Kamala Harris başkan seçilirse Ortadoğu politikası nasıl olacak?

ABD Başkan Yardımcısı ve Demokrat başkan adayı Kamala Harris, Kuzey Carolina'nın Raleigh kentindeki Wake Tech Community College'ın Scott Northern Wake Kampüsünde konuşurken- 16 Ağustos 2024.

Beyaz Saray, 7 Ekim'de Hamas tarafından kaçırılan İsrailli bir rehinenin kurtarılmasını memnuniyetle karşıladı ve Gazze'de ateşkes anlaşmasının neticelendirilmesi için çalışıldığını bildirdi.

Ancak bir anlaşmaya varılsa bile, ateşkesin altı haftadan fazla sürmesine ihtimal verilmiyor. Dolayısıyla ABD’deki bir sonraki yönetimin, bölgedeki gerilimleri yönetme görevini üstlenmeyi sürdüreceği tahmin ediliyor.

Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Demokrat Parti’nin başkan adayı olduğundan bu yana ABD'nin İsrail'e desteğini teyit etmekle Filistinliler’in insani ihtiyaçlarını savunmak arasında bir denge kuruyor ve Başkan Joe Biden'ın İsrail-Hamas savaşındaki ve Ortadoğu’daki politikasını devam ettireceğinin sinyalini veriyor.

Harris, partisinin geçen hafta Chicago'da yapılan kurultayında, Ortadoğu politikasına ilişkin görüşünü şu sözlerle özetledi:

“Başkan Biden ve ben, İsrail'in güvende olması, rehinelerin serbest bırakılması, Gazze'deki acıların sona ermesi ve Filistin halkının onur, güvenlik, özgürlük ve kendi kaderini tayin hakkını gerçekleştirebilmesi için bu savaşı sona erdirmek için çalışıyoruz.”

Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun uzun süre üyesi olan Biden'ın aksine Harris'in dış politikayla en fazla haşır neşir olduğu dönem başkan yardımcılığı dönemiydi.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde Ortadoğu Programı'nda kıdemli araştırmacı Natasha Hall, “dış politika bagajına” sahip olmamanın Harris'e Demokrat seçmenlerin gözünde fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Hall, Biden'ın Ekim 2002'de eski Başkan George W. Bush'a Irak'ta güç kullanma yetkisi veren 77 senatörden biri olduğunu ve bu kararın daha sonra Biden için bir sorumluluk haline geldiğini, Biden’ın İsrail'e verdiği sadık desteğin de partisi içinde bölünmelere neden olduğunu anımsatıyor.

İlgili Haberler Harris ve Trump, tartışma programında "söz verilmeyen adayın mikrofonunun kapatılması" konusunda anlaşamıyor

Danışman etkisi

Harris'in Ortadoğu politikasının Biden'dan farklılaşıp farklılaşmayacağı, başkan seçilmesi halinde görevine devam etmesi beklenen Ulusal Güvenlik Danışmanı Phillip Gordon'la ilişkilendiriliyor. Gordon’ın, dış politika da dahil olmak üzere tüm ulusal güvenlik konularında Harris’in baş danışmanı olması bekleniyor.

Hall, VOA'ya verdiği demeçte “Phil Gordon çizgileri belirleyen bir danışman. Bence eski moda Amerikan dış politikasına çok uygun bir kişi” diyor.

Gordon 2003 yılında Irak’ta Saddam Hüseyin'in iktidardan indirilmesine karşıydı. Amerika'nın Ortadoğu'daki liderleri devirme çabalarını 2020’de yayınlanan “Uzun Oyunu Kaybetmek: Ortadoğu'da Rejim Değişikliğinin Sahte Vaadi” adlı kitabında anlattı.

Phil Gordon kitabında, “ABD'nin Ortadoğu'ya ilişkin politika tartışmaları, onlarca yıllık acı deneyimler bunun böyle olmadığını gösterse bile, her soruna dışarıdan bir Amerikan çözümü olduğu yanılgısından mustariptir ve rejim değişikliği en kötü çözümdür” diye yazdı.

İsrail'in Bar-Ilan Üniversitesi Siyasi Çalışmalar Bölümü Başkanı Jonathan Rynhold, böyle bir bakış açısının Harris yönetimini “İran'la iddialı bir şekilde başa çıkma konusunda çok ama çok temkinli yapacağını” söyledi.

