Washington Post gazetesinden Pamela Constable'ın haberine göre, Kırım Tatarları yarımadanın Rusya'ya bağlanmasından kaygılı. Yerel liderler, yarımadanın Rusya'ya bağlanması durumunda radikal İslamcılar'ı kontrol edemeyebileceklerini söylüyor
Kırım’da yaşayan Tatarlar, pazar günü yapılması beklenen ve Rusya’ya bağlanma kararının oylanacağı referandumu kaygıyla bekliyor.
Washington Post gazetesi muhabirlerinden Pamela Constable’ın Bahçesaray’dan gönderdiği habere göre Kırım’da yaşayan yaklaşık 300 bin Tatar, yerel liderlerin çağrısı üzerine bu referandumu boykot etmeye hazırlanıyor. Referandum öncesinde yarımadaya Rus askeri, Rusya yanlısı silahlı milis ve Rus Kazak polislerinin dolmasının ardından çok sayıda Tatar’ın evi, kapılarına haç işareti çizen Ruslar tarafından taciz edilmiş. Kimi yerlerde, özellikle de camilerde Tatarlar olası saldırıya karşı geceli gündüzlü nöbet tutuyor.
Nazi Almanyası’yla işbirliği yaptıkları iddiasıyla İkinci Dünya Savaşı sırasında Stalin yönetimi tarafından tamamı Kırım’dan Orta Asya’ya sürülen Tatarlar’ın önemli bir kısmı 1980’lerden itibaren anavatanlarına geri döndü. Birçoğu evlerini yeni baştan inşa etmek zorunda kaldı. Birçok Tatar, yarımadanın Rusya’ya verilmesi durumunda artık buradan ayrılmak istemiyor. Hatta Tahtalı Camisi’nin imamı Musa Neziz evlerini ve camilerini korumak için savaşacaklarını bile söylüyor.
Kırım’ın başkenti Simferepol’de (Akmescit) Rusya yanlısı referandum propaganda faaliyetleri bütün hızıyla devam ediyor. Referanduma ciddi bir muhalefet de yok. Ukrayna’dan Kırım’a giden siyasetçiler zaten referandumda Rusya yanlılarının sonucu hileyle değiştireceğine inanıyor. Kiev merkezli televizyonların yayınları durdurulmuş, televizyonlarda çoğunlukla Rusya yanlısı tek yanlı yayınlar yapılıyor. Pamela Constable’a göre yarımadada şu anda profesyonel habercilik yapan tek televizyon Tatarların elindeki ATR televizyonu.
Yarımadadaki Rusya yanlıları da geçmişte Ukraynalı ve Tatarlara yöneltilen “Nazi destekçisi” suçlamalarını benimsemiş durumda. Ancak Tatar liderler bu suçlamaları şiddetle reddediyor. Referandumu boykot çağrısı yapan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov da Kırım’ın Rus askeri işgali altında halkoylamasına gitmesinin, “derin ve uzun bir krize” yol açacağını söylüyor.
Radikal İslam tehlikesi
Bununla birlikte Kırım’ın Rusya’ya bağlanması durumunda başka bir tehlike kapıda bekliyor. Tatar liderler, toplum içindeki radikal İslamcılar’ı artık tutamayacakları uyarısında bulunuyor. Rus liderlerle görüşmek üzere Kiev’den Moskova’ya giden Kırım Tatar Ulusal Hareketinin efsanevi lideri Mustafa Cemiloğlu da “Aramızda Suriye’de savaşan İslamcılar, Vahabiler, Selefiler ve diğerleri var. Onurlarıyla ölmek isteyen insanları durduramayız” diye konuşuyor.
Uzmanlar da kendi canlarını feda etmekten kaçınmayacak cihatçıların, normalde Ruslar, Tatarlar ve Ukraynalılar’ın yıllardır barış içinde yaşadığı bölgede etnik ve dini şiddeti körükleyebileceği uyarısında bulunuyor.
Washington Post gazetesi muhabirlerinden Pamela Constable’ın Bahçesaray’dan gönderdiği habere göre Kırım’da yaşayan yaklaşık 300 bin Tatar, yerel liderlerin çağrısı üzerine bu referandumu boykot etmeye hazırlanıyor. Referandum öncesinde yarımadaya Rus askeri, Rusya yanlısı silahlı milis ve Rus Kazak polislerinin dolmasının ardından çok sayıda Tatar’ın evi, kapılarına haç işareti çizen Ruslar tarafından taciz edilmiş. Kimi yerlerde, özellikle de camilerde Tatarlar olası saldırıya karşı geceli gündüzlü nöbet tutuyor.
Nazi Almanyası’yla işbirliği yaptıkları iddiasıyla İkinci Dünya Savaşı sırasında Stalin yönetimi tarafından tamamı Kırım’dan Orta Asya’ya sürülen Tatarlar’ın önemli bir kısmı 1980’lerden itibaren anavatanlarına geri döndü. Birçoğu evlerini yeni baştan inşa etmek zorunda kaldı. Birçok Tatar, yarımadanın Rusya’ya verilmesi durumunda artık buradan ayrılmak istemiyor. Hatta Tahtalı Camisi’nin imamı Musa Neziz evlerini ve camilerini korumak için savaşacaklarını bile söylüyor.
Kırım’ın başkenti Simferepol’de (Akmescit) Rusya yanlısı referandum propaganda faaliyetleri bütün hızıyla devam ediyor. Referanduma ciddi bir muhalefet de yok. Ukrayna’dan Kırım’a giden siyasetçiler zaten referandumda Rusya yanlılarının sonucu hileyle değiştireceğine inanıyor. Kiev merkezli televizyonların yayınları durdurulmuş, televizyonlarda çoğunlukla Rusya yanlısı tek yanlı yayınlar yapılıyor. Pamela Constable’a göre yarımadada şu anda profesyonel habercilik yapan tek televizyon Tatarların elindeki ATR televizyonu.
Yarımadadaki Rusya yanlıları da geçmişte Ukraynalı ve Tatarlara yöneltilen “Nazi destekçisi” suçlamalarını benimsemiş durumda. Ancak Tatar liderler bu suçlamaları şiddetle reddediyor. Referandumu boykot çağrısı yapan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov da Kırım’ın Rus askeri işgali altında halkoylamasına gitmesinin, “derin ve uzun bir krize” yol açacağını söylüyor.
Bununla birlikte Kırım’ın Rusya’ya bağlanması durumunda başka bir tehlike kapıda bekliyor. Tatar liderler, toplum içindeki radikal İslamcılar’ı artık tutamayacakları uyarısında bulunuyor. Rus liderlerle görüşmek üzere Kiev’den Moskova’ya giden Kırım Tatar Ulusal Hareketinin efsanevi lideri Mustafa Cemiloğlu da “Aramızda Suriye’de savaşan İslamcılar, Vahabiler, Selefiler ve diğerleri var. Onurlarıyla ölmek isteyen insanları durduramayız” diye konuşuyor.
Uzmanlar da kendi canlarını feda etmekten kaçınmayacak cihatçıların, normalde Ruslar, Tatarlar ve Ukraynalılar’ın yıllardır barış içinde yaşadığı bölgede etnik ve dini şiddeti körükleyebileceği uyarısında bulunuyor.