Kapanan Açık Radyo’ya büyük destek: “Açık Radyo açık kalacak”

Yaklaşık bin kişi dün İstanbul’daki binasının önünde Açık Radyo’nun kapatılmasını protesto etti.

Türkiye’nin en eski özel radyolarından Açık Radyo, 30. yaşını kutlamaya bir ay kala Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun karasal yayın lisansını iptal etmesi üzerine dün kapatıldı.

Radyo dün (16 Ekim Çarşamba) saat 13’den beri ne FM bandından ne de internet üzerinden yayın yapıyor.

Açık Radyo’nun çağrısı üzerine akşam saat 17.30 sularında Tophane’de bulunan radyo binasının önüne gelen yüzlerce kişi bu durumu protesto etti.

Radyonun bulunduğu dar avludan Lüleci Hendek Caddesi’ne doğru taşan grup sık sık “Açık Radyo açık kalacak” şeklinde slogan attı.

Your browser doesn’t support HTML5

Kapanan Açık Radyo’ya büyük destek: “Açık Radyo açık kalacak”

Ömer Madra’dan mücadele mesajı: “Korkudan daha büyüğüz”

Basın açıklamasını okuyan Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra, 28 yıl 11 aydır FM bandında, 22 yıl 11 aydır da internet üzerinden Türkiye’ye ve dünyaya yayın yapan kanalın kapatılmasını “kamunun sesini kısma girişimi” olarak değerlendirdi.

Madra, “Bundan sonra ne yapacaksınız?” şeklindeki bir soru üzerine, çalışma ofisinde bulunan bir afişte “Biz halklar, korkudan daha büyüyüz” yazdığını söyleyerek yayıncılık mücadelesine devam edecekleri mesajını verdi.

Madra: “Teknik detayları konuşmak için erken; Açık Radyo açık kalacaktır”

Daha sonra VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni, Açık Radyo’nun gelecek haritasının 10 gün içinde netleşeceğini söyledi.

Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra, 28 yıl 11 aydır FM bandında, 22 yıl 11 aydır da internet üzerinden Türkiye’ye ve dünyaya yayın yapan kanalın kapatılmasını “kamunun sesini kısma girişimi” olarak değerlendirdi.

Ömer Madra, “Teknik detayları konuşmak için henüz erken. Uyduruk bir şeyler söyleyip sonra ‘yanlış çıktı’ demek istemiyorum. Ama çok çeşitli yolları var. Hiç öyle Açık Radyo’nun susması, RTÜK kararından sonra susup unutulmaya terk edilmesi sözkonusu bile değil. Hatta geri almamızın bile sözkonusu olacağını söyleyeyim. Hukukçu arkadaşlarımızla saatlerce günlerce konuştuğumuz şeyler ama henüz erken” dedi.

Açık Radyo kurucusu kendilerine yapılan tebligatta beş gün süre verildiğini söyleyerek kapatma işlemini üst kurulun yapmasını istemediklerinden yasal sürenin sona ereceği Perşembe gününden (17 Ekim 2024) önce yayına son verdiklerini açıkladı.

Madra, “Bildirime göre yarın kapatılması bekleniyordu. Biz ondan önce davrandık. Bunu asla kabul etmeyeceğimizi de söyledik. Bambaşka yöntemlere de başvuracağımızı da net olarak söyledik. Açık Radyo açık kalacaktır” ifadelerini kullandı.

Avukat Altaş: “(RTÜK’ün) Doğrudan en ağır ceza olan lisans iptalini vermesi bütün içtihatlara aykırı”

Açık Radyo halihazırda iki dava açmış durumda. Davalardan biri RTÜK’ün karasal yayın lisansının iptal edilmesine diğeri de Ankara İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu yürütme durdurma kararının iptali için Bölge İdare Mahkemesi’ne karşı açıldı.

Açık Radyo’nun avukatlarından Ümit Altaş, iki davanın da en geç bir ay içinde kendi lehlerine sonuçlanmasını beklediklerini söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Altaş, “Yapılan şey ölçüsüz bir müdahaleydi. Verilmiş olan ceza para cezası ve yayın durdurma cezasıydı. Biz para cezasının ilk taksidini yatırdık. Yayın durdurma cezasının gününün ayrıca tebligat edileceğini düşündük. Eki açılamadığından dolayı tamamen teknik olarak bir sorundan kaynaklı. Sonradan dilekçe verdik. O dilekçede bize günlerin bildirilmesini, o gün yayını durdurabileceğimizi belirttik. Buna ilişkin hiçbir adım atmadan, (RTÜK’ün) doğrudan en ağır ceza olan lisans iptalini vermesi bütün içtihatlara aykırı. Hem Anayasa Mahkemesi hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ölçü diye temel kriterini aşan bir şey oldu. Lisans iptali en ağır karardır. Bunun bu şekilde verilmesinin hukuka uygun olmadığını düşünüyoruz” dedi.

Açık Radyo’nun çağrısı üzerine Tophane’de bulunan radyo binasının önüne gelen yüzlerce kişi bu kapanışı protesto etti.

