Türkiye’de 2012'den beri ortaöğretimde seçmeli olarak verilen Kürtçe derslerini bu yıl 26 bin 192 öğrenci tercih etti. Sivil toplum örgütlerinin kampanyaları ile sayı artsa da, kampanyayı yürütenler talebin daha fazla olması gerektiğini düşünüyor.
Sivil toplum kuruluşları, Kürtçe seçmeli derslere ilgiyi arttırabilmek için seçmeli ders başvurularının alındığı her yıl Ocak ve Şubat aylarında kampanya düzenliyor; son yıllarda bu kampanyalarla birlikte derse talep de artıyor. Bu yılki kampanyaların sonucunda Kürtçe seçmeli ders tercih edenlerin sayısının en az 26 bin 192 olduğu belirtildi.
Kürtçe’nin eğitim dili olması ve anayasal güvenceye alınması amacıyla çalışmalar yürüten Kürtçe Dil Hareketi Derneği (Hez-Kurd), “Kürtçe’nin Türkiye’de resmi ve zorunlu eğitim dili olması, Kürt çocuklarının kendi anadillerinde zorunlu eğitim almasının sağlanması” konusunda çalışmalar yürütmek için kurulan Kürtçe Gönüllüleri Birliği (DILKURD) ve Kürtçe’nin Zazaca lehçesi ile ilgili çalışmalar yürüten Dil, Sanat ve Kültür Derneği (Ziwan-Kom) tarafından derlenen sayılara göre 2024-2025 eğitim ve öğretim yılında Kürtçe seçmeli derse en fazla talep Bingöl’den geldi.
Bingöl’de 6 bin 230 kişi Zazaca eğitimi tercih etti. Diyarbakır’da 5 bin 104, Mardin’de 4 bin 941, Batman’da 3 bin 400, Van’da 1757, Şırnak’ta 1383, Hakkari’de 1092, Mersin’de 650, Ağrı’da 500, Bitlis’te 324, Elazığ’da 132, Tuncel’de 282, Şanlıurfa’da ise 483 öğrenci Kürtçe dersleri tercih etti. Resmi rakamlar ise henüz açıklanmadı.
Your browser doesn’t support HTML5
“Sayının daha fazla olması gerekiyor”
Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri, Kürtçe derslerine gelen talebi yeterli görmüyor.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Ciziri, Kürtçe ile ilgili kafa karışıklığı yaşandığını savunuyor. Sayının daha fazla olması gerektiğine vurgu yapan Ciziri, “26 bin değil 260 bin, ya da birkaç milyon olması lazım. Sayı ne kadar fazla olursa öğretmenlerin sayısı da o kadar artar, bu bizi mutlu eder. Bana göre 26 bin kişinin dersi seçmesi, nüfusu 25-30 milyon civarında olan Kürtler için bir başarı değildir” dedi.
Ciziri, talebin az olmasını korku ve kafa karışıklığına bağlıyor. Ciziri, “Bir korku oluşmuş toplumun içinde. Halk burada bir gelecek görmüyor, bir kafa karışıklığı var. Güçlü olan gruplarımızın düşüncesi net değil. Bir gün bir şey söylüyorlar başka gün başka bir şey söylüyorlar. Bu da insanların kafasını karıştırıyor. Eğer onlar taleplerini netleşirlerse sayı günden güne artar” diye konuştu.
“26 bin az görünebilir ancak başlangıç aşamasında olduğumuz için az değil”
Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi Direktörü Prof. Dr. Aziz Yağan ise sayının az olmasına rağmen talebin heyecan verici olduğunu dile getiriyor.
VOA Türkçe’ye konuşan Yağan’a göre, dersi seçen öğrenci sayısı fazla olmamakla birlikte “az” olarak da nitelenemez:
“Milyonlarca Kürt öğrencisinin varlığı dikkate alındığında 26 bin sayısı az görünebilir ancak hala başlangıç aşamasında olduğumuz için sayı az değil. Bu sayılarda, ısrarla yürüttüğümüz kampanyaların, açıklamalarımızın, önerilerimizin, uyarılarımızın, yetkililerle görüşmelerimizin etkisinin olduğunu düşünüyoruz. Milyonlarca Kürt öğrencinin okullarda anadiliyle karşılaşmasının gerekliliği açısından 26 bin öğrenci sayısı yeterli değildir evet ama az da değildir.”
Öğrencilerin haberdar edilmesiyle talep sayısının artacağını savunan Yağan, sayının artmasının öğretmen atamalarını da etkileyeceği görüşünde. Bölge milletvekillerine Kürtçe eğitim için bir araya gelme çağrısı yapan Yağan, “Hükümet 12 yıl önce seçmeli Kürtçe dersi başlatarak attığı hayati ilk adımı ilerletemedi. Bunun yanısıra, partisi fark etmeksizin bölge milletvekilleri ve belediye başkanları da Kürtçe’nin statüsü için biraraya gelip ortak çalışma başlatmakta çok geç kaldı ve bu ilgisizlikleri dikkatimizden kaçmış değil. Umarız yakında Kürtçe anadilinin resmiyeti ve anadilinde eğitim hakkı için biraraya gelirler. Özellikle yerel yönetimlerin yasal engel olmadığı halde anadilinde kreşler açmamasına dikkat çekmek, talep etmek, teşvik etmek gerekiyor” diye konuştu.
Yağan, Kürtçe’nin resmi dil olması, anadilinde eğitim ve Yaşayan Diller ve Lehçeler dersinin bölge dışında zorunlu hale getirilmesi için kampanyalarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
İlgili Haberler "Kürtçe'nin önündeki en büyük tehlike ailelerin çocuklarıyla Türkçe konuşması"Kürtçe ne zaman seçmeli ders oldu?
Eylül 2012'de yayımlanan yönetmenlikle Kürtçe, “Yaşayan Diller ve Lehçeler” adı altında seçmeli ders olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatına girdi. Türkiye’de orta dereceli okullarda (5, 6, 7 ve 8. sınıflar) seçilebilen bu ders kapsamında, Kürtçe’nin Kurmancî ve Zazakî lehçeleri yer alıyor.
Ancak Kürtçe ders verecek öğretmenlerin sayısı sıkça tartışma konusu oluyor. Her yıl iki ya da üç yeni öğretmen atayan Milli Eğitim Bakanlığı geçen yıl ilk kez yeni 50 kadro açtı.
26 Ocak 2011'de YÖK tarafından Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün onaylanmasıyla birlikte Mardin Artuklu, Muş Alparslan ve Bingöl üniversitelerinde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri, Bingöl ve Tunceli'de ise Zaza Dili ve Edebiyatı bölümleri açıldı. O tarihten bugüne her sene yaklaşık 100 öğrenci, başka bir ifadeyle 100 yeni Kürtçe öğretmeni mezun oluyor. Ancak atanan toplam öğretmen sayısı, geçen yılki atamalarla 132’ye ulaştı.
Bu yıl kaç öğretmen ataması yapılacağı henüz açıklanmadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir süre önce yaptığı açıklamada, öğretmen ataması yapılacağını söylese de sayı vermedi.