IŞİD Suriye ve Irak’ta toprak kaybetse de, son 3 ay içinde başka ülkelerdeki saldırılarını arttırdı. Yeni bir araştırma, örgütün Musul’u ele geçirdiği 2014 yılı Haziran ayından buyana son çeyrekte, en fazla saldırı gerçekleştirdiği 3 ayı tamamladığını gösteriyor
IŞİD saldırıları, örgütün elindeki azalan toprakları geri kazanma konusunda olumlu sonuçlanmasa da saldırıların şiddeti ve hızı, örgütün direncine ve esnekliğine işaret ediyor. Bu da rakiplerinin örgüte karşı yaşadığı ve yaşayacağı zorlukları düşündürüyor.
Amerikan IHS Jane Terör ve Direniş Merkezi’nden Matthew Henman, örgütün toprak kaybı sonrasında, dünyanın birçok yerinde, ama özellikle Suriye ve Irak’ta saldırılarını hızlandırdığını söyledi.
Saldırı ve ölü sayısında hızlı bir artış yaşandığını belirten uzman, örgütün birçok yönden baskı altında olduğu bu dönemde, gün geçtikçe kitlesel kayba yol açacak saldırılara başvurduğuna dikkati çekiyor.
2016 yılının ilk çeyreğinde IŞİD,Irak ve Suriye’de 891 saldırı düzenledi. Bu, örgütün 2014 ortasından bu yana en saldırgan dönemi oldu. O dönemde örgüt Suriye ve Irak’ta geniş toprakları ele geçirmişti. 2016 saldırılarında 2 bin 150 kişi öldü.
Amerikalı yetkililer örgütün aşağı yukarı Irak’ta ele geçirdiği bölgelerin yüzde 40’ını, Suriye’de ise yüzde 25’ini kaybettiğini tahmin ediyor. İlk büyük kayıp geçen sonbaharda örgütün Tikrit’i Şii milislere kaptırmasıyla yaşandı. Aralık ayında da Irak hükümet güçleri Ramadi’yi geri aldı.
Suriye hükümet güçleri de, Rus desteği sayesinde Mart ayında Palmira’yı geri aldı.
IŞİD’in savaş alanlarındaki sürekli kaybı, bir zamanlar direneceğini ve genişleyeceğini iddia eden örgüte büyük darbe vurdu. IHS, geçen ay yayınladığı raporda, Suriye’deki durumun geri çevrilemez biçimde örgütün aleyhine döndüğünü yazdı. Örgüt, geçen Mayıs’ta Palmira’yı almasından buyana büyük bir taarruz gerçekleştirememesine rağmen, hava saldırılarından kaçmak için küçük, yüksek manevra yetenekli birlikleri kullanma konusunda ilerleme sağladı.
Irak’ta IŞİD, Musul’un geri alınma çabalarını keskin nişancılar, el yapımı bombalar, intihar bombacıları ve bu tür küçük birlikler kullanarak yavaşlattı. Örgütün kaybettiği köylere giren askerler, uzun bir süre mayın ve bubi tuzağı taraması yapmak zorunda kalıyor.
Suriye hükümet kuvvetlerinin Palmira’yı geri almasından buyana IŞİD’den toprak kazanma süreci son derece yavaş ilerliyor. Birçok farklı grup birbirleriyle sorun yaşıyor ya da savaşıyor.
Irak ordusu haftalardır, Musul’un 56 kilometre güneyindeki El Nasır köyü çevresinden çıkamıyor. Köyün 1 ay önce alınması bekleniyordu. Irak Kürt güçleri, operasyonda önderlik yapan ordunun aşırı derecede yavaş ilerlemesinden şikayet ediyor.
Uzmanlar, IŞİD’le mücadelede eksik olanın, Irak’ta ve Suriye’de, yerel aşiretlerin toplu halde örgüte karşı ayaklanmaması olduğunu belirtiyor. Amerika ve koalisyon güçleri 2006’daki Sünni uyanışını tekrarlamaya çalışıyor. O dönemde Sünni aşiretlerin desteği El Kaide’nin Anbar ilinden çıkarılmasında kritik destek sağlamıştı.
Ancak uzmanlar, IŞİD’in uzun süredir aşiret ilişkileri üzerinde çalıştığına dikkati çekiyor. Georgia Eyalet Üniversitesi’nden Charlie Winter, Divan El-Aşair yani Aşiretler Divanı kuran örgütün, Irak ve Suriye’deki aşiret ilişkilerini yakından takip edebildiğini ve buna göre önlem alabildiğini söylüyor.
Örgüt aynı zamanda katliamlar ve toplu cezalandırma yöntemleriyle direnişin önüne geçiyor. IŞİD’in operasyonları hız kazanırken, yerel halk direnmekten korkuyor.
Suriye ve Irak’taki küçük mezhep çatışmalarının neden olduğu karmaşık durum da toplu bir aşiret ayaklanmasına karşı engel oluşturuyor.
Bağdat’ta devam eden siyasi karışıklık, haftasonunda Mukteda El Sadr’ın taraftarlarının meclis önünde toplanması, Musul operasyonuna odaklanmayı daha da zorlaştırabilir. Amerikalı yetkililer siyasi birlik eksikliğinin İslamcı militanlara karşı oluşan askeri ivmenin kaybedilmesine yol açmasından kaygı duyuyor.