Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü görüşmesiyle Türkiye'de "normalleşme" için hangi başlıklarda uzlaşma sağlandığı tartışılıyor. VOA Türkçe’nin edindiği kulis bilgisine göre; Gezi Davası nedeniyle tutuklu Can Atalay'a milletvekilliği kapısını açacak Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı ve iktidarın buna karşı gelmemesi bekleniyor.
Erdoğan ve Bahçeli, CHP lideri Özgür Özel ile ayrı ayrı düzenledikleri görüşmeler sonrasında bugün Cumhur İttfakı olarak değerlendirme yaptı.
Cumhurbaşkanlığı'ndaki liderler görüşmesi saat 14.45'te başladı ve bir saat sürdü. Görüşmeye ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı. Ancak AK Parti ile MHP tarafından görüşme başlıkları; yeni anayasa, normalleşme süreci, TBMM çalışmaları ve ekonomi olarak işaret edildi.
Cumhur İttifakı'nın yerel seçimlerde oy kaybı yaşamasının ardından Erdoğan, MHP’nin Ferdi Tayfur'un "Söyleten Sensin" şarkısıyla AK Parti'ye sitem yaptığı yorumu üzerine 29 Nisan'da Bahçeli'yi evinde ziyaret etmişti.
Yargıtay Başkanlığı seçiminde krizde çözüm hamlesi
Bugünkü liderler görüşmesine saatler kala yargı alanında kritik bir gelişme yaşandı ve Yargıtay Başkanı seçimindeki kriz fiilen sona erdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk, başkan adaylığından çekilme kararı aldı. Şentürk'ün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirileceği iddia edildi.
Mehmet Akarca’nın dört yıllık görev süresi sona erdiği için 25 Mart'tan beri 348 üyeli Yargıtay'da başkanlık için seçim yapılmaya çalışılıyor. Seçimde, mevcut başkan Akarca, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay kararına karşı "Anayasa krizi" sürecini başlatmasıyla gündeme gelen Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez yarışıyordu.
Ancak 35 tur yapılan seçimlerde, adaylardan hiç birisi gerekli salt çoğunluk oyunu yani 175 üye desteğini alamadı.
Son olarak Yargıtay'da 13 Mayıs Pazartesi günü 36'ncı tur seçim yapılacağı ilan edilmişti.
Gözler Erdoğan-Bahçeli görüşmesiyle atılacak adımlarda
Ankara kulislerinde; Yargıtay Başkanlığı'ndaki kriz sonlandırılarak, Erdoğan ile Bahçeli görüşmesi öncesinde iki parti arasında uzlaşmazlık görüntüsüne son verildiği öne sürüldü.
Muhsin Şentürk'ün Yargıtay'da "milliyetçi aday" olarak adlandırılması itibariyle başkanlık yarışı, "AK Parti ile MHP arasında" şeklinde yorumlanıyordu. Şentürk'ün yarıştan çekilmesiyle Cumhur İttfakı ortakları arasında yargı alanında pazarlık yapıldığı görüşü sözkonusu.
Sinan Ateş'in 30 Aralık 2022 günü öldürülmesiyle ilgili yargı sürecinin, bu pazarlık başlıklarından birisi olduğu ileri sürüldü.
CHP yönetimi ise, Anayasa Mahkemesi’nin açıklanacak gerekçeli kararı üzerine AK Parti iktidarı tarafından Can Atalay’ın vekilliğine artık itirazda bulunulmaması beklentisinde. Böylece Ankara siyasetindeki “normalleşme"de Atalay örneğinde somut adım atılacağı iddiası gündemde. Yargıtay’daki krize bugün son verilmesi ise, bunun alt yapısı olarak yorumlandı.
İlgili Haberler Can Atalay krizi büyüyor: Yargıtay Başkanı AYM'yi "keyfilikle" suçladı; CHP lideri "bu bir darbe girişimi" dediAYM’nin gerekçeli kararıyla Can Atalay hamlesi nasıl olacak?
VOA Türkçe'nin edindiği kulis bilgilerine göre; önümüzdeki dönem için beklenen senaryo, Can Atalay'ın Hatay Milletvekili olmasıyla ilgili yargı geriliminin sona erdirileceği ve Anayasa Mahkemesi'nin açıklayacağı gerekçeli kararıyla Atalay'ın milletvekilliği haklarının iade edilmesinin tartışılacağı şeklinde.
Buna göre, Anayasa Mahkemesi (AYM), önümüzdeki günlerde Resmi Gazete’de yayınlanacak gerekçeli kararında, Can Atalay'ın Yargıtay kararı uyarınca TBMM'de milletvekilliğinin düşürülmesi işlemini "yok hükmünde" şeklinde yorumlayacak.
AYM, 30 Ocak 2024'te TBMM'de Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine gerekçe olan Yargıtay’ın kararıyla ilgili "Anayasa'ya aykırılık" tespiti yapacak. AYM, Atalay’ın 14 Mayıs 2023’te Hatay Milletvekili seçilmesine rağmen Gezi Davası nedeniyle hala tutuklu olmasıyla ilgili geçmişte aldığı iki ayrı hak ihlali kararını anımsatacak ve bu kararlara rağmen Yargıtay’ın Atalay’la ilgili kesin hüküm kurmasını Anayasa’ya aykırı değerlendirecek.
Dolayısıyla AYM, “yok hükmünde” değerlendirmesiyle anayasal açıdan Atalay’ın aslında seçilmiş milletvekili olduğu sonucuna yol açacak bir karar almış olacak.
AYM, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine karşı yapılan bireysel başvuru üzerine 22 Şubat’ta oy çokluğuyla “karar verilmesine gerek olmadığı” şeklinde kısa bir karar almıştı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise, Atalay'ın milletvekilliğinin Anayasa'nın 84'üncü maddesindeki “kesin hüküm” nedeniyle düştüğünü, bu durumda Anayasa'nın 85'inci maddesine göre AYM’ye itirazda bulunamayacağını ve AYM’nin de milletvekilliğiyle ilgili karar alamayacağını savunmuştu. Ancak Tunç’un yorumunun aksine AYM, gerekçeli kararıyla TBMM’de Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin hukuksuzluğuna dikkat çekecek.