Murat Meriç: “Direnmek ve dayanışma içinde olmak lazım. Açık Radyo bir şekilde açık kalacak”

Açık Radyo’nun 30 yıllık yolculuğunda program hazırlayan 1600 programcının önemli bir kısmı da radyonun açıldığı avluda yer alıyordu. “Şarkılarla Memleket Tarihi” ve “Harici Bellek” programlarını hazırlayan ve sunan Murat Meriç de Açık Radyo’ya desteğe gelen arasındaydı.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Meriç, “30 yıldır yayın yapan bir radyonun tuhaf gerekçelerle kapatılması çok tuhaf geliyor bana. Bir taraftan şaşırtıcı da değil maalesef. Memleket öyle bir yere gidiyor ki her türlü sesin susturulduğu bir dönemde Açık Radyo’nun kapatılmaması da garipti. Kapatılma veda anlamına gelmiyor. Bir şekilde ilerleyecek. En azından programı önümüzdeki hafta yeniden yapacakmış gibi hazırlanıyorum. Yargı süreci devam ediyor. Ama bununla yetinmemek gerekiyor. Direnmek ve dayanışma içinde olmak lazım. Açık Radyo bir şekilde açık kalacak” yorumunu yaptı.

Yeşim Burul: “Çok heyecanlandık, çok motive olduk, müthiş bir destek vardı, umutsuzluğa kapılmıyoruz”

Uzun yıllardır sinema programı Sinefil’i hazırlayan Yeşim Burul da tüm Açık Radyo ekibi dinleyicilerden gelen destekten ve medya desteğinden memnundu.

Açık Radyo Sinema programı Sinefil’i hazırlayan Yeşim Burul VOA Türkçe'ye konuştu.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Burul, “Çok heyecanlandık, çok motive olduk, müthiş bir destek vardı. Hukukun işlediği bir ülkede itirazlarımızın karşılık bulacağına inanıyoruz. Bu olmazsa farklı lisans türleri için başvuru hakkımızın mahfuz olduğu hukukçularımız tarafından dile getirildi. Bütün alternatifler değerlendirilerek en hızlı şekilde aksiyon alınacak. Açık radyo otuz yıldır sorumlu gazetecilik, yayıncılık yapan bir radyo. Umutsuzluğa kapılmıyoruz. Yayınlarımızı en kısa sürede dinleyicilerimize ve destekçilerimizle buluşturacak” diye konuştu.

Oyuncu Tülin Özen: “Açık Radyo’nun kapatılması çok acı; sansüre ve susturulmaya karşı olduğum için buradayım”

Açık Radyo’ya desteğe gelen dinleyicileri arasında Meleğin Düşüşü filmiyle 2004 yılında Altın Portakal ödülünü alan aktris Tülin Özen de bulunuyordu.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Özen, “Açık Radyo ile büyüyenlerdenim gelişenlerdenim ben de. Onun açıklığı hepimize sirayet etti, bütün o seslere, renklere, notalara, her şeye açık olan hali. Onunla büyüdük. Onun susturulmasının Türkiye için yazık bir şey olduğunu düşünüyorum. Sansüre karşı olduğum için buradayım. Susturulmaya karşı olduğum için buradayım. Açık Radyo’nun kapatılması çok acı. Böyle bu şekilde kapatılmasının kötü olduğunu kötücül olduğunu düşünüyorum” değerlendirmelerinde bulundu.

Özgür Akın Oto: “Bu yanlıştan egemenleri döndüreceğimize inanıyoruz”

Bir başka dinleyici Dr. Özgür Akın Oto da bu yanlıştan dönülmesi için desteğe geldiğini dile getirdi.

VOA Türkçe mikrofonuna konuşan Oto, “Açık Radyo’yu görenler bilir. Küçücük bir oda aslında, daracık bir sokağın içerisinde. Çok mütevazi bir oda. Bizim hayatımız kadar sıkışmış belki bir sürü yerin ortasına. Küçücük hayatlar içine sıkışmışız hepimiz. Ama Açık Radyo bize buradan kâinatın pencerelerini açıyor. Bize geniş ufuklar sağlıyor. Özgürlük arayışının, yeniliklerin, merakın, hevesin, arayışın hiçbir mekânsal kısıtlamaya tabi tutulamayacağının sembolü olarak hayatımızın ortasında duruyor. Son derece sudan sebeplerle lisansı iptal edildi. Bu yanlıştan egemenleri döndüreceğimize inanıyoruz” dedi.

RTÜK yetkilisi: “Mevzuat karara uyulmaması durumunda lisans iptalini zorunlu kılıyor”

Radyo Televizyon Üst Kurulu Açık Radyo’nun kapatılmasının ardından henüz resmi bir açıklama yapmadı.

VOA Türkçe’nin ulaştığı bir RTÜK yetkilisi, “Açık Radyonun 24 Nisan 2024 tarihli yayınında 1915 Olayları için ‘soykırım’ ve ‘katliam’ ifadeleri kullanılmış ve program moderatörü tarafından bununla ilgili herhangi bir düzeltme girişiminde bulunulmamıştır. Sözkonusu yayınlarla ilgili Açık Radyo’ya Üst Kurul tarafından en üst limitten idari para cezası ve 5 kez program durdurma müeyyidesi uygulanmıştır. Ancak Açık Radyo’nun aksi yönde herhangi bir yargı kararı bulunmamasına rağmen 5 kez program durdurma müeyyidesini uygulamadığı ve yayınlarına devam ettiği tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı.

Adını açıklanmasını istemeyen yetkili, kurulun bu durum karşısında 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 32. Maddesi’nin beşinci fıkrasına göre yayın lisansının iptalinden başka bir yolu olmadığını o nedenle bu müeyyideyi uygulamak mecburiyetinde kaldığını söyledi.