ın dini azınlıkları için sadece beş sandalye ayrılıyor.
İranlılar bugün ayrıca, 84 yaşındaki dini lider Ayetullah Ali Hamaney'den sonra ülkenin bir sonraki dini liderini seçme, denetleme ve azletme yetkisine sahip Uzmanlar Meclisi'nin sekiz yıl görev yapacak üyeleri için de oy kullanıyor. Uzmanlar Meclisi'ndeki 88 sandalye için ise 144 aday seçimlere katılıyor.
Oy verme işleminin başlamasıyla Hamaney bu sabah ilk oy kullanan yetkililerden biri oldu.
Ekonomi ve insan hakları gibi sorunlar nedeniyle katılımın az olmasının beklendiği seçimle ilgili konuşan Hamaney, tüm İranlılar’ı sandığa çağırdı ve “seçime katılımı İran'ın hem dostlarının hem de düşmanlarının yakından takip ettiğini” söyledi.
Sandık başında yaptığı kısa açıklamada Hamaney, “Dostlarınızı mutlu etmeye ve kötü niyetlileri hayal kırıklığına uğratmaya dikkat edin” dedi.
Seçimin ilk sonuçlarının yarın gelmesi bekleniyor.
Resmi kamuoyu araştırma merkezi ISPA, geçmiş yıllardan farklı olarak beklenen katılım oranını düne kadar açıklamadı.
Oy verme yaşındaki 5 bin 121 kişiyle yapılan ankette, seçime katılımın başkent Tahran'da yüzde 23,5, ülke genelinde ise yüzde 38,5 olacağı öngörüldü.
Seçim boykotu çağrıları
Aralarında Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi'nin de bulunduğu bir grup kadın hakları aktivisti, geçtiğimiz haftalarda seçim boykotu çağrısı yaptı.
Muhammedi açıklamasında, "Acımasız ve vahşi baskısı, gençlerin sokaklarda öldürülmesi, idamlar, kadın ve erkeklerin hapsedilmesi ve işkence uygulamasıyla İran İslam Cumhuriyeti, ulusal yaptırımları ve küresel utancı hak ediyor" dedi.
İran’da 2019 genel seçimlerine katılım oranı yüzde 42 olmuştu.
Artan sertlik yanlısı söylemler
İran’da sertlik yanlıları, son 20 yıldır temel yasama organı olan Danışma Meclisi'ni kontrol ediyor ve kürsüden sık sık "Amerika'ya ölüm" sloganları duyuluyor.
1999'da İranlı üniversite öğrencilerine yönelik şiddetli bir baskıyı destekleyen eski bir Devrim Muhafızı generali olan Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf yönetimindeki yasama organı, 2020'de Tahran'ın Birleşmiş Milletler nükleer gözlemcisi Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliğini büyük ölçüde kısıtlayan bir yasa tasarısı hazırladı.
Bu gelişme, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de ülkesini, İran'ın dünya güçleriyle yaptığı nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekmesinin ardından geldi.
Bu da, Ortadoğu’da yıllarca sürecek gerilimleri tetikleyen ve İran'ın istediği takdirde "birkaç" nükleer silah için yeterli yakıta sahip olacak kadar uranyumu rekor düzeyde zenginleştirmesine yol açan bir eylem olarak değerlendirildi.
Son dönemde ise Danışma Meclisi, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin 2022'de polis gözetiminde hayatını kaybetmesinin ardından ülke çapında protestolara yol açan, İran'da kadınlar için zorunlu başörtüsü konusuna odaklandı.
Protestolar hızla, İran'ın dini yöneticilerini devirme çağrısına dönüştü. Ardından gelen güvenlik güçlerinin baskısı, 500'den fazla kişinin ölümüne, 22 binden fazla kişinin de gözaltına alınmasına neden oldu.
İlgili Haberler İran Cumhurbaşkanı Reisi: “İran savaş başlatmayacak ama zorbalık yapmaya çalışana güçlü karşılık verecek”