stanbul’u hedef alan terör saldırısı sonrasında HDP dışında Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin (AKP, CHP, MHP) liderlerinden terörle mücadele için siyaset üstü uzlaşma mesajları geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, “milli seferberlik” ilan etti
Başbakan ve AKP Genel Başkanı Binali Yıldırım’ın Pazartesi günkü daveti üzerine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün saat 10.30 ’da Çankaya’ya çıktı. Çankaya Köşkü’nde yaklaşık 2,5 saatlik görüşme sonrasında üç lider ortak basın açıklaması yaptı.
Terörle ilgili yaşanan gelişmeleri değerlendirmek üzere biraraya geldiklerini kaydeden Yıldırım, “Terörle mücadele konusu, Türkiye'de siyaset üstü bir konudur ve parti görüşümüz, düşüncemiz farklı olabilir ama terörle mücadele konusunda kararlılık, gerek CHP’de gerek MHP’de gerekse de AK Parti’de devam etmektedir,” dedi. Yıldırım, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’den terörle mücadele için gerekli katkıyı sonuna kadar verecekleri sözlerini işittiğini de ifade etti.
Yıldırım, Türkiye’nin hem Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, hem de sınır bölgeleri ile Suriye ve Irak’ta terörle mücadelesini bir “beka sorunu” olarak tanımladı. Yıldırım, “Ülkemizin gelecek sorunudur. Burada, içeride ve dışarıda kim ne söylerse söylesin, bizim açımızdan anlamı yoktur. Anlamı olan Türkiye'nin birliği, beraberliği, toprak bütünlüğünün devam etmesi, milletimizin kardeşliğinin zarar görmemesidir. Bu çerçevede geniş kapsamlı değerlendirmeler yaptık. Yapılan çalışmalar hakkında gerek Suriye'de gerek Irak'ta gerekse yurt içinde, konuları sayın genel başkanlarla paylaşma fırsatı buldum. Kendilerinin düşüncelerini dinledik. Bize önerileri oldu, onları da not aldık. Gayet verimli bir toplantı oldu,” diye konuştu.
CHP: “Türkiye olağan sürece girmeli”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da, “Sayın Başbakan, yaşanan terör olayları dolayısıyla bizleri bilgilendirdi, kendisine teşekkür ederiz. Terör konusunda bütün siyasal partilerin ortak tavır takınması, teröre karşı hep birlikte mücadele etmemiz gerektiği konusunda bir uzlaşmamız oldu. Zaten bu uzlaşma, hayatın doğal akışına da en uygun uzlaşmadır,” dedi.
Terörün can yaktığını ve bir insanlık suçu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, teröre karşı hep beraber, bütün vatandaşlarca ortak tavır alınması çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, “Türkiye süratle olağan bir sürecin içine gelmeli ve terör olayları bitirilmelidir. Terör bir siyasi partinin tek başına çözeceği bir olay olmanın da ötesinde, bütün siyasi partilerin, bütün vatandaşların, bütün sivil toplum kuruluşlarının ortak sorunudur. Bu ortak soruna karşı, ortak mücadele etmemiz gerekir. Bu mücadeleye kim önayak oluyorsa, bizler de haklı olarak onlara her türlü desteği vermek durumundayız. Dolayısıyla düşüncelerimizi aktardık. Umuyoruz, Türkiye bu tür acı olaylardan süratle kurtulmuş olur,” diye konuştu.
MHP: “Terörle kesin ve acımasız mücadele”
MHP Genel Başkanı Bahçeli ise, “Sayın Başbakanımızın çağrısı üzerine, Türkiye'de acımasızca ve alçakça sürdürülmek istenen terörle mücadeleyi değerlendirmek amacıyla yapılmış olan toplantı, milletimizin beklentilerine cevap verebilecek bir olgunluk içerisinde gelişmiştir. Siyasi partiler, terörle mücadelenin kesin ve acımasız bir kararlılıkla sürdürülmesini talep etmektedir. Bunun da uygulamalarının önümüzdeki günlerde görüleceği inancıyla Sayın Başbakana ve Sayın Genel Başkana teşekkürlerimi sunuyorum,” dedi.
Yıldırım, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, 22 Ağustos’ta üçlü zirve yapmış ancak o günkü anayasa değişikliği üzerinde uzlaşılması kararından sonuç çıkmamıştı.
