14 Mayıs seçimlerinden sonra kurultay sürecini başlatan Cumhuriyet Halk Partisi’nde kurultay tarihi il ve ilçe kongrelerinin tamamlanmasından sonra açıklanacak. İlçe kongreleri, 5 Ağustos-10 Eylül tarihlerinde tamamlandıktan sonra bu kongrelerde seçilen delegelerle, 16 Eylül-15 Ekim arasında il kongreleri gerçekleştirecek.
Ancak bu kongrelere giden yol hiç de kolay değil. Çünkü ana muhalefet partisinde kongrelere giden süreçte ilk sınav mahallelerde veriliyor. Mahallelerde Temmuz ayının ilk hafta sonundan beri seçimler yapılıyor. Hiç kuşkusuz 1200 civarında delegenin katılacağı kurultayda en büyük ağırlığa sahip kent İstanbul.
Your browser doesn’t support HTML5
Fakat bu seçimlerde İstanbul’u çok daha önemli kılan bir faktör daha var. Seçim sonrasında “değişim” ateşini yakan Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Siyaset yasağı getirilen İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile uzun zamandır sorunlar yaşadığı bilinen İmamoğlu için İstanbul il kongresi çok ayrı bir öneme sahip.
İstanbul’da kim kiminle daha yakın?
Bu iki isim dışında tümü İstanbul milletvekili olan Oğuz Kaan Salıcı, Erdoğan Toprak, Gökhan Günaydın ve Zeynel Emre de İstanbul seçimlerine ağırlıklarını koymaya çalışacak. Henüz saflar netleşmese de partinin yakın zamana kadar “ikinci adamı” pozisyonu kabul edilen Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Salıcı ile Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre’nin ve Kaftancıoğlu’nun birlikte hareket etmeleri sürpriz olmaz.
TBMM Grup Başkanı Gökhan Günaydın ile özellikle Sarıyer’de etkili olmaya çalışacak bir diğer İstanbul milletvekili Gökhan Zeybek’in, İmamoğlu’nun değişim çizgisinde birlikte hareket etmesi de bekleniyor. Yakın zamana kadar Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı olan Erdoğan Toprak’ın tavrı da önümüzdeki günlerde netleşecek.
Mahallelerde delegasyon savaşları: Değişim isteyen “Mavi liste”, “Sarı, turuncu ve beyaz listeler”e karşı
Bununla beraber mahallelerde heyecanlı yarışlar oluyor. Geçtiğimiz hafta VOA Türkçe olarak izlediğimiz Beyoğlu’nun Fetihtepe, Şişli’nin Mahmut Şevket Paşa ve Halil Rıfat Paşa mahallelerinde parti üyelerinin yüzde 60’ından fazla katılım gösterdiği seçimler yapıldı. Şişli’de CHP’nin en çok oy aldığı ve bu nedenle de ilçe seçiminde de en çok delegelerden birinin çıktığı mahalle olan Mahmut Şevket Paşa’da, turuncu liste 538’e 348 kazanırken diğer iki mahallede seçimler at başı geçti.
Şişli’nin Halil Rıfat Paşa mahallesinde iki liste de 70’e 70 eşit oy aldı. Seçimden bir gün önce her iki listede de liste başı olan İl Sekreteri Oğuz Kemal Yakar kırmızı listeden çıkarılırken “değişim”i dillendiren dolayısıyla İmamoğlu’na yakın olduğu düşünülen mavi listeden Şişli delegasyonuna seçilebildi.
Bir başka ilginç gelişme ise Beyoğlu’nun Fetihtepe mahallesinde yaşandı. Ağırlıklı olarak gençlerin destek verdiği beyaz liste, çoğunlukla partinin kıdemlilerinden oluşan mavi listeye 196-191 kaybetti.
“Önce kendi mahalleden delege olacaksın”
Aslında CHP’ye yönelik geliştirilen “tavan tabanı, taban tavanı belirliyor” eleştirisi çok gerçeklerle uyuşmuyor. Zira mahallelerde kıyasıya rekabet var.
Her mahallenin güçlü aktörleri kendi mahallesinde kazanarak önce ilçe siyasetinde, sonra il siyasetinde rol oynamaya çalışıyor.
Bir ilçe başkanı, “Beni kendi mahallemde gömmeye çalışıyorlar ve bu da CHP siyasetinin doğasında var, kendi mahallesinde gömülen ne kent siyasetinde ne de memleket siyasetinde söz söyleyemez. Önce kendi mahallende delege olacaksın” diyor.
“Elbette belediyelerde ağırlığı olan, mahalleliye iş sağlayan, üye çocuğunun yurt bulmasında rol oynayan, delege seçimlerinde etkili olabiliyor. Ama bu o mahallede seçimlerin çantada keklik olduğu anlamına gelmiyor” diye ekliyor bir başka ilçe yöneticisi.
