14 Mart Tıp Bayramı kutlamaları kapsamında Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen yüzlerce hekim ve sağlık çalışanı, Haydarpaşa Numune Hastanesi önünden Kadıköy İskelesi’ne kadar yürüyüş gerçekleştirdi.
“Bizi asıl yoran şey mesleğimizin itibarsızlaştırılması”
Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunları şu sözlerle anlattı:
“Her şeyden ve herkesten çok doğumdan ölüme insanın en çıplak hallerine şahitlik ediyor, en çaresiz anlarında yardımına koşuyor, güçsüzlerin gücü, çaresizlerin çaresi olmak, ölümle ve hastalıklarla mücadele etmek, sağlık ve şifa dağıtmak için çalışıyoruz. Yılda 720 milyon muayene, 14 milyon yatan hasta, 5 milyon ameliyat, 1,3 milyon doğum gerçekleştiriyoruz. Bizi asıl yoran şey mesleğimizin itibarsızlaştırılması, emeklerimizin ucuzlatılması, kötü çalışma ortamları, ağır çalışma koşulları, parça başı işleme dayalı ücretlendirme, piyasanın vahşi koşullarına terk edilen, ticarileşmiş sağlık hizmetleri, kışkırtılmış talep, kışkırtılmış şiddet ve sevgisiz, hürmetsiz, değer bilmez sağlık yöneticileridir.”
“Sağlık alınır satılır bir mal haline getirildi”
Hem hekimlerin ve sağlık çalışanlarının büyük sorunlar yasadığına hem de toplumun çok büyük sağlık sorunlarının olduğuna dikkat çeken Adıyaman, “2003 yılında getirilen Sağlıkta Dönüşüm Projesi’yle beraber artık sağlık alınır satılır bir mal halene getirildi. Hastaneler işyeri, hastalar da müşteri gibi görülmeye başlandı. İşin içine para girdiği zaman halkın sağlığı daha da kötüye gitmeye başladı. Bu sistemle birlikte hastalarla karşı karşıya kalmaya başladık. Hastalar sistemden kaynaklı bir sorunla karşılaştıklarında sorunun hekimlerde olduğunu düşünüyor. Bu da hekim ve hastalar arasında çatışmalara yol açıyor” diye konuştu.
“En büyük sorunlardan bir tanesi hekime yapılan şiddet”
En büyük problemlerden birinin hekime ve sağlık çalışanlarına karşı yapılan şiddet olduğunu belirten Prof. Dr. Adıyaman, “Bugün hekimler Türkiye’de çalıştıkları hastanelerin içerisinde öldürülüyor. Biz 6 yıl önce hem iktidar partisine hem de muhalefet partilerine sağlıkta şiddeti önlemek için bir yasa tasarısı verdik ve bunun kanunlaşmasını istedik ama maalesef hala elde edemedik. En son Ağustos ayında çıkartılan torba yasa içinde bununla ilgili bir şey yaptıklarını söylediler ama yeni hiçbir şey getirmediler. Hala hekimlere karşı şiddet devam ediyor” ifadesini kullandı.
Hekimlere döner sermayeden ücret verilmeye çalışıldığını ifade eden TTB Başkanı Sinan Adıyaman, ekonomik krizle birlikte hastanelerde döner sermayelerin azaltılmaya başladığını ve bunun da hekimleri olumsuz etkilediğini belirtti.
Adıyaman, “Emekliliğe yansıyacak düz maaş verilmesini istiyoruz. Çünkü bugünkü krizle beraber çalışılan hastanelerde döner sermayeler azaltılmaya başladı ve bunun sonunda döner sermaye ve performans hiç verilmeyecek gibi gözüküyor. Devamlı bir kısıtlama getiriliyor. Başından beri söylüyoruz. Performansa dayalı değil tamamen hekimin liyakatine göre, çalışma düzenine göre emekliliklerine de yansıyacak sabit bir maaş verilmesini istiyoruz” dedi.
Prof. Dr. Adıyaman sağlık sektöründe acil yapılması gereken düzenlemeleri ise şu şekilde sıraladı:
“-Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının maaşlarının enflasyona ezdirilmemesi
-Şiddet yasasının bir an evvel çıkartılması ve hekime yönelik şiddetin ortadan kaldırılması.
-Bir an önce genel sağlıktan ve bütçesinden karşılanmak üzere herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir sağlık hizmeti verilmesi.”
Hekimler Ne Düşünüyor?
Yürüyüşe katılan Pratisyen Hekim Kamuran Yıldırım, 14 Mart Tıp Bayramı’nın 100. yıldönümünde doktorlar olarak çok büyük sorunlar yaşadıklarını belirtti:
“Hem ekonomik sıkıntılardan dolayı hem de demokrasinin düzenli işlememesinden kaynaklı örgütsel olarak kendi işimizi yaparken çeşitli baskılara maruz kalıyoruz. Hep beraber mesleğimizin geleceği, ülkemizin geleceği ve toplumun sağlık hakkı için bugün bir kez daha ülke gündeminin dikkatini çekmek adına bir araya geldik.”
Yoğun çalışma koşullarının olduğunu ifade eden Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Abdülkadir Babaoğlu, “Yoğun hasta popülasyonu var. Bir hekimin bakmakla yükümlü olduğu hasta sayısı giderek artıyor. Bu hem hekimde hem de hastada memnuniyetsizlik yaratıyor ve sağlıkta şiddete zemin hazırlıyor” dedi.
Sağlık politikalarının revize edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Babaoğlu, hekimlerin ve tabipler birliğinin görüşleri doğrultusunda bu düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. Babaoğlu, Türk Tabip Birliği’nin bu çözümlemelerin dışında bırakılması durumunda ise istenilen düzenlemelerin çıkamayacağına dikkat çekti.
Soruşturmalardan dolayı atanamayan genç hekimlerin ve sağlıkta şiddet gibi çok fazla sorunları olduğunu belirten Romatoloji Uzmanı Dr. Nergis Erdoğan, bütün sorunlara rağmen hem Tıp Bayramı’nı kutlamak hem dayanışma ve birlikte olmak hem de umutlarını kaybetmemek için yürüyüşe katıldığını ifade etti.