İsrail-Hizbullah ateşkesinin önündeki engeller neler?

  • Associated Press

Yaklaşık bir yıllık savaşın ardından İsrail birlikleri hala Gazze'de Hamas'la savaşıyor. Hizbullah ise çok daha çetin bir güç.

Hizbullah, kişisel cihazlara yönelik gelişmiş bir saldırıda yüzlerce üyesinin ölmesi ve yaralanmasının ardından sarsıldı. İsrail, hava saldırılarıyla bir haftadan kısa bir süre içinde Beyrut'ta iki üst düzey Hizbullah komutanını öldürdü ve savaş uçakları Lübnan'ın büyük bölümünde Hizbullah'a ait olduğu belirtilen mevzileri vurarak 600'den fazla kişinin ölümüne neden oldu.

Şu ana kadar İsrail'in askeri açıdan üstün olduğu açık. Bu da İsrail’in uzlaşmaya daha az istekli olması anlamına gelebilir. Ancak İsrail’in, Hizbullah'ın roket atışlarını durdurma hedefine sadece hava gücüyle ulaşması pek mümkün değil ve Lübnan'ın karadan işgali tehdidi de büyük riskler barındırıyor.

Yaklaşık bir yıllık savaşın ardından İsrail birlikleri hala Gazze'de Hamas'la savaşıyor. Hizbullah ise çok daha çetin bir güç.

İsrail'in en büyük günlük gazetesi Yediot Ahronot'un askeri ilişkiler muhabiri Yossi Yehoshua, Hizbullah’ın henüz kapasitesinin yüzde 10'unu bile kullanmadığını yazdı. Yehoshua, karar vericiler ve kamuoyunun bir kısmı arasında görülen coşkuya karşın temkinli davranmak gerektiğini belirterek, “Durum hala karmaşık ve yanıcı.” ifadesini kullandı.

ABD ve aralarında Körfez Arap ülkelerinin de bulunduğu müttefikleri, “diplomasiye alan açmak” için 21 günlük acil bir ateşkes önererek bir çıkış yolu sunmaya çalıştı. Ancak herhangi bir anlaşma, her iki tarafın da temel taleplerinden geri adım atması anlamına gelecek ve taraflar bunun bedelinin çok yüksek olduğunu düşünebilir.

İlgili Haberler İsrail’in Lübnan saldırıları sürerken, Netanyahu ateşkes görüşmelerinin devam ettiğini söyledi

Hizbullah Gazze'de ateşkes istiyor

Hizbullah, Hamas'ın 7 Ekim'de güneyde düzenlediği saldırının Gazze'deki savaşı tetiklemesinin ardından İsrail'in kuzeyine roket, insansız hava aracı ve füze fırlatmaya başlamıştı. İsrail buna hava saldırılarıyla karşılık vermiş, çatışmalarda İsrail'de onlarca, Lübnan'da ise 1500'den fazla kişi hayatını kaybetmişti. On binlerce kişi sınırın her iki tarafındaki yerleşim yerlerinden tahliye edilmek zorunda kaldı.

Hizbullah, Gazze'de ateşkes sağlanması halinde saldırıları durduracağını açıkladı. Ancak ABD, Katar ve Mısır öncülüğünde Gazze için aylardır süren müzakereler defalarca tıkandı. Hamas, Hizbullah ve İran'ın İsrail'e karşı daha geniş bir savaşa katılacağını düşünürse bir anlaşmaya varmak için daha az istekli olabilir.

Hizbullah için, Filistinliler adına somut bir kazanım elde etmeden roket saldırılarını durdurmak, İsrail baskısına teslim olmak olarak görülecek ve son dönemde verdiği tüm kayıplar boşa gidecek.

İsrail ise Gazze'de ateşkes içeren herhangi bir anlaşmayı, yaklaşık bir yıldır on binlerce vatandaşını yerinden eden Hizbullah roket saldırıları için bir ödül olarak görecek. İsrail için bunun, izahı zor bir durum olacağı yorumu yapılıyor.

İsrail için ateşkes yeterli olmayabilir

İsrail'in Lübnan'daki hedefleri, Başbakan Benyamin Netanyahu'nun Hamas'a karşı “tam zafer” ve çok sayıda rehineyi geri getirme sözünü verdiği Gazze'dekinden çok daha dar kapsamlı.

