KHK Eylemine Polis Müdahalesine AKP'li Vekilden Eleştiri

Your browser doesn’t support HTML5

Türkiye’de olağanüstü hal (OHAL) uygulandığı dönemde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) düzenlemeleriyle kamu görevlerinden ihraç edilenlerden oluşan bir grup, Cumartesi günü Ankara’da yasal ve özlük haklarıyla ilgili yeni düzenleme yapılması çağrısında bulunmak amacıyla buluşmayı hedefledi ancak polis müdahalesiyle karşılaştı.

OHAL döneminde ihraç edilerek kamu görevlisi sıfatını, işlerini kaybetmelerinin yanı sıra pasaport sahibi olunması gibi bazı vatandaşlık haklarından mahrum olan ve kamuoyunda “KHK’lılar” olarak anılan vatandaşlar, kentlerde “platform” adı altında örgütlenme çalışması yürütüyor. Bu platformlar, geçtiğimiz hafta içerisinde bugün Ankara’da “Birlikte Daha Güçlüyüz” sloganıyla buluşma duyurusu yapmıştı. Ülke genelindeki KHK’lılarca Ankara’da buluşulması yönünde girişimde bulunulması üzerine ise, polis harekete geçti. Ankara Valiliği de, 2 Ekim günü başkentte buluşma adresi olarak ilan edilmiş Yılmaz Güney Sahnesi Müdürlüğü’ne KHK’lılar buluşmasının yasaklandığı bildirildi. Bunun üzerine kendisi de KHK’yla ihraç edilmiş akademisyenlerden birisi olan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Gergerlioğlu’nun girişimiyle KHK’lılara yeni buluşma adreslere olarak HDP Genel Merkezi ile Saadet Partisi Genel Merkezi’nden davet yapıldı.

Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, Cumartesi gün boyu kent dışından gelecek KHK’lıların kente girişini engelledi. HDP ve Saadet Partisi Genel Merkezleri önüne gelmelerine de yine polis engel oldu.

“KHK’lılar sivil ölüme mahkum edildi”

Yasaklama kararına karşı HDP’li Gergerlioğlu, OHAL sürecinde 134 bin kişinin KHK ile ihraç edildiğini, 20 bin öğretmenin özel eğitim kurumlarında çalışma hakları da elinden alınarak adeta sivil ölüme mahkum edildiklerini söyledi. “Aileleri bile birlikte etkilenen bir buçuk milyon insan. 3 yıldır KHK’lılara karşı sivil ölüm gerçekleştiriliyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. OHAL toplumsal boğucu bir afet halini almış durumda. Türkiye bir an evvel hukuk devletine dönmek zorunda. 3-4 aydır bu buluşmaya hazırlanıyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar engelleyemeyecekler. Bu çok ağır insan hakkı ihlalidir. Bu iktidar tarafından bu insanların sivil ölüme terk edilmesidir. Her şeye rağmen bu toplantıyı yapacağız” dedi.

Ancak HDP’nin bulunduğu Büklüm Sokak’ta buluşmayı hedefleyen KHK’lılara polis izin vermedi. Herhangi bir siyasi parti önüne gitmek veya toplantı, gösteri, yürüyüş hakkını icra etmeyi “anayasal hak” olarak vurgulayan KHK’lılar, polis memurlarına “Anayasa’yı çiğnemeyin, anayasaya aykırı emir aldıysanız dahi uygulamayınız” yönünde sözlü çağrılarda bulundu. Ancak ellerindeki anayasa kitapçıklarını da polis memurlarına gösterdiği gözlemlenen KHK’lılara polis fiziki müdahaleyle yanıt verdi. Polise HDP binasına gitmek istediklerini anlatan milletvekili Gergerlioğlu’nun da itiş kakış arasında kaldığı görüldü.

Gergerlioğlu, HDP Genel Merkezi’nin bulunduğu sokakta yaşanan o anlara ilişkin Twitter aracılığıyla “Bütün dünya barışçıl bir kapalı salon toplantısının nasıl “terörize” edilmek istendiğini görsün!” mesajlarıyla görüntüler paylaştı.