Erdoğan terördeki bilançoyu açıkladı
Çankaya’da liderlerin yaptığı açıklama sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kameralar karşısındaydı. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda 32. Muhtarlar Toplantısı’nda, terörle mücadeledeki kayıplara dikkat çekerek, “milli seferberlik” ilan ettiğini dile getirdi.
Erdoğan, Türkiye’nin 20 Temmuz 2015 tarihinden bugüne PKK ile mücadelede 843’ü güvenlik görevlisi, 335’i sivil vatandaş olmak üzere, bin 178 can kaybettiğini açıkladı. PKK’nın dışındaki terör örgütlerini de anımsatan Erdoğan, DEAŞ terör örgütünün saldırılarında 300’e yakın,15 Temmuz darbe girişiminde 248 ve Fırat Kalkanı Harekâtında da 17 can kaybı olduğunu anlattı.
Erdoğan Anayasa’nın 104. maddesini anımsattı
Erdoğan, “Öte yandan, biliyoruz ki, bunların hepsi birer piyondur. Hiçbir şehidimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız, bunun böyle bilinmesini özellikle istiyorum. Hiçbir ihaneti cezasız bırakmadık, bırakmayacağız. Çünkü zalime merhamet, mazluma ihanettir. Bununla birlikte, meselenin gerisinde asıl oyunu da gözden kaçırmıyoruz ve kaçırmayacağız” açıklamasında bulundu.
“Zor, oyunu bozar” atasözü ile Kurtuluş ve Çanakkale savaşlarında oyun bozan bir millet olduğunu anlatan Erdoğan, “Bazıları sanıyor ki, tüm bu saldırıların hedefi bizim şahsımızdır, hükûmetimizdir, partimizdir. Kesinlikle öyle değil, mesele bundan ibaret değil. Ortada daha büyük bir oyun var. Saldırıya uğrayan bizim şahsımızda somutlaştırdıkları Büyük Türkiye, Yeni Türkiye, Özgür ve Müreffeh Türkiye mücadelesidir. Buna saldırıyorlar,” dedi.
Erdoğan, tüm vatandaşlara birlikte mücadele çağrısında bulunmak istediği açıklayarak, özetle sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gün, çekişme günü, çatışma günü, husumet günü, eski defterleri karıştırma günü değildir. Eğer birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirmez, bu saldırıların karşısına çelik gibi bir iradeyle, tam bir kararlılıkla durmazsak, hiçbirimiz yarınlarımıza güvenle bakamayız. Hepimiz aynı gemide olduğumuza göre, bu gemiye yönelik her saldırı hepimize yapılmış bir saldırıdır. Buna karşı gereken mücadeleyi vermek de hepimizin görevidir. Geldiğimiz noktada artık savunmada kalma imkânına da sahip değiliz. Mademki bize terör örgütleri üzerinden tarihimizin en büyük saldırılarından biri yapılıyor, öyleyse bizim de misliyle cevap vermek hakkımızdır. Buradan, tüm vatandaşlarıma sesleniyorum: Anayasamızın 104’üncü maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başı olarak, PKK’sıyla, DEAŞ’ıyla, FETÖ’süyle, DHKP-C’siyle ve tüm diğerleriyle, adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun, tüm terör örgütlerine karşı millî seferberlik ilan ediyorum. Her kim, bu örgütlerin çalışmalarıyla, elemanlarıyla ilgili herhangi bir şey görürse, duyarsa, malumat sahibi olursa, hemen güvenlik güçlerimize bilgi vermelidir. Terör örgütlerinin meselesinin, hak elde etme meselesi, bir davayı savunma meselesi olmadığını, artık herkesin anladığına inanıyorum. Çok açıktır ki, terör örgütlerinin tek meselesi, Türkiye’yi, bölgedeki diğer ülkeler gibi köken, inanç ve meşrep farklılıkları üzerinden çatışmalarla parçalamak, yıkıp yok etmektir. Esasen, ülkemizdeki hiçbir kesimin, hiçbir kişinin hakkını aramak için terör yöntemlerine başvurmasını mazur kılacak en küçük bir sebep yoktur. Türkiye’deki demokratik hak arama yollarının çeşitliliğini ve toleransını, emin olun, Avrupa ülkelerinde dâhi bulamazsınız.”
Erdoğan, güvenlik güçlerine ‘devlet ve millet’ arkanızda yönünde mesajlar vererek, muhtarları da mahallelerinde olan biteni bildirmekle görevlendirdi.