SEEP adlı organizasyon Küçük İşletme Sahiplerine Eğitim ve Pazarlama teknikleri öğreten kuruluşları çatısı altında topluyor. Yaklaşık 120 kadar kar amacı gütmeyen kuruluştan oluşan bu çatı örgütün hedefi, mikro işletmelerle yoksulluğu azaltmak. SEEP geçtiğimiz günlerde başkent Washington’da bir toplantı yaparak yeni projeler için fikir alışverişinde bulundu.
Çok sayıda panele katılan mikrofinans uzmanları yoksulluğun azaltılmasında katkısı olacak proje ve fikirleri tartıştı. Bu fikirlerden biri, DFE yani Doğuştan Finans Erişimi’ydi. Buna göre her çocuğa, doğar-doğmaz, bir banka hesabı açılması, küresel bir kimlik verilmesi ve cep telefonu bankacılığı teknolojisine erişiminin sağlanması hedefleniyor.
Doğuştan Finans Erişimi Program Direktörü Rosita Nejmi, bu şekilde doğuştan hayatı belgelenen bir insanın, kamu sektörüne, ilerisi için hizmetlerin planlanmasında gerekli bilgileri sağladığını söylüyor: “İnsanların kimliğini belirleyince, onların ileride duyacağı ihtiyaçları belirlemek de daha kolay olacaktır.”
Teknoloji de yoksulların yardımına koşacak bir araç olarak görülüyor. Washington’da toplanan uzmanlar yeni cep telefonu uygulamalarının yoksulların masraflarını azaltmada kullanılıp-kullanılamayacağını tartıştı.
Örneğin Kenya’da cep telefonları sayesinde havale yapabilen halk, bankaların ücret ve işlem vergilerini ödemek zorunda kalmıyor. Mikro-kredi kuruluşları da yoksulluğu ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Uzmanlara göre, mikro kredi kuruluşları bireylere borç para vererek onların iş yapmalarını sağlıyor. Bu kuruluşlar tasarruf hesapları da sunmaya başlayabilir. Ancak, bunun için kurumsal bir değişiklikten geçmeleri gerekiyor.
Mikro tasarruf hesapları, düzenli bir geliri olmayan insanların çok küçük meblağlar için hesap açmasına olanak tanıyarak, bir anlamda mali istikrar sağlamaya yardımcı olmayı hedefliyor.