DİYARBAKIR – Lice ilçesinde 14 yaşındaki Y.D. isimli çocuğun, polis olduğunu söyleyen kişilerce işkence edilerek, bir bataklığa atıldığı iddiası üzerine başlatılan soruşturmada savcılığın itirazı üzerine tutuklanan 2 polis memuru, yurtdışına çıkış yasağı konularak bugün serbest bırakıldı.
Olayla ilgili tutuklu polis sayısının bu sabah 5’e çıktığı açıklanmıştı. Ancak daha sonra Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İtiraz üzerine haklarında Asliye Ceza Mahkemesi’nce tutuklamaya yönelik yakalama kararı verilen 2 polis memuru, hukuka aykırı bir şekilde Lice Sulh Ceza Hakimliği’nce yurtdışına çıkış yasağı adli kontrol hükmüyle serbest bırakıldı. Usule ve hukuka aykırı karara itiraz edeceğiz” diye yazdı.
21 Mart’ta meydana gelen olayın ardından Lice Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında önceki gün gözaltına alınan biri komiser beş polis, ifadelerinin ardından adliyeye çıkarılmıştı.
Önce savcıya ifade veren polisler ardından tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilmişti. Nöbetçi hakime ifade veren polislerden üçü “nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "nitelikli kasten yaralama" iddiasıyla tutuklanmış, polislerden ikisi ise serbest bırakılmıştı.
Bugün ise olayla ilgili gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan ilçe emniyet amiri ile bir polis savcılığın itirazı üzerine tutuklanmıştı. Ancak daha sonra ilçe emniyet amiri ve polisin yeniden serbest bırakıldıkları açıklandı.
Üç polis Ankara'da yakalandı
Diyarbakır Valiliği olayla ilgili dün yaptığı açıklamada, beş polisin gözaltına alındığını açıklamıştı. Valilik ayrıca beş polisin görevden uzaklaştırıldığını ve haklarında idari soruşturma başlatıldığını da bildirmişti.
Birgün gazetesi polislerin Ankara’da yakalandığını belirtti. Ancak Valilik nerede yakalandıklarına dair bilgi vermedi.
VOA Türkçe'nin adliye kaynaklarından edindiği bilgiye göre, olayın ardından izne ayrılan üç polis Ankara’da yakalandı. Adliye kaynaklarının verdiği bilgiye göre Y.D. kendisine işkence yaptığını öne sürdüğü polislerden bazılarını teşhis etti.
Polisler iddiaları reddetti
VOA Türkçe’nin ulaştığı belgelere göre, şüpheli polisler hakkında "kasten silahla ve kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle yaralama ve silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle cebren çocuğa karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından soruşturma yürütüldü.
Savcıya Ankara’dan SEGBİS yoluyla ifade veren ve Y.D. tarafından teşhis edilen İlçe Emniyet Amiri A.O. hakkındaki iddiaları reddetti. VOA Türkçe’nin ulaştığı ifadede A.O., ilçe güvenlik toplantısında, toplumsal olaylarda yakalanan çocuklar hakkında işlem yapılmaması yönünde karar alındığına dikkat çekerek, “Söz konusu olayda da mağduru Nevruz olaylarının çıkması sebebiyle olay mahallinden araca aldık ve mağdurun bize yalvarması ve ısrar etmesi sebebiyle ayrıca ailesine kendisinin gideceğini söylemesine istinaden işlem yapmaksızın bıraktık. Olayda tek kabahatimiz bu olabilir” dedi.
Y.D.’yi ateş yakarken gözaltına aldıklarını öne süren A.O., Y.D’nin kendisini teşhis etmesini “Mağdurun fotoğraftan beni göstermesi son derece normaldir çünkü ilçenin Emniyet Amiriyim ve herkes beni tanır” şeklinde savundu.
Olayla ilgili savcıya ifade veren diğer polisler de suçlamaları kabul etmedi. Y.D.’yi işlem yapmadan bıraktıklarını savunan polisler, darp iddialarını da kabul etmedi. Polisler şüphelilerin kendilerine taş attıklarını öne sürdü.
Şüpheli polislerden İ.A, Y.D.’nin kendilerine mukavemet göstermesi üzerine, araç içinde plastik kelepçe taktıklarını ancak daha sonra çıkardıklarını ifade ederek, vücudunda oluşan yaraların taş atarken oluşmuş olabileceğini savundu.
Haklarında tutuklama kararı verilen İ.A., E.Ö., G.B. için tutuklama müzekkeresi çıkarıldı.
Ne olmuştu?
İddiaya göre göre 14 Yaşındaki Y.D. ile 10 yaşındaki arkadaşı 21 Mart akşamı Nevruz kutlamalarından dönerken, saat 20 sularında Lice ilçesinin Şaar Mahallesi'nde, polis olduklarını belirten kişiler tarafından zorla zırhlı araca bindirildi.
Arkadaşı bir süre sonra salıverilirken, Y.D. araçtan indirilmedi. Diyarbakır Barosu’nun Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği suç duyurusu dilekçesinde yer alan bilgilere göre, Y.D. alındığı yerden yaklaşık 7 kilometre uzaktaki tenha bir yere götürülürken, yolda "Kürtler’e küfret, ‘ben Türk’üm de’, Türkler’i yücelt" şeklinde baskı kuruldu.
Daha sonra dere kenarında indirilen Y.D.’nin silah dipçikleriyle darp edildiği iddialar arasında yer aldı. Y.D. daha sonra ayakları birbirine bağlanarak dere kenarındaki bataklığa bırakıldı.
Yoldan geçen bir çiftçinin fark ederek hastaneye kaldırdığı Y.D., ilk muayenesinin ardından Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada tedavi altına alınan Y.D.’nin, kafa travması geçirdiği, sol göz, sol omuz, sağ ayak, sol kulak ve vücudunun çeşitli yerlerinden darp izleri olduğu belirlendi. Y.D. tedavisinin ardından taburcu edildi. Diyarbakır Barosu olayla ilgili suç duyurusunda bulundu.
İlgili Haberler Diyarbakır’da Çocuğa İşkence İddiasına Suç Duyurusu