Libya’nın başkenti Trablus’da hükümet yanlıları ile rejim karşıtları arasındaki arasındaki çatışmalar sürerken birçok resmi binanın ateşe verildiği bildiriliyor.
Görgütanıklarına göre yakılan binalar arasında Libya'nın parlamentosu sayılan Halk Merkezi de var.
Öteyandan iki Libya savaş jeti komşu Malta adasına indi. Maltalı yetkililer, göstericilere ateş açma emri verilen pilotların buna karşı çıkarak adaya sığındıklarını açıkladı.
Libya'nın BM Büyükelçi yardımcısı İbrahim Dabbaşi Kaddafi'yi çekilmeye çağırdı ve kendisinin savaş suçu işlemekten yargılanmasını istedi.
Bazı yetkililerin ülkeden kaçtığı, ülkedışındaki birçok Libya elçisinin sığınma başvurusunda bulunduğu önesürülüyor.
Haberlere göre bazı kentlerin kontrolü hükümet karşıtı grupların eline geçti. Ancak Libya'da yabancı gazeteci bulunmadığı için gelişmeler konusunda yeterli bilgi alınamıyor.
Merkezi Paris'teki Uluslararası İnsan Hakları Fedarasyonu Bingazi, Sirte ve Misrata dahil dokuz kentin göstericilerin elinde olduğunu bildirdi.
İnsan Hakları Gözlem ölü sayısını arttığını, beş gün içinde 233 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Amerika Dışişleri Bakanlığı elçilik mensuplarının aileleri ve asli olmayan personelin Libya'yı terketmesi kararı aldı. Bakanlık, Amerikan vatandaşlarından Libya'ya seyahat etmemelerini de istedi.
Gösteriler başladığından beri şiddet olayları en hızlı tırmanışı Trablus’ta göstererek doruğuna çıktı. Amatör video görüntüleri ve görgü tanıklarının anlattıkları kentte özellikle güvenlik güçleri tarafından başlatılan silahlı çatışmaları, yağma ve büyük bir korkunun hakim olduğunu gösteriyor.
Hükümet karşıtı göstericilerin tüm kente yayıldığı bazı hükümet binalarının ateşe verildiği bildiriliyor.
Haberleşme, Libya hükümetinin sıkı kontrolü altında. İnternet büyük ölçüde kapatılırken telefon hatları kesilmiş durumda. Bu da gelen haberlerin bağımsız kaynaklarca doğrulanmasını güçleştiriyor.
Görgü tanıkları, protestoların başladığı Bingazi’de hükümet karşıtı güçlerin kontrolü ele geçirdiğini öne sürüyor. Bazı haberlere göre güvenlik güçlerinin bir bölümü saf değiştirdi. Amatör videolar, silahlı hükümet karşıtı grupların sokaklarda dolaştığını gösteriyor. Hükümetin silahları ya muhalif gruplar tarafından ele geçirildi ya da saf değiştiren güvenlik güçleri bu silahları verdi.
Hükümet karşıtı gösterilerin Trablus ve Bingazi dışında başka kentlere de yayıldığı bildiriliyor.
Kaddafi’nin oğullarından biri televizyonda halka hitaben bir konuşma yaptı ve iç savaş uyarısında bulundu. Ayaklanma devam ederse son nefere kadar savaşacaklarını söyleyen Saif El-İslam Kaddafi, olaylardan İslamcı militanları, yabancı unsurları ve suç şebekelerini sorumlu tuttu. Kaddafi’nin oğlu, çatışmaların devam etmesinin Libya’nin petrol gelirini tehlikeye sokacağı uyarısında da bulundu.
Ancak Saif El-İslam Kaddafi, diyalog ve anayasa değişikliği dahil reform olasılığından da sözetti. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da uzun süredir iktidarda olan liderler, gösterileri yatıştırmak için reform vaadinde bulunuyor. Ancak burada hayati önem taşıyan nokta, verilecek ödünlerin zamanlaması.
Tunus ve Mısır’da hükümet karşıtı göstericiler, liderlerin sunduğu ödünleri çok geç ve yetersiz bulurarak reddetti ve devlet başkanları çekilmek zorunda kaldı. Bahreyn, Yemen ve Ürdün de liderler göstericilerin bazı taleplerini yerine getirmeye çalışıyor. Ancak bunda başarılı olup olmadıkları henüz belli değil.
Muammer Kaddafi, Libya’yı 1969’dan beri demir yumrukla yönetti ve terör örgütleriyle ilişkisi nedeniyle ülkesini yıllarca uluslararası topluluktan tecrit etti. Kaddafi, son sekiz yıldır uluslararası saygınlığını onarmaya çalıştı ancak içte baskıcı yönetimi değiştirmeden sürdürdü.
Libya’da ayaklanmaya yeni güçlerin katıldığı bildiriliyor. Haberlere göre nüfuzlu Warfallah aşireti, Kaddafi’yi destekten vazgeçerek hükümet karşıtı harekete katıldı. Libya’nın Arap Birliğindeki Temsilcisi Abdül Moneim el Noduni de göstericileri desteklediğini açıkladı.