Erdoğan Soylu'nun İstifasını Kabul Etmedi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cuma gecesi saat 22.00 itibariyle hafta sonu için 31 kentte tam kapsamlı sokağa çıkma yasağı kararı alınmasının ardından ekmek gibi ihtiyaçlar için çok sayıda kişinin sokağa dökülmesi nedeniyle istifa etmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, istifayı kabul etmedi.

Süleyman Soylu, Twitter hesabı ve İçişleri Bakanlığı’nın basını bilgilendirme grubunda eş zamanlı olarak Pazar akşamı Türkiye saatiyle 21.24’te yazılı bir açıklama paylaşarak bakanlık görevinden istifasını bildirdi.

Soylu, istifa gerekçesini, ‘‘Türkiye’nin Corona virüsü salgınına karşı 30 büyükşehir ile Zonguldak’ta hafta sonu için 48 saatliğine tüm vatandaşları kapsayan sokağa çıkma yasağını ilan etme zamanlaması’’ olarak açıkladı.

“O görüntüler mükemmel yönetilen süreçle uyuşmadı”

Soylu, “Gayretle ve titizlikle yürütülen bir süreçte, tamamen salgının önlenmesine yönelik hafta sonu sokağa çıkma kararının uygulanmasının sorumluluğu, her yönüyle şahsıma aittir. Başlangıçta kısıtlı saatlerde de olsa ortaya çıkan görüntüler, mükemmel yönetilen bu süreçle uyuşmadı. Yaşadığım onca tecrübe, sorumluluk kısmı üzerimizde olan bu olayda, böyle görüntülere yol açmamalıydı. İyi niyetle, hafta sonunda salgını ve bulaşmayı bir nebze durdurabilmek adına atılan bir adımdı. Hiçbir zaman zarar vermek istemediğim Aziz Milletimiz, hayatımın sonuna kadar da sadık olacağım Sayın Cumhurbaşkanım beni bağışlasın... Onurla yürüttüğüm İçişleri Bakanlığı görevimden ayrılıyorum... Tüm dostlara, mesai arkadaşlarıma Allahaısmarladık… Allah milletimizi korusun...” mesajıyla istifa etti.

Bu gelişmenin ardından gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çevrildi. Beklenen açıklama gece yarısına doğru geldi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı açıklamasında, "15 Temmuz darbe girişiminin hemen arkasından İçişleri Bakanlığı görevine getirilen sayın Süleyman Soylu, bugüne kadar başarılı çalışmalarıyla milletimizin takdirini kazanmıştır. Terör örgütlerinin ülkemizdeki eylem kapasitelerinin önemli ölçüde azaltılmasında Sayın Bakanımızın yürüttüğü kararlı mücadelenin büyük payı vardır. Aynı şekilde deprem gibi doğal afetlerin ardından yapılan çalışmalarda da, İçişleri Bakanımız sürekli sahada olarak güçlü bir koordinasyon gerçekleştirmiştir. Koronavirüs salgının sağlık hizmetleri, gıda tedariki ve kamu güvenliği boyutu da bulunduğu bir gerçektir. İçişleri Bakanımız, bir ayı aşkın süredir yürüttüğü başarılı çalışmalarıyla, bu süreçte ülkemizde kamu güvenliği konusunda hiçbir sıkıntı çekilmemesini temin etmiştir. Sayın Bakanımız istifa talebini sayın Cumhurbaşkanımıza sunmuş, Cumhurbaşkanımız bu talebi uygun bulmadığını kendisine ifade etmiştir. Bir makam sahibinin istifasını sunması kendi takdiridir, fakat nihai karar sayın Cumhurbaşkanımıza aittir. İçişleri Bakanımızın istifası kabul edilmemiştir, kendisi görevine devam edecektir" ifadeleri yer aldı.

İçişleri Bakanlığı, 10 Nisan Cuma gecesi saat 22.00’de 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta tümüyle sokağa çıkma yasağı kararını yazılı açıklamayla bildirmişti. Yasağın nasıl uygulanacağına ilişkin ayrıntılar da paylaşılmadığı için vatandaşlar, başta ekmek olmak üzere temel ihtiyaçlarını almak üzere adeta sokaklara akın etmişti.

Gece yarısına iki saat kalmış olması itibariyle çok az sayıda yiyecek, içecek satışı yapmakta olan mekan açık olduğu için bazı yerlerde izdiham ve kavga görüntüleri ortaya çıkmıştı. Günlerdir Corona virüsü salgınına karşı “Evde Kal”, “Sosyal mesafe”, “İzolasyon” çağrılarının ardından yasağın ilan edilme biçimi ve zamanlaması salgını tetiklediği ve vaka sayısını arttıracağı gibi eleştirilere yol açtı.

