Lübnan Yeni Bir Dönüşümün Eşiğinde mi?

Lübnan, 6 Mayıs’ta parlamento seçimleri için sandık başına gitmeye hazırlanıyor. Seçimler için başkent Beyrut başta olmak üzere ülkedeki bütün ana caddelere adayların resimleri ve vaatlerinin olduğu afişler yerleştirildi. Ülkedeki gazete ve dergilerin sayfaları, televizyon ve radyo kanallarının programları büyük ölçüde adayların tek başlarına röportajlarına veya tartışma programlarına ayrılmış durumda.

Lübnan’daki karışık iç siyasi yapısı ve siyasi grupların geçmişteki husumetlerinin de etkisiyle karşılıklı suçlamalara ve eski defterlerin açılıp hesap sorulduğu polemiklere de sıkça rastlanıyor.

Yakın dönemde başbakan Saad Hariri’nin Suudi Arabistan’dan yaptığı bir basın açıklamasıyla istifa ettiğini bildirip ardından istifayı geri alması ve hükümet sözcüsü Nebih Berri’yle Dışişleri Bakanı Jibran Basil arasında hakaretlerin yer aldığı bir ses kaydının yayınlanması gibi krizler yaşandı. Diğer taraftan İsrail ve Hizbullah arasındaki gerginlik bugünlerde tansiyon nispeten düşmüş olsa da sürüyor. Suriye’deki son gelişmelerden de doğrudan etkilenen Lübnan, mülteci akını gibi sorunların yanı sıra yıllardır çözülemeyen iç sorunlarla da boğuşuyor.

Bu iç ve dış şartlar altında sandığa gitmeye hazırlanan Lübnan’da 6 Mayıs’ta yapılacak seçimler birçok gelişmeye de gebe görünüyor.

10 yıl sonra yapılabilen seçimler

En son 2009 yılında genel seçimlerin gerçekleştirildiği ülkedeki 1960’lardan kalma seçim yasası geçtiğimiz yıl değiştirildi. Eski sistem nedeniyle 8 Mart (Hizbullah ve İran’a yakın kanat) ile 14 Mart (Hariri ve Suudi Arabistan’a yakın kanat) blokları arasında sıkışmış olan siyasi yapı, partilerin öne çıkmasını öngörüyordu.

Yeni sistemde seçmenler, partiye değil adaya oy verecek. Son açıklamalara göre, ülke genelinde 77 liste bünyesinde 597 aday yarışacak. Adayların bir liste bünyesinde seçimlere katılmaları şartı var. Listelerin, siyasi parti veya din-mezhep gibi Lübnan’da büyük ölçüde belirleyici olan faktörlerden çok pragmatist bir anlayışla hazırlandığını söylemek mümkün. Aynı listede Hizbullah ile birlikte Sünni adayları ve mevcut siyasi bloklara muhalif yeni nesil aktivistleri görmek mümkün.

Yeni seçim sistemi, yeni parlamentoyu ülkenin ve halkın sorunlarını öncelik alan isimlerin oluşturmasını sağlasa da anayasa ile belirlenmiş din ve mezhepler kotası hala geçerli. Diğer taraftan yeni sistem uzun süredir iç siyaseti etkisi altında tutan 8 Mart ve 14 Mart blokları açısından kestirilemez sonuçlar da doğurabilir.

6 Mayıs’ta 20 bin asker ve polisin 7 bin oy verme merkezinde ve ülke genelinde güvenliği sağlaması öngörülüyor. Nitekim, bazı yerlerde karşıt gruplar arasında kavgalar ve kısa süreli çatışmalar yaşanmaya başladı.

