Kolombiya’da geçen hafta televizyondan canlı yayınlanan ve sert tartışmalara sahne olan bakanlar kurulu toplantısının ardından istifa eden bakan ve üst düzey yetkili sayısı artıyor.
Seçim öncesi verilen 196 vaadin 146’sının yerine getirilmemesi üzerine yapılan kabine toplantısında Cumhurbaşkanı Gustavo Petro’nun, hakkında rüşvet ve kadına şiddet gibi suçlamalar bulunan eski büyükelçi Armando Benedetti’yi özel kalem müdürü olarak ataması, bazı bakanlar tarafından tepkiyle karşılandı.
Petro, toplantının ardından üst düzey yetkililerin istifa dilekçelerini isteyip, yetkililerin çoğunun görevlerine devam edeceğini açıklasa da aralarında savunma, çevre, kültür ve çalışma bakanlarının da yer aldığı bazı üst düzey yetkililer kesin istifalarını sunarak, görevlerine hiçbir şekilde geri dönmeyeceklerini açıkladı.
Son olarak Gustavo Petro hükümetinin, barış müzakerelerine katılan FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) grup liderleri hakkındaki tutuklama kararlarının, yapılan barış müzakereleri sebebiyle askıya alınması talebine rağmen, müzakerelere katılan bir gerilla liderinin savcılık emriyle yakalanması, Petro’nun otorite ve yönetim sorunu yaşadığı yorumlarına sebep oluyor.
Başkanlık seçimi Ağustos 2026’da
Kolombiya Rosario Üniversitesi’nden siyaset bilimci Yann Basset’e göre olup bitenler bir kriz durumunu yansıtsa da hükümetin gelecek yıl Ağustos ayında yapılması planlanan başkanlık seçimine hazırlık süreci içinde olduğu ve seçimlerde aday olmak isteyenlerin en az 1 yıl öncesinde istifa etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Petro’nun seçim öncesi vaatlerin yerine getirilmesi için bakanlara baskı yapmak maksadıyla kabine toplantısını televizyondan canlı yayınlama kararı aldığını ancak işlerin umduğu gibi gitmediğini kaydeden Basset’e göre yaşanan krizin iki önemli sebebi bulunuyor.
Kolombiya Rosario Üniversitesi’nden siyaset bilimci Yann Basset
VOA Türkçe’ye konuşan Basset, “İlk neden farklı parti ve görüşlerden oluşan bir ittifakla iktidara gelen Petro’nun, bazı bakanlık ve makamlara farklı görüş ve anlayışlardan kişileri atamak durumunda kalması, hükümet politikalarının uygulanmasında sorunlara yol açtı. İkinci nedense Kolombiya tarihinin ilk solcu hükümeti ve kamu yönetimi konusunda birikmiş bir tecrübeye ve insan kaynaklarına sahip olmaması” diye kaydetti.
Basset’e göre bu durum, Petro’yu siyasette ve kamu yönetiminde daha tecrübeli siyasetçilerle çalışmaya teşvik ediyor.
Petro’nun sağlık, çalışma ve vergi konularında vaat ettiği reformlar için Kongre’nin onayına ihtiyaç duyduğu ancak Kongre’deki çoğunluğun muhaliflerden oluştuğuna dikkat çeken siyaset bilimci, olası kabine değişikliği durumunda bile vaatlerin yerine getirilmesi için kalan sürenin oldukça kısıtlı olduğunu söylüyor.
2022 yılında “Değişim Hükümeti” vaadi ve güçlü bir halk desteğiyle iktidara gelen Petro’nun sınıfsal yapı, toprak dağılımı, enerji politikaları ve kamu hizmetlerine erişim gibi konularda yapmak istediği reformlara gösterilen direncin, kabine içindeki istikrarsızlığa katkıda bulunduğunu kaydediliyor.