İçişleri Bakanlığı’nın ilk duyurusunun ardından nasıl bir uygulama olacağına ilişkin detaylar ise saat 22.45’te üç sayfalık genelgeyle açıklanmıştı. Bu genelge uyarınca yasak boyunca fırın gibi unlu mamül üreticisi işletmelerin hizmet vermeye devam edeceği, dolayısıyla ekmek sıkıntısı yaşanmayacağı yönünde bilgi gelmişti. Ancak bu açıklama yapıldığında İstanbul başta olmak üzere özellikle büyükşehirlerde vatandaşlar, yasak öncesi alışveriş yapmak üzere sokaktaydı.

Önce "Cumhurbaşkanı talimatı" sonra "Zamanlaması sorumluluğum" dedi

Süleyman Soylu ise Cuma gecesi sokağı çıkma yasağı kararı ilan edilmesinin ardından katıldığı NTV canlı yayınında, "İşin başından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla gerçekleşen bir süreç yönetimi ortadadır” açıklamasıyla kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda yürürlüğe koyduklarını ifade etmişti.

Ancak Soylu, Hürriyet’te Ahmet Hakan'a yaptığı açıklamada, istifa mesajında olduğu gibi sokağa çıkma yasağı kararı dolayısıyla İçişleri Bakanlığı olarak sorumlu olduklarını söylemişti. Soylu, sorumluluğu üstlenerek, “Zamanlaması açısından alınan karar, bakanlığımıza ait bir karardır. Bir kez daha söylüyorum: Eleştirileri de aldım kabul ettim. Hakaretleri de kabul ettim. Biz diğer ülke örneklerini inceledik. O örneklerde şunu gördük. İki, üç gün önce ilan edilen sokağa çıkma yasakları marketlere büyük bir hücumu getiriyor. Böyle bir şey yaşanmasın istedik. Bir buçuk-iki saatlik bir süreçte bazı kısıtlı bölgelerde bir yığılma oldu. Çok sınırlı sayıda bir birikme oldu. Doğrudur. Ben bunu öngörmedim. Tecrübem var. Ama yine de o saatteki bu çok sınırlı birikmenin büyük bir problem oluşturacağını düşünmüyorum. Sonuçta o saatte sokağa çıkanların sayısı 250 bin-300 bin civarındadır” demişti.

CHP lideri Kılıçdaroğlu: ‘‘Talimatı veren Erdoğan’’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Soylu istifa kararını açıklandığında Habertürk’te canlı yayın konuğuydu ve sokağa çıkma yasağı kararıyla ilgili de asıl sorumlunun Erdoğan olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, Fatih Altaylı’nın Soylu’nun istifasını sunmasıyla ilişkin görüşünü sorması üzerine “Kararı tek başına Süleyman Soylu Bey'in alacağına inanmıyorum. Sağlık Bakanı'nın alamadığı gibi. Sokağa çıkma yasağı ile ilgili çok öneri geldi ama o önerilerin hiçbirisi uygulanmadı. Nihai söz sahibi olan sayın Erdoğan'dır. Sayın Erdoğan'ı kurtarmak için sayın Soylu'nun istifasını anlayışla karşılıyorum. Sağlık alanında bir şey yapıyorsunuz, topyekün mücadele ediyorsunuz, hekimler, laboratuvarlar, sağlık çalışanların tamamı seferber. İşsizlik, yoksulluk konusunda sağlıklı bir adım atılmış değil. Eve kapanan, dışarı çıkamayan insanlar var. Alınan kararların tamamı yapay. Bu konuda daha radikal, köklü kararların alınması lazım. Gün kavga günü değil. Gün oturup tartışma günü değil. Gün hayat memat meselesi. Onlara yol yöntem göstermeye çalışıyoruz. Her seferinde yanlış yaptıklarını söyledim. Bir kısmı gecikerek hayata geçirildi” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Ne yorumu yapacağız? Kararı alan kim? Erdoğan. Sayın Soylu, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları' diye söze başlamadı mı? Talimatı veren kim? Erdoğan. Erdoğan'dan talimatsız bir bakanın Sağlık Bakanı dahil herhangi bir şekilde karar alma şansı var mı? Yok, gerçekçi olalım. Tek adam rejimi. Kararı bir kişi alır, diğerleri uygular. Bakanlar bildiğiniz devlet memurları” diye konuştu.

İyi Parti lideri Akşener: ‘‘Hatayı kabullenmek olgunluk gerektirir’’

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise, Twitter aracılığıyla Soylu'nun istifasını sunmasının ardından yaptığı değerlendirmede ekonomi yönetimi dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin de istifa etmesi gerektiği görüşünü dile getirmişti.

Akşener, "Hatayı ve başarısızlığı kabullenmek, sorumluluğunu üstlenmek olgunluk gerektirir. Sayın Süleyman Soylu'ya göstermiş olduğu olgun davranış nedeniyle teşekkür ediyorum. Aynı olgunluğu başarısızlıklarıyla birer marka haline gelmiş Damat'tan ve Tarım Bakanı'ndan da bekliyorum" ifadelerini kullanmıştı.