İsrail hükümetinden eleştirel yayın gerekçesiyle Haaretz gazetesine boykot

İsrail kabinesi ülkedeki en eski gazetesi olan Haaretz’i boykot kararı aldı. Gerekçe gazetenin İsrail-Hamas savaşını eleştirmesi ve gazetenin yayıncısının hükümet yetkililerine yaptırım çağrısı yapması.

İsrail kabinesi oybirliğiyle ülkenin en eski gazetesi boykot etme kararı aldı. Kararın gerekçesi, Haaretz'in İsrail-Hamas çatışması konusunda eleştirel yayın ve haber yapması ve gazetenin yayıncısının üst düzey hükümet yetkililerine yaptırım uygulanması çağrısında bulunan açıklamaları.

İletişim Bakanlığı’ndan Pazar günü yapılan açıklamada, Bakan Shlomo Karhi'nin Haaretz'e karşı teklifinin diğer bakanlar tarafından oybirliğiyle kabul edildiği belirtildi.

Açıklamada, “İsrail devletinde resmi bir gazetenin yayıncısının devlete karşı yaptırım uygulanması çağrısında bulunacağı ve savaşın ortasında devletin düşmanlarını destekleyeceği ve finanse edileceği bir ortama izin vermeyeceğiz” denildi.

Teklif, Schocken ailesinin sahibi olduğu sol eğilimli gazetede devlet reklamlarına son verilmesini ve devlet çalışanları ile devlete ait şirketlerin çalışanlarının tüm aboneliklerinin iptal edilmesini öngörüyor.

İletişim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ayrıca “özgür basın ve ifade özgürlüğünün” savunulduğu kaydedildi; “Ancak İsrail devletine karşı kışkırtmaları finanse etmemeye hükümetin karar verme özgürlüğünü de destekliyoruz” denildi.

İlgili Haberler İsrail'in Beyrut'a düzenlediği büyük saldırının ardından Hizbullah roketleri Tel Aviv yakınlarını vurdu

Uluslararası alanda saygı gören bir gazete olan Haaretz , Başbakan Benyamin Netanyahu ve mevcut sağcı koalisyon hükümetini eleştiriyor.

Gazete ayrıca İsrail-Hamas savaşını da eleştirel bir şekilde ele almış ve İsrail ordusu tarafından işlendiği iddia edilen ihlalleri araştırmıştı.

Haaretz’den Netanyahu’ya suçlama

Haaretz ise Pazar günü yaptığı bir açıklamada İsrail Başbakanı Netanyahu'yu “İsrail demokrasisini ortadan kaldırmayı” hedeflemekle suçladı.

Açıklamada, “Dostları Putin, Erdoğan ve Orbán gibi Netanyahu da eleştirel ve bağımsız bir gazeteyi susturmaya çalışıyor. Haaretz geri adım atmayacak, hükümetin ve liderinin onayladığı mesajları yayınlayan bir hükümet broşürüne dönüşmeyecek” ifadeleri kullanıldı.

İletişim Bakanı Karhi'nin ofisi, hükümetin Haaretz'e yönelik boykotunu haklı göstermek amacıyla Haaretz'in yayıncısı Amos Schocken'in geçen ay Londra'da gazete tarafından düzenlenen bir konferansta yaptığı açıklamalara işaret etti.

“7 Ekim'den Sonra İsrail: Müttefik mi Yalnız mı?” başlıklı etkinlikteki konuşmasında Schocken, İsrailli liderlere uluslararası yaptırım uygulanması çağrısında bulunmuştu

. İsrail hükümetini “Filistin halkına zalim bir apartheid rejimi uygulamakla” suçlayan Schocken, “İsrail'in terörist olarak adlandırdığı Filistinli özgürlük savaşçılarıyla savaştığını” söyledi.

Gelen tepkiler üzerine Schocken Hamas'ı kastetmediğini, işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler’i kastettiğini açıkladı.

Gazetecileri Koruma Komitesi'ne (CPJ) göre İsrail-Hamas çatışmaları, gazeteciler için kayıtlara geçen en ölümcül savaş. İsrail, savaş sürecince basın özgürlüğü karnesi nedeniyle eleştirilere maruz kalıyor.

CPJ verilerine göre Pazartesi günü itibariyle 129'u Filistinli, ikisi İsrailli ve altısı Lübnanlı olmak üzere en az 137 gazeteci ve medya çalışanı savaşta öldürüldü.

İsrailli yetkililer ayrıca Katar merkezli uluslararası haber kanalı El Cezire’nin Batı Şeria bürosunu Eylül ayında ve İsrail ofislerini Mayıs ayında kapattı.

Yetkililer bu kapatmaların El Cezire'nin ulusal güvenliğe tehdit oluşturması nedeniyle yapıldığını söylediler. Basın özgürlüğü grupları bu iddiaların yanlış olduğunu belirtti.

İsrailli milletvekilleri geçen hafta, ilgili yasanın süresini altı aya uzatmak ve yasanın ana hükmü olan, güvenlik servisleri tarafından ulusal güvenliğe zararlı olduğu düşünülen yabancı medya kuruluşlarına getirilen yayın yasağını 45 günden 60 güne çıkarmak için oy kullanmıştı.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Yayın Direktörü Anne Bocande geçen hafta yaptığı açıklamada “Netanyahu hükümeti İsrail'de medya bağımsızlığını ve çoğulculuğu açıkça hedef alıyor” demişti.

Bocande, “Kendisini ‘Ortadoğu'daki tek demokrasi’ olarak tanımlayan bir ülkede özgür basının altı oyulacak” uyarısı yapmıştı.