Türkiye’deki kadın örgütleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “kadına karşı şiddetle mücadele” reform paketinin “göstermelik bir düzenleme” olduğunu, yasalarda değil, yasaların uygulanmasında sorun yaşandığını savundu.
Türkiye’deki kadın örgütlerini bir araya getiren Eşitlik için Kadın Platformu’nun (EŞİK) gönüllüsü Hülya Gülbahar, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne atıfta bulunarak, “Her 8 Mart’ta kadına karşı şiddetin önlenmesi, kadın cinayetlerinin durdurulması iddiasıyla, bir takım göstermelik açıklamalar yapılmasına, paketler açıklanmasına artık alıştık” dedi.
“Yasalara dokunma, uygula’’
Açıklanan paketin “kadına karşı şiddeti ve kadın cinayetlerini önlemek konusunda son derece yetersiz ve iktidarın bir şeyler yaptığı izlenimini yaratmaya yönelik” olduğunu kaydeden Gülbahar, “Zaten kadın cinayetlerinin bir bölümü ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılıyor. Bundan daha ağır bir ceza olamaz. EŞİK olarak uzun süredir biz, ‘yasalara dokunma, uygula’ diyoruz. Türkiye’de yasa yapma sorunu değil, yasaları uygulama sorunu var” diye konuştu.
Kadına yönelik ısrarlı takip de dahil sistematik şiddeti, işkence olarak düzenleyen 96’ncı maddenin 1 Haziran 2005 tarihinden bu yana Türk Ceza Kanunu’nda yer aldığını belirten Gülbahar, “Ama uygulanmıyor. Şimdi yeni paketle bunun cezasının 6 aydan 2 yıla çıkarılması öngörülüyor. Oysaki 96’ncı maddenin yaptırımı evlilik ve kan bağı olmadığı takdirde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis. Eğer evlilik ve kan bağı varsa, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis. Dolayısıyla aslında ısrarlı takibin cezası bu paketle azaltılmış oluyor” ifadelerini kullandı.
“İyi hal indirimi, uygulama sorunu”
İyi hal indiriminin ise bir uygulama sorunu olduğuna dikkati çeken Gülbahar, “Çünkü bu madde, kravat indirimi, takım elbise indirimi, mahzun baktın indirimi gibi bir indirimin yapılmasına izin verecek bir madde değil. Bu tür kararlar, toplumsal cinsiyet eşitliği ile gerçek anlamda hukuk eğitimleri verilmediği, mesleki kontrol yapılmadığı için yargıçların kadınların aleyhine cinsiyetçi uygulamalarının bir ürünüdür. Bu yanlış kararların verilmesini Adalet Bakanlığı meslek içi eğitimlerle önleyebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Hülya Gülbahar ayrıca, reform paketinde yer alan “barolar tarafından ücretsiz avukat tahsisi” uygulamasının yeni bir uygulama olmadığını vurgulayarak, yeni bir şey yapılacaksa kadın örgütlerinin ve baroların davalara müdahil olma taleplerinin kabul edilebileceğini sözlerine ekledi.
“İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak tarihi bir hataydı”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav da VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme süreci o kadar büyük bir hataydı ki, daha sonra bu paketi açıklamak gibi, çıkma kararının tolere edilmeye çalışıldığı durumlar yaşanıyor” dedi.
Kav, İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekme kararının çok tarihi bir hata olduğunu dile getirerek, dolayısıyla bu reform paketi gibi adımların mecbur kalındığı için atıldığını kaydetti.
Gülsüm Kav, “Elbette cezasızlığa son vermek olumlu bir adım ama önemli olan yasaların uygulaması. Daha da önemlisi, şiddetle mücadelenin tek boyutunun bu olmadığının farkına varılması. Toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili güçlü politikaların olması ve uygulanması, bir kadın şiddet tehdidi altındaysa yasaların uygulanması, kadınların korunması ve eğer bir kadın zarar gördüyse zarar verenin cezasız bırakılmaması çok önemli. Ancak bu bütünlükle şiddeti geriletebiliriz” diye konuştu.
Kravat ve takım elbise indirimi yok
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tamamlandığını ve en kısa sürede TBMM’nin gündemine getirileceğini açıkladığı “kadına karşı şiddetle mücadele” reform paketine göre, kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet gibi suçlar kadına karşı işlenmişse cezalar daha da artırılacak.
Yeni reform paketine göre ayrıca, kadına yönelik saldırılarda faillerin somut pişmanlık emaresi içermeyen hiçbir davranışı indirim nedeni olarak kabul edilmeyecek.
İlgili Haberler “Takım Elbiseli Görüntü İndirim Sebebi Sayılmayacak”Erdoğan dünkü açıklamasında, “Sadece takım elbise giyip kravat takarak, ellerini önünde birleştirip başını yana eğerek sergilenen tiyatro vari görüntüler takdiri indirim gerekçesi olmayacaktır. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet gibi suçlar kadına karşı işlenmişse cezalar daha da artırılacaktır” dedi.
Nikahlı veya boşanmış eşe karşı işlenen tehdit suçlarına verilecek cezaların alt sınırının 6 aydan 9 aya çıkarılacağını belirten Erdoğan, “Fiziken veya iletişim araçları vasıtasıyla yapılan ısrarlı takip eylemleri, artık cezası 6 aydan 2 yıla kadar hapisle sonuçlanacak bir suç olarak işlem görecektir. Belli durumlarda bu suç için tutuklama kararı da verilebilecektir. Aynı şekilde eşe veya boşanılan eşe karşı işlenen kasten yaralama suçları da katalog suç düzenlemesine dahil edilerek tutuklama kararları kolaylaştırılacaktır. Şiddet mağduru kadınlara talep etmeleri halinde Baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilebilecektir” diye konuştu.