2022’de COVID kısıtlamalarının azalmasıyla daha çok sayıda gazeteci sahada görev yaptı. Çatışmaların arttığı bir dönemde bu durum, son bir yılda gazetecilerin ölümü ve hapsedilmelerinde önemli artışa da yol açtı.
Meksika’da şiddet, Ukrayna’da savaş, baskıcı yasalar ve medyaya yönelik operasyonlar, 2022’yi medya için zor bir yıl haline getirdi.
İran’da protestoları izleyen gazetecilerin cezaevine atıldığı ya da Batı Şeria’da çatışma ortamında gazetecilerin öldürüldüğü 2022 yılında, tutuklamalar ve ölümcül şiddet her zamankinden fazlaydı.
Medya izleme örgütlerine göre basın özgürlüğü 2022’de düştü.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü bu yıl 533 gazetecinin tutuklandığını ve 57’sinin öldürüldüğünü açıkladı.
Çin, Myanmar ve İran gazetecilerin en fazla hapsedildiği ülkeler.
Meksika, Ukrayna ve Haiti 2022’de haberciler açısından nispeten ölümcül bölgeler oldu.
Ukrayna’yı işgal eden Rusya, haberciliği baskı altına alan boğucu yasalar çıkardı ve önemli haber organları kapanmaya zorlandı.
Your browser doesn’t support HTML5
Ukrayna’da da medya halkı bilgilendirmeye çabalarken, kendi çalışanlarını güvende tutmaya çalıştı.
Kievli gazeteci Olga Rudenko, “Savaşları izlemek hiçbir zaman kolay olmadı. Ama özellikle savaş ülkenizdeyse ve olay yerine varan, ardından da güvenle evine dönebilen bir gazeteci değilseniz. Ne siz ne de aileniz güvende” diyor.
Ama gazeteciler için tehlikeli olan sadece savaş alanları değil. Meksika’daki şiddet ve gazetecilerin hedef alınması, en ölümcül yılın yaşanmasına yol açtı.
Article 19 İnsan Hakları Örgütü’nden Paula Saucedo gazetecilerin karşı karşıya kaldığı şiddet tehdidine dikkat çekiyor: “Bizi en çok endişelendiren ölümcül şiddet. Çünkü bir gazeteci öldürüldüğünde çifte cinayet işlenmiş oluyor. Öldürülen kişiyle birlikte haberlerin sesi kısılıyor ve soruşturmalar anlatılmıyor. Bu durum güçlü ve artan bir korku ve sansür ortamı yaratıyor.”
Çin medyaya sansürde lider konumda ve etkisi en çok Hong Kong’da hissediliyor.
Uzmanlar Apple Daily gazetesinin kurucusu Jimmy Lai’nin davasının bir mesaj göndermeyi amaçladığını söylüyor.
Hong Kong Yabancı Gazeteciler Kulübü’nden Keith Richburg’e göre, “Bu tarz ulusal güvenlik davaları, ‘bu Jimmy Lai gibi güçlü kişilerin başına gelebiliyorsa herkesin başına gelebilir’ mesajını veriyor.”
Başka yerlerdeki baskıcı yönetimler de Afganistan’daki gibi güvenilir basına ulaşımı engelliyor.
Taleban VOA’in radyo yayınını yasakladı ama gazeteciler işlerine devam edeceklerini belirtiyor.
VOA Afgan servisinden Shaista Sadat Lami, “İnsanlar bize güveniyor ve bizi duymak istiyor. Ne olursa olsun bizi bulacaklar” şeklinde konuştu.