Sandığa giderken kronik sorunlar gündemde

Seçim süreci Lübnan’ın kronik sorunlarının adaylar arasında karşılılı suçlama malzemesi olarak kullanıldığı tartışmaları yeniden alevlendirdi. Ülkede giderek derinleşen ekonomik kriz en büyük sorun. Bu sorunun giderilmesi için başbakan Saad Hariri Paris’te bir donörler konferansı düzenlenmesi girişiminde bulundu. İstihdam yaratacak projelerin hayata geçirilmesi başta olmak üzere ülkenin krizden çıkması için düşük faizli kredi temin edilmesi amaçlanan bu konferansta çeşitli ülkeler toplam 11 milyar dolarlık kaynak sağlanacağı vaadinde bulundu.

Bu girişim Lübnan içinde bazı kesimler tarafından desteklenirken Hizbullah başta olmak üzere bazı siyasi hareketler “bu durumun Lübnan’ın iç işlerine müdahaleyi kolaylaştıracağını ve sağlanan kaynağın harcanacağı projelerin henüz oluşturulmadığını” savunuyor.

Ekonomik krizin, siyasi istikrarsızlık, karşıt siyasi grupların birbirlerini bloke etmeleri nedeniyle karar alma mekanizmasının kilitlenmiş olması ve yolsuzluk nedenleriyle ortaya çıktığı belirtiliyor. Konferansta vadedilen 11 milyar doların “yolsuzluğa kurban gidebileceği” yönündeki söylemler de mevcut.

Lübnan’daki ekonomik kriz ve yolsuzluk Avrupa Birliği’nin de gündeminde. AB, seçimleri izlemek üzere ülkeye 9 kişili bir ekip gönderdi. Önümüzdeki günlerde 36 kişilik bir ekibin daha gelmesi bekleniyor. AB, ülkenin krizden çıkması için bazı reformlar yapılması tavsiyesinde bulunmuştu ve gözlemci ekibin seçim sonrasında tavsiye edilen reformların yapılıp yapılmadığını izlemek üzere ülkede kalması bekleniyor.

Ekonomik kriz işsizlik, elektrik kesintileri, kamu hizmetlerinin sağlıklı olarak verilememesi gibi etkilerle günlük hayata doğrudan yansıyor. Bölgesel istikrarsızlıktan ve gelişmelerden doğrudan etkilenen ülkede 100 dolar-150 bin Lübnan lirası olarak sabitlenmiş durumda ancak bir süredir doların yükseleceği yönünde spekülasyonlar dile getiriliyor.

Kronikleşen sorunların çözülememesi ve siyasi çekişmeler halkın siyasetçilerden beklentilerini de oldukça düşürmüş durumda. Önceki yıl yapılan belediye seçimlerine katılım oranları bazı yerlerde yüzde 17’lere kadar düştü. Bu nedenle, bütün siyasi hareketlerin liderleri ve adaylar halka sandığa gitmeleri ve oy kullanmaları çağrıları yaparak katılımı arttırmaya çalışıyor.

Lübnan konusunda bir kitabı da olan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Yasin Atlıoğlu, Lübnan’daki yeni seçim sistemini ve olasılıkları Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.

Atlıoğlu, yeni sistemin bütün siyasi partiler üzerinde baskı yarattığını belirterek, “Yeni seçim yasasının getirdiği yeniliklerin seçim sonuçlarını nasıl etkileyeceği bilinmiyor. Bu durum tüm partiler üzerinde baskı yaratıyor ve tüm partiler seçim bölgelerindeki ittifaklarını ve seçim stratejilerini buna göre belirlemeye çalışıyor. Tabii seçmenlerin tercihlerinde mezhepsel aidiyetlerin eskisi kadar etkili olup olmayacağı da bilinmiyor. Ülkedeki iktisadi meseleler, yolsuzluk gibi müzminleşmiş sorunlar da seçmen davranışlarında etkili olabilir, özellikle büyük kentlerde” dedi.

Sistemin partiler arası rekabetin şartlarını değiştirmesinin yanı sıra aynı listedeki adaylar arasında da yarışı arttıracağını kaydeden Atlıoğlu, “Özellikle sivil toplum aktivistleri gibi bağımsız grupların parlamentoya girmesi geleneksel partilere bir ders olabilir” diye konuştu.