VOA'ya konuşan Rynhold, İsrail açısından bakıldığında Harris'in, yönetimin İran'ı caydırmak için Ortadoğu'ya daha fazla askeri varlık konuşlandırma kararına doğrudan dahil olmasının iyi bir haber olduğunu dile getirdi.

Rynhold, “Eğer benimseyeceği politika bu olursa, o zaman İsrail'in İran konusunda ihtiyaç duyduğu asgari eşiği aşmış olur. İsrail'in istediği daha güçlü bir yaklaşım olmayabilir ama pasif bir yaklaşım da değil” dedi.

Harris'in şu anki yardımcıları VOA'ya, Harris'in Biden'ın çizdiği yolda ilerlemeye niyetli olduğunu, bunun da İsrail'in güvenliğinden ödün vermeden, ateşkesin ötesinde iki devletli bir çözüm için çalışmak olduğunu söylediler.

Harris'in Senato'daki eski ulusal güvenlik danışmanı Halie Soifer de aynı fikirde. Amerika Yahudi Demokrat Konseyi'nin CEO'su Soifer, “Başkan yardımcısı ve başkan, ABD'nin İsrail'e askeri yardım yapmasını desteklediler, sadece İsrail ile mevcut anlaşmamız için değil” dedi.

İlgili Haberler Trump ve Harris ABD’nin Afganistan’dan kaotik ayrılışından birbirini sorumlu tuttu


Kuşak farkı ve kişisel geçmiş

Biden'ın nesli, Holokost'u daha içgüdüsel bir şekilde hissederek, İsrail'i düşman Arap güçleriyle çevrili küçük bir demokrasi olarak görüyor. Harris'in kuşağından ve daha genç kuşaktan insanlar ise İsrail'i bugünkü haliyle, yani gelişen bir demokrasi ve bölgenin en büyük askeri gücü olarak görüyor.

Rynhold, Biden ve Harris İsrail'in güvenliği için aynı hedefi paylaşıyor olsa da, aynı duyguları beslemediklerini söylüyor. Rynhold, “Genç Amerikalılar, Yahudiler’in ve İsrail'in son derece savunmasız olduğu bir zamanı hatırlamıyor. Dolayısıyla Başkan Biden'ın sahip olduğu devam eden kırılganlık hissine sahip değiller” dedi.

Başkan Biden için İsrail’in Amerika'nın dünyadaki rolünün hikâyesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydeden Rynhold, “Amerika, demokrasileri desteklemek için vardır ve İsrail, onun bu rolü anlama biçiminin merkezinde yer almaktadır” ifadelerini kullandı.

Harris seçildiği takdirde, ebeveynlerinin her ikisi de göçmen olan, ülkenin en yüksek makamına gelen ilk kişi olacak. Barack Obama'nın babası Kenya'da, Donald Trump'ın annesi İngiltere'de doğmuştu. Harris'in babası Jamaika'dan, annesi ise Hindistan'dan geldi.

Biden’ın aksine, dünyanın güney yarım küresinden gelen görüşlere daha duyarlı olabileceği belirtilen Harris, 2018 yılında Hint asıllı Amerikalı bir gruba yaptığı konuşmada, çocukluğunda anne tarafından dedesi P.V. Gopalan'ın evine yaptığı ziyaretlerden sevgiyle bahsetmiş ve onu “özgürlük, adalet ve bağımsızlık için savaşmış biri” olarak tanımlamıştı.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde Ortadoğu Programı'nda kıdemli araştırmacı Natasha Hall, “Harris, dünyanın geri kalanının Ortadoğu, yeni sömürgecilik ve yeni emperyalizm hakkında neler hissedebileceğinin farkında. Başkan olması halinde bu deneyimlerini hayata geçirme fırsatı bulacağını umuyorum” dedi.

Ancak analistler “Harris doktrininin günün sonunda neye benzeyeceğini söylemenin zorluğuna ve şu anda söylediklerinin, seçimi kazanmaya ve Demokrat Parti'yi bir arada tutmaya yönelik olduğuna” dikkat çekiyor.

İlgili Haberler Kamala Harris, seçim kampanyası için 540 milyon dolar topladı