Latin Amerika’daki kadın cinayetlerini takip eden MundoSur adlı organizasyona göre, 2023’ün Ocak–Kasım döneminde en az 2 bin 864 kadın cinayeti işlendi. Kayıt altına alınan kadın cinayetlerinin yüzde 45,7’si, Brezilya’da işlenirken nüfusa göre en çok kadın öldürme oranı, Honduras’ta yaşandı.
Her üç kadından biri yani yaklaşık, 88 milyon kadının mevcut ya da geçmişte birlikte olduğu erkek tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığı Latin Amerika, Birleşmiş Milletler verilerine göre, her 100 bin kadından 1,6 cinayet oranıyla, Afrika’dan sonra kadınlar için dünyanın en tehlikeli bölgesi olmasıyla dikkat çekiyor.
Latin Amerika ülkelerindeki devlet kurumları ve kadın örgütleriyle çalışarak kadın cinayetlerinin haritasını çıkaran MundoSur adlı sivil toplum örgütü kayıtlarına göre, bu yılın ilk 11 ayında bölgede en az 2 bin 864 kadın cinayeti işlendi.
Birçok ülkede resmi verilerin açıklanmamasından ötürü cinayetleri takip eden yerel kadın örgütlerinin net rakamlara ulaşma süreci uzadığı için aslında gerçek rakamın bu sayıdan daha fazla olduğu belirtiliyor. Araştırma Latin Amerika’lı maktul kadınların yüzde 48,3’ünün ilişki yaşadığı erkek tarafından öldürüldüğünü ve cinayetlerin yüzde 41,32’sinin ateşli silahlarla işlendiğini ortaya koyuyor.
Bölgede en çok kadın cinayetinin işlendiği ülke Brezilya. Toplamda 1300 kadının öldürüldüğü Güney Amerika ülkesini, 277 cinayetle Kolombiya izliyor.
Nüfusa göre en fazla kadın cinayetinin işlendiği ülkeyse her 100 binde 4,33 ortalamayla Honduras. Honduras’ta her gün ortalama en az 1 kadın cinayeti işleniyor.
“Sorunun kaynağı ataerkil kültür”
MundoSur direktörü Eugenia D’Angelo’ya göre Latin Amerika’da cinayete kadar varan kadına şiddet oranlarının bu kadar yüksek olmasının temel nedeni, bölgede baskın olan ataerkil kültür.
VOA Türkçe’nin ulaştığı D’Angelo “Kadına yönelik şiddet, cinsiyetler arası eşitsizliğin nedeni ve sonucu; cinsiyetler arası eşitsizlik ise yaşadığımız yapısal bir sorun. Bu yapısal sorunun aşılmasının yolu ise insan haklarıyla uyumlu ve cinsiyet eşitliğini hedefleyen kamusal politikaların yaşama geçirilerek, ataerkil yapı yerine eşitlikçi bir yapının inşa edilmesinden geçiyor” diye konuştu.
“Her 4 kadın cinayetinden en azından biri önlenebilirdi”
MundoSur raporları, faillerin yüzde 24,4’ünün daha önce de şikâyet edildiğine, gerekli önlemlerin alınması durumunda kadın cinayetlerinin azaltılabileceğine, bu noktada da devlet kurumlarının ve kamusal politikaların önemine dikkat çekiyor.
D’Angelo’ya göre cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik politikaların üretilmesi için ilk yapılması gereken işlerden biri Latin Amerika’da kadınların ekonomik, sosyal durumu, milliyeti, sağlık durumu, cinsel kimliği gibi verileri içeren kapsamlı araştırmalar yaparak durum tespiti yapmak.
“Cinsiyet eşitliği hükümet değil devlet politikası olmalı”
Cinsiyet eşitsizliğinin kadınların insan olmaktan dolayı doğuştan sahip olduğu hakların ihlaline sebep olduğu ve bu yüzden de eşitliği sağlamaya yönelik politikaların geçici olan hükümetlerin değil devlet politikası olması gerektiğine dikkat çeken D’Angelo’ya göre kadın cinayetlerini azaltmak için her şeyden önce siyasi irade gerekiyor.
Uzman, sorunun ancak yaşamın birçok alanını kapsayacak biçimde, çok boyutlu ve çok aktörlü bir planla çözüme kavuşacağını, bölgesel politikaların ve bazı ülkelerdeki olumlu örneklerin diğer ülkelerde de tatbik edilmesinin önemine değiniyor.