Kürt Sorunu’nda yeni süreç mi geliyor? Erdoğan’dan “İçeride barışın tesisi önem kazanıyor” çıkışı

Erdoğan, yeni anayasaya dair mesajlar verdi.

Kürt Sorunu’nda yeni bir “çözüm süreci” mi başlıyor? 1 Ekim’deki Meclis açılışında genel kurula giren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Kapatma davası açılması namus meselesidir” dediği DEM Parti sıralarına yönelerek milletvekillerinin elini sıkmasından sonra Türkiye, bu soruya yanıt arıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu konuyla ilgili sessizliğini bugün bozdu. Sırbistan ve Arnavutluk’a yaptığı iki günlük ziyaretinden dönüşünde kendisini takip eden gazetecilere açıklamalar yapan Erdoğan, MHP liderinin tavrının Türkiye’nin demokrasi mücadelesi için olumlu ve anlamlı bulduğunu dile getirdi.

Bir gazetecinin “Yeni bir sürecin başlayabileceği yorumlarına ne yanıt verirsiniz?” şeklindeki sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı, “Siyasetimizin temelinde, ülke meselelerinin geniş bir mutabakatla çözülmesi, toplumun farklı kesimlerinin de sürece dahil edilmesi yatıyor. Bunu yıllardır dile getiriyoruz. Türkiye’de terör yöntemleri ile bir yere varılamayacağı çok nettir. Artık herkesin bunu anlamış olması gerekir. Bölgemizdeki gelişmelere bakıldığında, ülkemizdeki huzur ve barış iklimini tahkim etmek, herkes için en hayırlısıdır. Terör örgütleriyle çevrelenmiş bir coğrafyada, Irak’ta gerilimlerin, Suriye’de iç savaşın yaşandığı, İsrail’in vahşileştiği bir dönemde içeride barışın tesisi önem kazanıyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli

“Türkiye’nin ayağına darbecilerin taktığı prangaları söküp atmanın yolu kapsayıcı, adil, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmaktan geçiyor”

“Meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya ise her zaman varız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ani gelişmeyi yeni Anayasa çalışmalarıyla birlikte değerlendirmek gerektiğine atıfta bulundu.

AK Parti lideri, “Demokratik siyasetin alanını genişletmek için bugüne kadar tüm engellemelere, sabotajlara, haince planlara rağmen köklü adımlar attık. Biz siyaseti, ülkemizin huzur ve birliğini güçlendirmek, milletimize hak ettiği kaliteli hizmetleri sunmak için yapıyoruz. Yeni anayasa çağrımız da bunun içindir. Türkiye’nin ayağına darbecilerin taktığı prangaları söküp atmanın yolu kapsayıcı, adil, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmaktan geçiyor” ifadelerini kullandı.

“Amerika, İngiltere, Almanya’dan oluşan koalisyon güçleri PKK/YPG terör örgütünün hamiliğine soyunmuş durumda”

“Yeni bir süreç” ile ilgili soruya verdiği yanıtta PKK, Abdullah Öcalan, DEM Parti ya da Kürt meselesine yer vermeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka gazetecinin “Şam'ın işgali demek, İsrail askerlerinin Türkiye sınırına gelmesi demek, Suriye haritasının tamamen parçalanması demek. Biz buna karşı ne yapabiliriz?” şeklindeki sorusuna verdiği yanıtta PKK’dan söz etti.

