Gazze'de devam eden İsrail-Hamas çatışmaları, Amerika'daki üniversitelerin kampüslerinde öğrenciler arasındaki gerginliklerin şiddet eylemlerine dönüşmesine neden oluyor. Bu durum ayrıca fikir özgürlüğünün yeşerdiği yüksek eğitim kurumlarında güvenlik duygusunun ortadan kalkmasına yol açıyor. Hem İsrail hem Filistin taraftarı öğrenciler nefret eylemlerine tanık olurken birçokları, dersliklere giderken bile güvenlik kaygısı yaşıyor.
Kısa süre önce Ivy League okullarından Cornell Üniversitesi'nde bir öğrenci, internet üzerinden Yahudi öğrencilere yönelik tehdit içerikli paylaşımlar yapmakla suçlanmıştı. Massachusetts Üniversitesi'ndeyse bir öğrenci Yahudi bir öğrenciyi yumrukladığı ve bir eylem sırasında İsrail bayrağının üzerine tükürdüğü gerekçesiyle tutuklanmıştı. Stanford Üniversitesi'ndeyse Arap kökenli bir Müslüman öğrenciye otomobil çarpması, nefret suçu kategorisinde soruşturuluyor.
İlgili Haberler Amerika'da nefret suçlarının artışındaki etkenler neler?
Öğrencilerin yüzde 43'ünü Yahudiler’in oluşturduğu New Orleans'taki Tulane Üniversitesi'nde de gerginlik arttı. Tulane, Amerika'da Yahudi üniversiteleri dışında en yüksek oranda Yahudi öğrencisi olan üniversite.
Tulane Üniversitesi'nin Yahudi öğrencileri arasında İsrail-Hamas çatışmasıyla ilgili bakış açıları, geniş bir yelpazeye yayılıyor.
Tulane Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğrenim gören Yahudi öğrenci Emma Sackheim, İsrail destekçisi olarak yetiştirildiğini, ancak artık kendisini Siyonizm karşıtı olarak gördüğünü söyledi. Sackheim, İsrail politikalarına karşı olan öğrenciler tanıdığını, ancak bu öğrencilerin görüşlerini açıkça dile getiremediklerini belirtti.
İlgili Haberler Amerikalılar İsrail'in Hamas saldırılarına verdiği karşılık konusunda fikir ayrılığı yaşıyorÜniversitelerde güvenlik arttırıldı
Amerika genelinde her iki taraftan üniversite öğrencileri, İsrail-Hamas çatışmalarının başlamasından bu yana tehdit, sataşma ve varlıklarına karşı çıkan söylemlere maruz kaldıklarını kaydediyor.
Kampüslerde düzenlenen gösteriler, mesaj panolarına asılan isimsiz mesajlar, yurtlar ve akademik binalara yazılıp boyanan grafitilerde bu tür söylemlere sıkça rastlanıyor. Bu hafta Boston Üniversitesi'nin Yahudi öğrenci merkezinin pencerelerinden birinde “Özgür Filistin” yazılması üzerine polis, olası nefret suçu soruşturması açtı.
Üniversitelerse hem Yahudi hem de Müslüman ve Arap kökenli öğrencilerin güvenliğini sağlamaya, kültür ve etnik köken çeşitliliği yüksek öğrenci bünyelerinde kapsayıcılığın önemini vurgulamaya çalışıyor.
Tulane Üniversitesi Rektörü Michael Fitts, kampüste polis sayısının arttırıldığını bildirdi. Masum İsrailli ve Filistinliller'in ölümünden derin üzüntü duyduğu mesajını ileten Fitts, üniversitenin Yahudi ve Müslüman öğrenci grupları ve dini örgütlerle iletişime geçtiğini kaydetti.
Ancak hem Yahudi hem Müslüman öğrenciler, Fitts'ten daha güçlü bir açıklama beklediklerini kaydederek rektörlerini eleştirdi.
İlgili Haberler ABD Temsilciler Meclisi'nden Filistin kökenli üye Rashida Tlaib'e İsrail açıklamaları nedeniyle kınamaRektörden İsrail'in eylemlerini kınamasını beklediğini söyleyen Mısırlı İslam Elrabiye, Tulane Üniversitesi Ortadoğu ve Kuzey Afrika Çalışmaları programında misafir öğretim görevlisi. Elrabiye, “Hamas'ı kınamak güzel. Ama aynı zamanda İsrail'i savaş suçu işlediği için kınamazsanız bu çifte standart olur” dedi.
Amerika'da üniversite rektörlerinin oluşturduğu Amerikan Eğitim Konseyi'nin Başkan Yardımcısı Jonathan Fansmith, entellektüel fikir alışverişinin teşvik edildiği üniversite kampüslerinde hararetli tartışmalar yaşanmasının şaşırtıcı olmadığını söyledi. Ancak Fansmith, ifade özgürlüğü ile taciz arasındaki çizgiyi neyin aştığı konusunda farklı grupların görüş ayrılığına düşmesinin üniversiteleri zor duruma soktuğunu kaydetti.
Jonathan Fansmith, “Herkesin kendilerini tehdit altında hisseden Yahudi öğrencilere son derece anlayışlı yaklaşması gerekiyor. Üniversiteler, antisemitik eylemlerdeki kaygı uyandırıcı artışı son derece ciddiye alıyor” dedi.
Üniversitelerin yasalar uyarınca bir yükümlülüğü olduğunu da hatırlatan Fansmith, “Farklı görüşleri olanların ifade özgürlüğü hakkını ve eleştirileri olanların görüşlerini dengelemenin çok zor olduğunu” belirtti.
İsrail-Hamas çatışması karşısında tarafsız kalmaya çalıştığı gerekçesiyle eleştirilerin hedefi olan Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay ise dün yaptığı açıklamada, birçoklarına göre Yahudiler'in İsrail'den temizlenmesini ima eden “nehirden denize” sözlerinin kullanılmasını kınadı.