İran’la P5+1 ülkelerinin yaptığı nükleer anlaşmaya Türk hükümetinden farklı tepkiler geliyor. Türkiye, komşusu İran’la yaptığı ticaret hacmini artırabileceği için İran’a uygulanan yaptırımların kalkmasından memnun. Ancak Ankara, İran’ın daha da güçlenerek bölgede yaşanan mezhepsel çatışmaları körüklemesinden kaygılanıyor.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yapılan anlaşmayı, “Türk ekonomisi için çok güzel bir haber” olarak niteledi. Şimşek ayrıca, İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılmasıyla Türkiye’nin, komşusu İran’la kısa bir zaman içinde yatırım ve ticaret hacmini artıracağını söyledi.
Türkiye’nin İran’la yaptığı ticaret anlaşmasının önümüzdeki aylarda yürürlüğe girmesi bekleniyor. Uzmanlar daha nükleer anlaşma imzalanmadan Türkiye’nin, İran’la ticaret hacmini iki yıl içinde ikiye katlayacağı tahmininde bulunmuştu.
Ancak eski diplomat ve Türk-Asya Stratejik Çalışmalar Merkezi başkanı Murat Bilhan, anlaşmaya temkinli yaklaşılması gerektiğini söylüyor: “Kısa vadede, bence, İran’a uygulanan yaptırımların kalkmasıyla Türkiye, bu anlaşmadan fayda sağlayabilir. Orta ve uzun vadede ise bu olumlu gelişme değişebilir çünkü İran güçlenerek bölgede ‘star’ konumuna gelebilir.”
Nükleer anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını açıklayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İran’ı “mezhepsel politikarını” tekrar gözden geçirmeye çağırdı. Her iki ülke de birbirini, başta Suriye olmak üzere bölgede yaşanan mezhep çatışmasının sorumlusu olarak suçluyor.
Ankara, Suriye’de Tahran destekli Esat rejimini yıkmaya çalışan muhalif grupların en büyük destekçilerinden bir tanesi. Kadir Has Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler uzmanı Soli Özel, Ankara’nın İran üzerinden yaşanan sorunların giderilmesinden memnun olduğunu, ancak kaygılarının Tahran’ın giderek güçlenmesiyle daha da artacağını söyledi.
Herkesin kaygısının, belli bir zaman sonra nakit paranın şelale gibi akacağı İran’ın, eskiden yaptıklarına devam edip etmemesi” olduğunu söyleyen Özel, “İran’ın neler yapacağını şimdiden bilemeyiz” dedi. Soli Özel ayrıca, “İran’nın yapacakları, yaşanan iktidar mücadelesinin bir aynası olabilir” dedi.
Ankara, uzun vadede bir düşüş yaşayabilir. İran devriminden bu yana Ankara, Washington’un bölgede en yakın müttefikiydi. Ancak İlhan’a göre, Washington-Tahran arasındaki yakınlığı pekiştirecek nükleer anlaşma, Ankara’nın kaybı olarak da yorumlanabilir.
Bilhan, “Amerika’nın yeni bir müttefiki olarak yükselmeye başlayan İran, Suudi Arabistan’la beraber, Türkiye’ye rakip konuma geçebilir. Bu durum da, bölge de yaşanan dengelerin değişmesine neden olur” dedi.
Gözlemciler, IŞİD’e karşı verilen savaşta Washington ve Tahran’ın ortak hedefleri olmasının bazılarının endişelenmesine yol açtığını söylüyor. İran’ın nükleer anlaşma sonrası güçlenip bölgedeki güç dengesini değiştirmesiyle Ankara, bölgede ‘kaybeden ülke’ durumuna düşmekten korkuyor.
Türkiye, komşusu İran’la yaptığı ticaret hacmini artırabileceği için İran’a uygulanan yaptırımların kalkmasından memnun. Ancak Ankara, İran’ın daha da güçlenerek bölgede yaşanan mezhepsel çatışmaları körüklemesinden kaygılanıyor
ISTANBUL —