El Kaide bağlantılı örgütün bu hafta başında elde ettiği kazanımlar, tüm dünyanın ilgisini bölgeye yöneltirken, son gelişmeler Irak devletinin geleceği konusunda soru işaretleri yarattı
LONDRA —
Uzmanlar terör örgütünün sağladığı ilerlemenin Irak devletinin geleceği konusunda soru işaretleri doğurduğunu savunuyor.
Bağdat’ın 120 kilometre kuzeyindeki Tikrit dışında terk edilmiş Irak askeri araçları ateşe verilmiş. Irak askerlerinin kentten çekilmesinin ardından kontrolü IŞİD militanları devraldı.
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise, militanların ilerleyişini durdurduklarını söylüyor:
“Durumu geri çevirmeyi başardık. Irak güvenlik kuvvetleri yeniden toparlanıp militanları geri püskürttü.”
IŞİD Irak’ta El Kaide’nün küllerinden doğdu. Örgütün amacı Irak’ın Sünni bölgesinde bir şeriat devleti kurmak. IŞİD sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani, internetteki son ses kaydında militanlara Bağdat’a yürüme çağrısını tekrarladı.
Londra’daki Kings College’da radikal örgütleri araştıran bir merkezde görevli uzman Şiraz Mahir, IŞİD’in savaş koşullarına alışık olduğunu söylüyor:
“IŞİD’in bu kazanımlarındaki en büyük neden Suriye iç savaşında kazandıkları deneyim. Tüm dünyadan yabancı savaşçılar, Suriye’ye gitti. Ağırlıklı olarak da IŞİD’e katıldılar. Şimdiyse örgüt, insan gücü, finansman ve silah açısından güçlenmiş durumda.”
Onbinlerce Irak askeri görev yerlerini bırakıp kaçtı. Şiraz Mahir, Bağdat hükümeti ve Irak devletine bağlılığın iyice zayıfladığına dikkati çekiyor.
“Irak’ta devletten beklediğimiz direniş, yerel milislerden, diğer mezhepçi örgütlerden, örneğin Şiiler’den gelecek.”
Bağdat’ta ve diğer kentlerde, hükümetin IŞİD’e karşı silahlanma çağrısına yanıt veren çok sayıda sivil gönüllü var.
Kuzey Irak’ta Irak ordusunun terk ettiği mevzileri Peşmergeler dolduruyor. Ancak Londra Ekonomi Okulu’ndan Ranj Alaaldin, Kürtler’in de bir çelişki yaşadığını düşünüyor:
“Kürtler kendileriyle ilgisi olmayan bir çatışmaya sürüklenmek istemeyebilirler. Bu Arapların kendi aralarında, Sünniler’le Şiiler arasında bir mücadele.”
Londra’daki Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü’nden Jonathan Eyal, Sünniler ve Şiiler arasında bölgesel savaş olasılığının güçlendiği görüşünde:
“Irak’ı, Suriye’yi, Lübnan’ı içine alacak, Sünniler’le Şiileri birbirine düşürecek, Suudi Arabistan ve İran tarafından finanse edilen vekil savaşları olasılığı artıyor. Bu Ortadoğu’nun en büyük kabusu olur.”
Irak ordusu dün IŞİD mevzilerine yönelik hava saldırısı düzenledi. Bağdat militanların ilerleyişini durdurmayı umuyor. Ama bu çabalar başarısızlıkla sonuçlanırsa, etkisi tüm bölgede hissedilebilir.
Bağdat’ın 120 kilometre kuzeyindeki Tikrit dışında terk edilmiş Irak askeri araçları ateşe verilmiş. Irak askerlerinin kentten çekilmesinin ardından kontrolü IŞİD militanları devraldı.
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise, militanların ilerleyişini durdurduklarını söylüyor:
“Durumu geri çevirmeyi başardık. Irak güvenlik kuvvetleri yeniden toparlanıp militanları geri püskürttü.”
IŞİD Irak’ta El Kaide’nün küllerinden doğdu. Örgütün amacı Irak’ın Sünni bölgesinde bir şeriat devleti kurmak. IŞİD sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani, internetteki son ses kaydında militanlara Bağdat’a yürüme çağrısını tekrarladı.
Londra’daki Kings College’da radikal örgütleri araştıran bir merkezde görevli uzman Şiraz Mahir, IŞİD’in savaş koşullarına alışık olduğunu söylüyor:
“IŞİD’in bu kazanımlarındaki en büyük neden Suriye iç savaşında kazandıkları deneyim. Tüm dünyadan yabancı savaşçılar, Suriye’ye gitti. Ağırlıklı olarak da IŞİD’e katıldılar. Şimdiyse örgüt, insan gücü, finansman ve silah açısından güçlenmiş durumda.”
Onbinlerce Irak askeri görev yerlerini bırakıp kaçtı. Şiraz Mahir, Bağdat hükümeti ve Irak devletine bağlılığın iyice zayıfladığına dikkati çekiyor.
“Irak’ta devletten beklediğimiz direniş, yerel milislerden, diğer mezhepçi örgütlerden, örneğin Şiiler’den gelecek.”
Bağdat’ta ve diğer kentlerde, hükümetin IŞİD’e karşı silahlanma çağrısına yanıt veren çok sayıda sivil gönüllü var.
Kuzey Irak’ta Irak ordusunun terk ettiği mevzileri Peşmergeler dolduruyor. Ancak Londra Ekonomi Okulu’ndan Ranj Alaaldin, Kürtler’in de bir çelişki yaşadığını düşünüyor:
“Kürtler kendileriyle ilgisi olmayan bir çatışmaya sürüklenmek istemeyebilirler. Bu Arapların kendi aralarında, Sünniler’le Şiiler arasında bir mücadele.”
Londra’daki Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü’nden Jonathan Eyal, Sünniler ve Şiiler arasında bölgesel savaş olasılığının güçlendiği görüşünde:
“Irak’ı, Suriye’yi, Lübnan’ı içine alacak, Sünniler’le Şiileri birbirine düşürecek, Suudi Arabistan ve İran tarafından finanse edilen vekil savaşları olasılığı artıyor. Bu Ortadoğu’nun en büyük kabusu olur.”
Irak ordusu dün IŞİD mevzilerine yönelik hava saldırısı düzenledi. Bağdat militanların ilerleyişini durdurmayı umuyor. Ama bu çabalar başarısızlıkla sonuçlanırsa, etkisi tüm bölgede hissedilebilir.