Saadet Partisi’nin buluşma noktasına da polis baskını

Benzer tablo, Saadet Partisi’nin kütüphane olarak da kullandığı mekanda da yaşandı. Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, bir grup KHK’lıyla görüştükleri için polis baskınına uğradıklarını açıkladı. Karaduman, “Bugün KHK’lıları ağırladığımız MG Kitap Kahve’ye, görüşme sonrası polis baskını yapılarak Anadolu Gençlik Dergisi Erbakan Özel Sayıları’na hukuksuz bir şekilde el konulmuştur” açıklaması yaptı. Karaduman, KHK’lılardan bir grubu da otobüste ağırladığını ve onlarla orada görüşmek zorunda kaldığına ilişkin de “Bu da ülkemizdeki hukuksuzluğun fotoğrafıdır” diyerek Twitter aracılığıyla fotoğraf paylaştı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Hakları ve işleri ellerinden alınmış insanların sesini kısmak için salonları ve meydanları kapatmanız hiçbir şey ifade etmez. Herkes bilmeli ki; Saadet Partisi’nin kapısı başta KHK mağdurları olmak üzere, bütün mağdurlar için sonuna kadar açıktır. KHK’lı Buluşması Yasaklanamaz" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu “KHK’lılar eylem, gösteri yapamaz mı?” sorusuyla tepki gösterdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, KHK’larla kamu görevlerine son verilmiş öğretmenler gibi KHK’lılar sorununa göndermede bulundu. KHK’lılarca yapılacak etkinliklere yasaklama yapılmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Bütün arzumuz adaletsizliğin son bulması. Adalet varsa hepimiz için olmalı, bir grup için adalet bir grup için adaletsizlik olmamalı. Toplum kaynaşacaksa, düşüncelerimizi rahatça ifade edeceksek mutlaka KHK ile görevlerine son verilen herkesin durumunun yeniden gözden geçirilmesi lazım. Bazıları ayrıcalıklı bazıları ayrıcalıklı değil. Neden bu tür farklılıklar ortaya çıkıyor doğrusunu isterseniz anlamakta zorluk çekiyoruz. KHK ile görevlerine son verilenler İstanbul’da bir toplantı yapacaklardı, Ankara’da bir toplantı yapacaklardı. O toplantı da yasaklandı. Yasal bir toplantı, Bir araya geliyorlar oturacaklar dertlerini anlatacaklar. Yaşadıkları sıkıntıları kamuoyu ile paylaşacaklar ama yasaklıyorsunuz neden? Neden korkuyorsunuz? İktidar olanlar korkar mı? İktidar olanların korkmaması lazım. Her alana düşünceye saygı göstermeleri lazım. KHK ile görevlerine son vermişsiniz ama onlar bir araya gelmek istiyorlar, belki de bizim bilmediğimiz haksızlıklara dile getirecekler karşılaştıkları. Dolayısıyla demokrasi varsa sadece bizim için değil KHK ile görevlerine son verilen, açlığa mahkûm edilen, sivil ölüme mahkum edilen insanların da demokrasiye ihtiyacı var. Onlar da düşüncelerini dile getirmeliler” görüşünü paylaştı.

AKP’li milletvekili: “Hukuk devletine olan güveni sarsar”

Bu arada son dönemde demokrasi ve insan hakları alanındaki gelişmelere ilişkin sosyal medya paylaşımlarıyla dikkat çeken AKP’lilerden Mustafa Yeneroğlu da, bugün KHK’lılara yönelik polis gücüyle yapılan engellemelere tepki gösterdi. AKP İstanbul Milletvekili Yeneroğlu, “KHK'lıların toplanmasının gerekçesiz yasaklanması hukuken izah edilemez. Hak arama, bunun için toplanma ve protesto etme hakları anayasal haktır ve hukuk devletinin en asgari teminatıdır! Hukuksuz bir biçimde temel hakların engellenmesi ancak hukuk devletine olan güveni sarsar!” mesajını paylaştı. Yeneroğlu’nun bu mesajı ardından Kuran-ı Kerim’den adalete ilişkin iman edenlere adalete sahip çıkmaları çağrısı yapan bir bölüm paylaşması da göze çarptı.