Erdoğan, “İsrail'in, birtakım hesapları olabilir ama en büyük hesap sahibi Allah'tır. En büyük hesap edici O’dur. Onlar hesapları yaparlar ama Allah'ın hesabını hiçbir zaman tutturamazlar. Netanyahu ve çetesinin gördükleri rüyalar, kabusa dönüşecek. Filistin özgür olacak, Lübnan özgür kalacak. Barışı ve huzuru katleden bir canavara dönüşen İsrail, karşısında insanlığı bulmalıdır. Suriye'deki iç savaşın başından beri Rusya'nın atacağı adımları dikkatle takip ediyoruz. Çünkü Rusya, Suriye'yle müşterek hareket ediyor. İran'la ilgili konuda da Rusya, İran, Suriye, bütün bu üçlü mekanizma birlikte hareket ediyor. Diğer tarafta ise Amerika, İngiltere, Almanya’dan oluşan koalisyon güçleri bulunuyor. Koalisyon güçleri PKK/YPG terör örgütünün hamiliğine soyunmuş durumda. Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı en büyük tehdit oluşturan bu duruma karşı Rusya, İran ve Suriye’nin daha etkili tedbirler alması elzemdir” dedi.

İsrail’in bölgesel ve küresel barışa yönelik en somut tehdit olduğunu, bu tehdidi dünya barışını koruma görevini üstlenenlerin sonlandırması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı, Suriye iç savaşının başından beri Türkiye’nin diplomatik yollarla Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediğini belirtti.

“İç cepheyi sağlam tutmak önemli; bizim iç cephemize saldıran yapılara karşı birliğimizi müdafaa etmemiz son derece mühim”

Erdoğan, “İsrail'in Gazze’ye saldırılarına paralel, Türkiye'de de toplumsal fay hatlarına yönelik saldırılar gerçekleşiyor. Yürütülen kirli kampanyalarla sokak eylemleri tetiklenmek isteniyor. Bu konuda istihbarat birimlerimizin tespitleri var mı?” şeklindeki bir başka soruya ise bir kez daha Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nda dile getirdiği “Aslolan iç cephedir” sözleriyle yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı, “Maalesef bazı siyasetçiler de birtakım politik çıkarlar uğruna bu algı operasyonlarına dahil olabiliyor. Hangi yola başvururlarsa vursunlar karşılarında başta istihbaratımız olmak üzere her an hükümetimizi, bizleri bulacaktır. Vatandaşlarımız sosyal medya başta olmak üzere birçok mecradaki organize yalanlara karşı son derece dikkatli olmalıdır. Hep söylediğim gibi, iç cepheyi sağlam tutmak önemli. Bizim iç cephemize saldıran yapılara karşı birliğimizi müdafaa etmemiz son derece mühim. Sokakları karıştırmaya teşebbüs edenleri uyarıyorum, böyle bir hata yapmasınlar, bedelini ağır öderler” diye konuştu.

Erdoğan’dan Yunanistan’a sıcak mesaj: “Deniz ve hava sahası yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak belirlenmesini öteden beri istiyoruz”

Türkiye ile Yunanistan’la ilişkilerinde bir süredir olumlu bir gelişme görülüyor. En son 24 Eylül’de New York’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’la, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, birkaç gün sonra BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusunda cesur adımlar atılması gerektiğini söylemişti.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve Erdoğan

Kendisine bu konuda yöneltilen soruya Cumhurbaşkanı, “2023 seçimleri sonrası Yunanistan ile Türkiye arasındaki mevcut kronik sorunu nitelikli bir müzakere yoluyla çözebilir miyiz diye bir anlayış başladı. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan Yunanistan’a gidecek, bu konularla ilgili görüşmeler yapacak. Tüm bu konuları, Ege ile ilgili bütüncül yaklaşımımız temelinde görüşeceğiz. İyi komşuluk esası iki ülkeye de kazandıracak formülün anahtarıdır. Türkiye ile Yunanistan ilişkileri, bu esas ekseninde inanıyorum ki daha güzel günlere doğru ilerliyor. ‘Çözüm iradesini iki ülke ortaya koyabilir ve sorunları geride bırakabilir’ diyoruz. Deniz ve hava sahası yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak belirlenmesini öteden beri istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2028’de aday olma imkanı var mı? Muhalefet, Mehmet Uçum’un önerisine nasıl bakıyor?