‘İşten Çıkarmalar, Gözaltılar ve Tutuklamalarda Çok Kitlesel Davranıldı’

Your browser doesn’t support HTML5

15 Temmuz darbe girişimin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 Temmuz 2016 tarihinde 3 ay süreyle OHAL ilan edildiğini açıklamıştı. 19 Ekim’de bitecek olan OHAL’in, 3 ay daha uzatılması TBMM Genel Kurulu’nda yapılan açık oylamayla kabul edildi.

Peki OHAL sonrası çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile neler değişti? OHAL kapsamında çıkarılan KHK’ler ile toplu şekilde tasfiye, gözaltı ve tutuklama kararlarının anayasaya ne kadar uygun olduğunu yorumlayan Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, yaşanan süreci Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.

OHAL kapsamında yürürlüğe konulan KHK’ler ile büyük tasfiyeler, kitlesel gözaltı işlemleri ve tutuklamaların yaşandığına değinen Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, yaşanan bu süreçte iki noktaya dikkat çekti. Prof. Dr. Kaboğlu’na göre, “KHK’ler ile bir yandan çok geniş kapsamlı radikal önlemler alınırken diğer yandan göreve son vermelerde, gözaltılarda ve tutuklamalarda fazla kitlesel davranıldı. Yani, anayasal sınırlar aşıldı, insanlar suçlu da olsalar, suçsuz da olsalar bir hukuk devletinde tabi tutulmaları gereken muamelenin ötesiyle karşılaştılar.”

Çıkarılan KHK’ler kapsamında yaşanan toplu tasfiyelere değinen Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği Başkanı Kaboğlu, hükümetin işlemlerini gözden geçirmesi, OHAL sürecinin fırsata çevrilmemesi ve darbe girişimiyle ilgisi olmadığı halde, sadece muhalif oldukları için yaptırıma tabi tutulan kişilerin, yeni çıkarılacak olan KHK’ler ile bizzat hükümet tarafından mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini ifade etti.

‘AİHM Türkiye’yi Mahkum Edebilir’

Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu’na göre, “15 Temmuz darbe girişimiyle ilgisi olmadığı halde, çeşitli nedenlerle hükümet çevresi tarafından sevilmediği gerekçesiyle işten çıkarılan insanların ya kanunları ihlal ettiğinin ve anayasaya aykırı davranışlar sergilediğinin kanıtlanması ya da ortada bir kanıt yoksa işe geri çağırılmaları gerekiyor.”

Peki OHAL kapsamında yürürlüğe giren KHK’ler çerçevesinde mağduriyet yaşadığını belirten yüzlerce vatandaş, kararlara itiraz etme hakkına sahip mi ve itiraz için hangi mercilere başvurabilirler? Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, bu konuya şöyle açıklık getirdi:

“OHAL sürecinde bile denetim önemlidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’yi sözleşmeyi ihlal ettiği gerekçesiyle mahkum edebilir. Bugün, Anayasa Mahkemesi’ne de başvuru olanağı var. Dolayısıyla mağdurlar, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapabilirler ve Anayasa Mahkemesinden bile ihlal kararlarının çıkması çok büyük bir olasılıktır. Yani yaptırım kararları Anayasa Mahkemesi’nden de gelebilir. Anayasa Mahkemesi’nden gelmezse, o zaman o kararlara karşı Avrupa Mahkemesi’ne gidilir.”