“Genel başkanımızın yanındayız ama içimizdeki insanlar değişmeli”
CHP seçmeninde bir “değişim” talebi net. Ancak bu yalnız genel başkanın kim olacağından ibaret değil.
Şişli’de üye olan Emine Yıldız, seçimde yaşanan kaybın muhasebesini yapılmasını istese de bu sürecin sorumlusu olarak CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu görmüyor.
Yıldız, “CHP kazanamadı ama biz genel başkanın her zaman yanındayız. Bazı değişiklikler tabii ki gerekiyor. Olmalı da zaten. Başarı zaten buradan geliyor. Değişmeli de içimizdeki insanlar değişmeli” diyor
“Değişim dendiğinde parti üzerinde çok ciddi bir rüzgar yaratıyor”
Bir başka CHP Şişli ilçesi üyesi Levent Güzel ise değişimin şart olduğu görüşünde. Güzel’in CHP liderine getirdiği ana eleştiri ise yol haritasını açıklaması oldu.
“Genel olarak insanlar son seçimden sonra ciddi bir depresyona girdiler. Siyaseten detoks içinde. Kimse siyasete bulaşmak istemiyor. Siyasetten uzak duruyor. Genel başkanımızın verdiği emeği, partiyi birleştirme çabalarını görüyoruz. Bizim istediğimiz neydi? Genel başkanımızın bize bir yol haritası çizmesi, bırakacaksa eğer kendinden sonraki aday kimse işaret etmesi iyi olacaktı. Keşke ‘Ahmetçi’, ‘Mehmetçi’, ‘Kılıçdaroğlucu’ diye ayırmadan barış içinde insanlar birbirini kırmadan dökmeden bir yol haritası paralelinde yürünseydi. Yerel seçim öncesi bu kurultaya gidilmeseydi daha iyi olurdu. İnsanlar birbirini çok kırıyor, küskünlükler oluyor. Yerel seçimden sonra genel başkanımız bırakacaksa bırakacak, bırakmayacaksa devam edecekse kurultay süreci o zaman başlardı. Değişim dendiğinde parti üzerinde çok ciddi bir rüzgar yaratıyor. Ama insanları kırarak dökerek değil hep birlikte birleşe birleşe büyümemiz lazım. Sonuçta Ekrem İmamoğlu çok değerli bir insan Kemal Kılıçdaroğlu da değerli bir insan. İnsanları böyle ayırmanın bir anlamı yok bence.”
“Kılıçdaroğlu’nu indirme tuzağına düşerlerse parti bölünür”
Bir başka CHP’li Seyfettin Aktaş ise parti içi muhalefete liderlik yarışı için yerel seçim sonuçlarını beklemesi çağrısında bulunuyor, aksi halde partide bölünme ihtimalinin gündeme geleceği kanaatinde.
Aktaş, “Son seçimler bizim beklediğimiz sonuçlar değildi. Tabii ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybettiğini düşünmüyorum. Kaybetti ama bizim gönlümüzde kaybetmedi. Manipülasyonlar yaparak, terör örgütüyle ilişkilendirerek, kendi kanallarında genel başkanımızı ve partimizi aşağılayarak ki Sayın Cumhurbaşkanımız bunu itiraf etti bu sonuç çıktı. Buna rağmen 60 yıldan beri ilk kez yüzde 48 almış bir Kılıçdaroğlu var. Kılıçdaroğlu CHP’nin yolunu açacaktır. Zamanı, yeri gelecek taşlar yerine oturacak, herkes eteğindeki taşları dökecek. Kılıçdaroğlu’nu indirme tuzağına düşerlerse parti bölünür. Beklemezlerse Muharrem İnce gibi siyaset sahnesinde silinir giderler. Dokuz ay sahip çıkmaları gerekir. Ondan sonra biz de konuşuruz” diyor.
“Değişimin beklemesi partiye kaybettiriyor”
CHP’de bu tartışmalar aleni yapılıyor. Halil Rıfat Paşa mahallesinde üyeleri telefonla sandığa çağırmak için çalışan karşı listeden Hüseyin Toksöz ve Ferhat Çakmak daha önce aynı listelerde siyaset yapmış iki isim. Birbirlerine karşı gayet saygılı olan iki isimden Toksöz, “değişim”in zamanlamasına itiraz ederken Çakmak, “beklemenin partiye kaybettirdiği” görüşünü savunuyor.
Fetihtepe mahallesinde oy sayımı öncesi gözlemcilere kısa bir konuşma yapan İBB Meclis üyesi Fidan Aslan’ın dediği gibi seçimde yaşanan hayal kırıklığına rağmen CHP tabanında “demokrasi şöleni” sürüyor.