İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, yargı paketi taslağındaki “etki ajanlığı” düzenlemesi için, “Dezenformasyon, AK Parti’nin engellemek istediği değil, tekelleştirmek istediği bir sahadır. Bu otoriter yaklaşımla, Türkiye'nin yakıcı gerçeklerinin dile getirilmesi, ‘etki ajanlığı’ olarak nitelendirilebilecektir” dedi.
Dervişoğlu Erdoğan’a seslenerek, “Ne burası Sovyetler Birliği, ne de siz Stalin’siniz. Siz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin cumhurbaşkanısınız” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti lideri, dünkü parti grubunda, yeni anayasa hazırlığı tartışmasına katılmayacaklarını bir kez daha vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talebiyle anayasa değişikliği yapılmasına karşı çıkacaklarını belirten Dervişoğlu, AK Parti dönemindeki anayasa değişikliklerinden kaynaklanan olumsuzlukları örneklerle sıraladı.Bu nedenle yeni anayasa tartışmasını “milletin hayatından çalınan günler” diye isimlendirdi ve gündem saptırma olarak değerlendirdi.
TBMM’ye “yargıda reform” gerekçesiyle yeni bir yasal düzenleme paketi getirilmeye çalışıldığına işaret eden Dervişoğlu, “çorba” olarak nitelendirdiği 9. Yargı Paketi’nde yer alan “etki ajanlığı ”suçlaması maddesine ilişkin “yeni bir gestapo kanunu denemesi” ifadesini kullandı.
“Dezenformasyon, AK Parti’nin engellemek istediği değil, tekelleştirmek istediği bir sahadır” diyen Dervişoğlu, “Çünkü AK Parti iktidarının varlığını idame ettirmesinin yegâne yöntemi, dezenformasyondur. Gerçekten merak ediyoruz, 21. yüzyılda Türkiye’yi, George Orwell'ın 1984 adlı distopyasına sürükleme isteğinizin sebebi nedir acaba?” tepkisini gösterdi.
Erdoğan’a “hodri meydan” çıkışı yaptı: “Siz Stalin değilsiniz”
Yargı paketinde “Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar hakkında hapis cezası” ibaresi bulunduğunu kaydeden Dervişoğlu, “İlk önce Türkiye’yi dünyanın mülteci kampı haline getirdiler, şimdi de bu demografik işgale karşı çıkanları hapisle tehdit ediyorlar. Mesele, Türkiye’de bulunan yabancılar ise, o halde ilk taşı ben atıyorum ve Türkiye, dünyada en fazla sığınmacı ve kaçak barındıran ülke konumuna geldiyse, bu bir tesadüfün eseri değildir. Bu hükümetin bilinçli politik tercihlerinin doğal bir sonucudur. Şimdi biz bu gerçekleri konuşuyoruz diye, Türkiye’yi sessiz bir istilaya teslim etmeye yeltenen bu hükümete karşı çıkıyoruz diye, akılları sıra bizleri, ‘ajan’ olarak suçlayacak olanlar varsa, buradan ‘hodri meydan’ diyorum” çıkışını yaptı.
Türkiye’de “ajan” arıyorsa Erdoğan’ın kaçak göçmenlere bakabileceğini söyleyen Dervişoğlu, AK Parti liderine, “Ve şunu asla unutmayınız, ne biz soğuk savaştayız, ne burası Sovyetler Birliği, ne de siz Stalin’siniz. Siz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanısınız. Size görevinizi bir kere daha hatırlatıyor, sözlerimden ülkemiz yararına doğru bir anlam çıkarmanızı temenni ediyorum” diye seslendi.
İlgili Haberler Ankara’da “siyasete komplo” gerilimi“Gerçek gerekçe devletin değil iktidarın güvenliği”
Paket içeriğine bakılması gerektiğini kaydeden Dervişoğlu, “Dillerinin ve zihinlerinin arkasında ne varmış, hep birlikte bir görelim. Gerekçesinde, ‘5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 339. Maddesine ekleme yapılarak casusluk suçu kapsamında değişikliğe gidilmektedir’ diyorlar. Şimdi bu cümleyi sarf edince, sanılmasın ki bekadan, güvenlikten ve vatandan bahsedilmektedir. AK Parti’nin nabız yoklamasından bahsedilmektedir, kendi kökünü dışarıda bulmuş olanların, işi kendinden bilmesinden bahsedilmektedir. Yine, ‘Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine, yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda gerçekleştirilen bazı fiillerin yaptırıma bağlanması amaçlanmaktadır.’ Burada kafanız sakın karışmasın. Buraya ‘devletin güvenliği’ yerine, ‘iktidardakilerin güvenliği’ cümlesini koyduğunuzda konu daha anlaşılır hale gelebilir” yorumunu yaptı.
