Diyarbakır’da müşterilerine hizmet ederken Kürtçe konuşacağını duyuran bir kafe işletmecisi Çarşamba günü gözaltına alındı. Polis işletmeci hakkında çok sayıda şikâyet yapıldığını belirtirken, savcılık “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla soruşturma başlattı.
Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesinde bulunan Sanat Sokağı’nda faaliyet gösteren Pine-Çand (Yama Sanat) isimli kafeyle ilgili olay, işletmecisi Ramazan Şimşek’in açıklamasıyla başladı. Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kafesinde bundan böyle iletişim dili olarak Kürtçe’yi tercih edeceğini duyurdu.
Duyurunun tepki çekmesi üzerine bir paylaşım daha yapan Şimşek, ‘“Türkçe konuşulması yasak' demiyoruz, müşteri hangi dilde konuşursa konuşsun Kürtçe cevap veriyoruz. Kafemize Kürtçe bilmeyenler de gelebilir. Amacımız Kürtçe’ye dikkat çekmektir” dedi.
Bu açıklamadan saatler sonra kafeye baskın yapan polis Şimşek’i gözaltına aldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nun talimatıyla gözaltına alınan Şimşek sorgulanmak üzere Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Şikâyet: “Kafe bu uygulamayla, halkın beynini yıkanmaktadır”
VOA Türkçe’nin ulaştığı, savcılığın nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderdiği yazıda, Şimşek hakkında çok sayıda ihbar yapıldığı belirtildi. Savcılık yazısında yapılan bazı ihbarlar şu şekilde yer aldı:
"- Diyarbakır'da bir kafe tüm hizmetlerini yalnızca Kürtçe sunulmaya ve iletişimde de sadece Kürtçe kullanılmaya karar vermiş. Kafede çalışanlar kendi aralarında da, müşterilerle de sadece Kürtçe konuşacakmış. Burası Türkiye Cumhuriyeti, böyle bir şeyi uygun görmediğimi ifade etmek istiyorum.
- Pine-Çand Coffee isimli kafenin instagram profili linkte yer alan kafenin terör örgütü propagandası yapması, Kürtçeyi zorunlu tutması (tabela yönetmeliğine karşı gelme Türkiye Cumhuriyeti dilini aşağılamaya yönelik zorlayıcı tutum takınma) ve Kürdistan temalı paylaşımlar yapmasıyla, Türkiye Cumhuriyeti devletimize karşı yürüttükleri propaganda yüzünden, halkın beyni yıkanmaktadır. Atatürk’e yönelik kötü amaçlı yapılmış karikatürler göz önündedir. Hapiste olan terör örgütü mensuplarının mektuplarını açıkça paylaşmaları ve bu gibi eylemleri kabul edilemez.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin çatısı altında açılmış bir kafede Türkçe yasakmış. Kesinlikle kabul edilemez bir olay. Dilimiz bizim kimliğimizdir ve bu ülkede kimse ona yasaklamaya cüret edemez. Acilen bu kafe hakkında gerekenin yapılmasını istiyorum.
-Anayasamızın 3. maddesini çiğnemektedir. Türk milletine karşı ırkçılık yapılmaktadır gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederim."
Gözaltına alınan Şimşek hakkında “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
Diyarbakır Barosu: “Yasal bir hakkın suç olduğu iddia ediliyor”
Gelişme üzerine açıklama yapan Diyarbakır Barosu, “Kürtçe diline yönelik tahammülsüzlüğü kabul etmiyoruz” dedi.
Açıklamada Şimşek’in, kamusal alanlarda farklı dillerde hizmet verilmesine ve bu alandaki engelleyici uygulamalara dikkat çekmek ve ana dilin toplumsal yaşamda kullanımının yaygınlaştırılmasını amaçladığı vurgulanarak, şu görüşlere yer verildi:
“Kürtçe diline yönelik tahammülsüzlüğün ve ayrımcı uygulamaların bir benzeri tezahür etmiş, Kürtçe dilinde de hizmet verilebilmesi meşru ve yasal bir hak olmasına karşın suç teşkil ettiği iddiasıyla gözaltı işlemi yapılmıştır. Diyarbakır Barosu olarak Kürtçe üzerindeki baskının artık sona ermesini, kamusal alanda kullanımı önündeki engellerin kaldırılmasını, farklı dillerde hizmet verilebilmesine ilişkin engelleyici uygulamalara son verilmesini, salt bu gerekçelerle ve suç oluşturmaması gözetilerek gözaltına alınan kafe işletmecisinin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
Sanat Sokağı esnafı tepkili
Şimşek’e aynı sokakta faaliyet gösteren diğer işletmecilerden de destek geldi. Ofis Sanat Sokağı Derneği, Şimşek’in serbest bırakılması çağrısı yaptı.
İşletmeciler adına açıklama yapan Dernek Başkanı Ümit Umdu, farklı dillerde hizmet vermek isteyenlere hoşgörü gösterilmesi gerektiğini belirterek, “Sanat Sokağı’nda işletmelerin çoğu olağan bir şekilde hizmet verirken, esnafımızın böyle hizmeti tercih etmesi kendi inisiyatifidir. Buna saygı duyulmalıdır. Esnafımızın yalnız olmadığını belirtiyor ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan esnafımızın serbest bırakılmasını dernek olarak talep ediyoruz” dedi.
“TCK’da bunu tanımlayacak bir ceza maddesi bulunmuyor”
Soruşturmayı VOA Türkçe’ye değerlendiren Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ise, Türk Ceza Kanunu’nda Şimşek’in suçlanabileceği bir madde olmadığını söyledi.
Şimşek’in ayrımcılık yapmadığını ifade eden Eren, “‘Ben Kürtçe konuşmayan dışında hiç kimseye hizmet vermiyorum’ demiş olsaydı, belki ayrımcılığa girebilirdi. Ama böyle bir iddiası yok. Diyor ki ‘bizden sipariş isteyene biz Kürtçe karşılık vererek siparişini de yerine geçiriyoruz’. Kürtçe’yi konuşmak, sosyal hayatta konuşmak Türkiye'deki herhangi bir yasal düzenlemede yasak değil. Buradaki niyet önemli. Niyet, Kürtçe dilinin yaşayabilmesi için, Kürtçe’nin gündelik hayatta kullanımını yaygınlaştırmak için bir sosyal sorumluluk projesi. Burada bir suç unsuru yok” diye konuştu.
Şimşek’in terörle mücadele (TEM) polisleri tarafından gözaltına alınmasının dikkat çekici olduğunu vurgulayan Eren, “Esnafın ‘örgütsel bağlantı’ bulunması durumunda devreye giren TEM şubenin tarafından gözaltına alınması ilginç. Kürtçe ya da bu tür sorumluluk gerektiren konu başlıkları üzerinde herhangi bir açıklama yapan ya da tavır belirten kişiler 'örgütsel bağlantı’ gerekçesiyle kriminalize ediliyor. Bu bildiğimiz yaygın bir yöntem” şeklinde konuştu.
TEM Şubesinde sorgusu süren Şimşek’in bugün mahkemeye çıkması bekleniyor.
İlgili Haberler Kürtçe için 10 öğretmen atanacak olmasına tepki: “Anadilde eğitime engel olunmaya çalışılıyor”