İsrail, yaklaşık bir yıl önce kuzeydeki yerleşim yerlerinden tahliye edilen on binlerce kişinin güvenli bir şekilde evlerine dönmesini ve Hizbullah'ın asla 7 Ekim tarzı bir saldırı düzenleyememesini sağlamak istiyor.

Hizbullah'a komuta ve iletişim zincirine yönelik büyük saldırılardan sonra yeniden yapılanma şansı verecek bir haftalık ateşkes yeterli olmayabilir. Geçici olduğunu bilen çok az İsrailli geri dönecek ve kalıcı bir ateşkes anlaşması bile şüpheyle karşılanacak.

İsrail ile Hizbullah arasında 2006’da çıkan savaşı sona erdiren BM Güvenlik Konseyi kararı, militanların Litani Nehri'nin kuzeyine, sınırdan yaklaşık 30 kilometre uzağa çekilmesini ve aradaki bölgede Lübnan güçleri ile BM barış gücü askerlerinin devriye gezmesini öngörüyordu.

İsrail bu hükmün hiçbir zaman uygulanmadığını belirtiyor ve büyük ihtimalle yeni bir ateşkeste ek garantiler talep edecek. Ancak Hizbullah, Lübnan'ın düzenli silahlı kuvvetlerinden ve BM birliğinden çok daha güçlü. Üstelik bunların ikisi de herhangi bir anlaşmayı güç kullanarak dayatma imkanına sahip değil.

İlgili Haberler Beyrut büyük patlamalarla sarsıldı, İsrail Hizbullah'ın karargahını vurduğunu açıkladı

Netanyahu'nun ortakları mücadeleye devam etmesini istiyor

Netanyahu, İsrail tarihindeki en dindar ve milliyetçi hükümete liderlik ediyor. Aşırı sağcı koalisyon ortakları, Hamas'a çok fazla taviz vermesi halinde hükümeti düşürmekle tehdit ediyor ve Hizbullah'la yapılacak herhangi bir anlaşmaya da muhtemelen karşı çıkacaklar.

Netanyahu'nun sertlik yanlısı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Perşembe günü yaptığı açıklamada, İsrail'in kuzeydeki harekatının “tek bir senaryoyla sona ermesi gerektiğini, bunun da Hizbullah'ı ezmek ve kuzeyde yaşayanlara zarar vermesini engellemek” olduğunu söyledi.

Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise geçici bir ateşkesi desteklemeyeceğini ve kalıcı olması halinde hükümetten ayrılacağını açıkladı.

Muhalefet partileri, ateşkesi destekleyecek olsalar da ortaklarının ayrılmasıyla Netanyahu hükümetini düşürecek ve erken seçime zorlayacak. Böyle bir durum Netanyahu’nun 7 Ekim'deki güvenlik başarısızlıkları ve savaştan önceki yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili soruşturmalara daha fazla maruz kalmasına neden olabilir. Hatta bu durum uzun siyasi kariyerinin sonu anlamına bile gelebilir.

İran karışık sinyaller gönderdi

Lübnan Başbakan Necip Mikati, ateşkes önerisini memnuniyetle karşıladı ancak Mikati’nin Hizbullah'a bir anlaşma dayatacak gücü bulunmuyor.

1980'lerde Hizbullah'ın kurulmasına yardımcı olan ve gelişmiş silahlarının kaynağı olan İran'ın grup üzerinde daha fazla etkisi var ancak İran olası bir ateşkes konusunda herhangi bir tutum belirtmedi. İran, muhtemelen kendisini ABD ile doğrudan karşı karşıya getirebilecek daha geniş çaplı bir savaştan çekiniyor. Ancak İran’ın, en güçlü vekil gücü dağıtılırken sonsuza kadar seyirci kalamayacağı düşünülüyor.

Yazın seçilen ve görece ılımlı bir isim olan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Salı günü BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Batı'ya karşı seleflerine kıyasla daha uzlaşmacı bir tavır sergilemişti. Ancak İsrail için sert sözler söyleyen Pezeşkiyan, son günlerde Lübnan'a yönelik ağır bombardımanının “cevapsız kalamayacağını” dile getirmişti.