"Aklıma Erdoğan geldi ve endişelendim”
Dervişoğlu, gerekçedeki “İktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji gibi yararlar aleyhine gerçekleştirilen faaliyetler de suçun konusunu oluşturabilecektir” bölümüne de dikkat çekti.
Ardından Dervişoğlu, bu bölümü okuduğunda aklına Erdoğan’ın geldiğini ve endişelendiğini açıkladı.
Dervişoğlu, “Açıkçası bu satırları okuduğumda aklıma birçok şey geldi. İlk önce de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı iken, Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanı olduğunu gururla haykırmaktan geri durmayan Sayın Recep Tayyip Erdoğan geldi. Şimdi biz o dönemleri ve yaşananları sorgularsak, acaba hangi sıfatlarla anılacağız endişesine kapıldım. Mesela, Körfez sermayesine peşkeş çekilmeye çalışılan bir rant projesi geldi aklıma. Adı: Kanal İstanbul! O da bu kapsamda değerlendirilecek mi? Bu proje üzerindeki perdeyi kaldıranlar mı cezalandırılacak? Yoksa bu proje uygulayıcıları mı? Yahut, teslim alamadığımız F-35’ler için ödenen milyarlarca dolarların akıbetini sorduğumuzda, hangi kapsamda bir suç işlemiş olacağız? Milli serveti korumak ve kollamak suçtur mu denilecek?” sorularını gündeme taşıdı.
İYİ Parti lideri Dervişoğlu, bürokrasi içindeki cemaatler tartışmasına da işaret ederek, “Hani AK Parti Türkiye’sinde olmaz ya öyle şeyler, diyelim ki oldu. İktidar tarafından kollanan bir yapı, örneğin sözde bir cemaat, büyük boyutlu, finansal, mali, toplumsal ilişkilerin içine girerse, uluslararası platformlarda, neredeyse devlet adına hareket eder hale gelirse, bir paralel yapı kurarsa, biz de bunu araştırıp sorgularsak, yasa kimin lehine ya da aleyhine işleyecektir” sorusunu da sordu.
Yargıtay örneğiyle “siyasete komplo” iddiasını da sorguladı
Konuşmasında Erdoğan’a ve iktidara seslenmeye devam eden Dervişoğlu, “Siz mi bu ülkeye normalleşme getireceksiniz? Siz mi yargıda reform yapacaksınız? Siz mi sivil anayasa yapacaksınız? Kusura bakmayın ama şapkayı önünüze koyup bir düşünün. Adalet sistemini ne hale getirdiğinize bakın. Daha senin Yargıtay’ın, Anayasa Mahkemesi’ni tanımıyor. Partizanlıktan, hizipçilikten, çekişmeden başını kaldırıp da, kendine başkan seçmekte zorlanıyor” tepkisini gösterdi.
Sinan Ateş’in öldürülmesine gönderme yaptığı gözlemlenen Dervişoğlu, “Her şeyi birbirine karıştırdınız. 22 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz, halen olup bitenlerden başkalarını suçluyorsunuz. Devleti düşürdüğünüz duruma bakın: Emniyet içinde operasyonlar. Yargı içinde operasyonlar. Bir tehdit ve tehlike varsa, FETÖ ve PKK ile mücadelede devletimizin yanındayız. Ama borsa kurup adam kayırmayacaksınız. Komisyonlar oluşturup, bedeli mukabilinde suçluyu suçsuz, haini masum ilan etmeyeceksiniz. Sonra da yargı reformu deyip, işin içinden elinizi yıkayıp, kurtulmaya çalışmayacaksınız.Mücadeleyi hakkıyla yapacak, kanuni düzenlemeyi de kendiniz için değil, milletin geleceği için gerçekleştireceksiniz” diye konuştu.
İlgili Haberler Sinan Ateş’in eşinin savcılık ifadesi ortaya çıktı: “Ülkü Ocakları Başkanı Yıldırım ve MHP’li Kılavuz araştırılsın”