BM İnsan Hakları Konseyi tarafından Filistin’de insan hakları ihlalleriyle ilgili son durumu araştırmakla görevlendirilen bağımsız Özel Raportör Francesca Albanese, İsrail'in ülkeye girişini yasaklama kararının yeni bir durum olmadığını söyledi. Albanese, dikkatlerin Gazze'de işlenen zulümlerden uzaklaştırılmaması gerektiğini belirtti.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz ile İçişleri Bakanı Moshe Arbel, BM Bağımsız Özel Raportörü Albanese’nin, 7 Ekim Hamas saldırılarıyla ilgili yaptığı son yorumların ardından ülkeye girişinin yasaklandığını duyurmuştu. Albanese, bu yasaklama kararının bir ilk olmadığını, İsrail'in 2008 yılında BM Özel Raportörü Richard Falk'ı gözaltına alıp sınırdışı etmesinden bugüne kadar, Filistin topraklarındaki insan hakları durumuyla ilgili görevlendirilen tüm BM özel raportörlerinin İsrail’e girişini engellediğini söyledi.
BM Özel Raportörü, “İsrail'in en son yaptığı yasaklama açıklaması bu yüzden sadece sembolik ve yanıltıcı bir ifadedir. İsrail'in duyurusu Gazze'deki durumu saptırma işlevidir” dedi.
Albanese, görev atanmasının ilk günlerinden şimdiye kadar İsrail ile resmi ilişkiler kurmaya çalıştığını belirterek, "Maalesef tüm bu ilişki kurma çabalarıma İsrail, siyasi örgütleri ve medya düşmanlık ve iftirayla karşılık verdi" dedi.
BM Raportörü Albanese, “BM ’ye üye bir ülke olarak İsrail, uluslararası hukuka saygı göstermek, tüm insanların hak ve özgürlüklerini kutsal sayan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’yle BM Şartı'nın değerlerini desteklemekle yükümlüdür. Ne yazık ki İsrail hükümeti, BM Genel Sekreteri’ni, İnsan Hakları Konseyi’ni, BM kuruluşlarını, bağımsız uzmanları, insan haklarının önde gelen savunucularını sürekli olarak baltalıyor. Hukukun üstünlüğünün önceliği, BM’nin varlığı ve üstlendiği görevlerin temelini oluşturur. Diğer devletler gibi İsrail'den de bu standartlara uyması istenir. Buna 56 yıldır işgal ettiği topraklara erişimimin kolaylaştırılması da dahildir” dedi.
İlgili Haberler BM uzmanları: “Gazetecilerin öldürülmesi savaş suçu”
Albanese, Hamas’ın İsrail’e karşı işlediği iğrenç saldırıları da kınadığını hatırlatarak, hala esir tutulan rehineler ve Yahudi topluluklarıyla üzüntü ve dayanışmasını dile getirdiğini, bu suçlardan dolayı hesap sorulmasını talep ettiğini de kaydetti.
"7 Ekim'deki korkunç saldırıların hiçbir gerekçesi olamaz” diyen Albanese, bununla birlikte BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, “Hamas'ın saldırılarının bir anda gerçekleşmediğini kabul etmek de önemlidir. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalıyor” sözlerini hatırlattı. Albanese, “Genel Sekreter Guterres’in söylediği gibi 56 yıldır süren boğucu işgal hem İsrailliler’i hem de Filistinliler’i tehlikeye atan nefreti ve şiddeti körükleyen bağlamın ta kendisidir’’ dedi.