Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Aralık ayından bu yana devam eden faiz indirim sürecinde üçüncü kez faiz düşürdü ve politika faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 42,5’e çekti.
2024’te yüzde 50 seviyesinde sabit tutulan faiz, Aralık’ta yüzde 47,5’e, bu yılın başında ise yüzde 45’e düşürülmüştü.
2,5 puanlık son indirim piyasa beklentileriyle uyumlu oldu; dolar/TL kuru ise 36,45’ten 36,42’ye hafif bir gerileme gösterdi.
Faiz indirimiyle ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten henüz bir değerlendirme gelmedi.
Prof. Kozanoğlu: “Merkez Bankası orta yolu seçti”
Altınbaş Üniversitesi’nden Prof. Hayri Kozanoğlu, TCMB’nin faiz indiriminde “orta yolu” seçtiğini belirtti.
Your browser doesn’t support HTML5
Prof. Kozanoğlu: “Merkez Bankası orta yolu seçti”
Kozanoğlu’na göre, büyük şirketler faizlerin sabit kalmasını isterken, küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) daha düşük faizli kredilere erişim talep ediyor.
Kozanoğlu, TCMB’nin bu iki kesim arasında denge kurmaya çalıştığını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu: “Bankalar mevduat faizlerine bu indirimleri anında yansıtıyor ancak ticari kredi faizleri aynı oranda inmiyor”
1 milyon 200 bin üyesi olan ve ağırlıkla Prof. Kozanoğlu’nun işaret ettiği KOBİ’leri temsil eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu, indirimin ardından mevduat faizini düşürürken kredi faizlerinde benzer indirimlere gitmeyen bankaları eleştirdi.
Hisarcıklıoğlu, X hesabından yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın son üç ayda faizi toplam 7,5 puan indirdiğini, bankaların mevduat faizlerini hemen düşürdüğünü ama ticari kredi faizlerin aynı oranda inmediğini ve bankaların özellikle KOBİ kredilerinde faizleri düşürmesini ve üretime destek olmasını beklediklerini söyledi.
Prof. Günçavdı: “Agresif faiz indirimi, dövize hücuma neden olabilir; ani kur artışı birçok şirketi batırabilir”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Öner Günçavdı ise faiz indiriminin risklerine dikkat çekti. VOA Türkçe’ye konuşan Günçavdı, “Bankalar yüksek enflasyon riski nedeniyle kredi vermekte temkinli. Bu indirimin reel sektörde etkisi sınırlı kalır. Ayrıca agresif faiz indirimleri dövize talebi artırabilir, bu da kur şokuyla birçok şirketi batırabilir” uyarısında bulundu. Günçavdı, TCMB’nin siyasi baskılar altında bu kararı aldığını ve gelecek aylarda faiz indirimlerinin zorlaşacağını düşündüğünü belirtti.
Mehmet Şimşek’in son dönemde güçlü bir şekilde kamuoyunun karşısında olmamasını bir nevi “havlu atmak” olarak yorumlayan İTÜ İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi, gelecek aylarda faiz indirimine gitmenin daha da zorlaşacağını ancak çok ciddi siyasi baskılarla bunun gerçekleşebileceğini vurguladı.
“Merkez Bankası'nın Mayıs ve Haziran toplantılarında düşüş yapması çok zorlaşacak; manevra alanı daraldı”
Prof. Kozanoğlu da küçük ve orta büyüklükteki şirketlerin ciddi baskılarına rağmen Merkez Bankası’nın gelecek ay bir faiz indirimine gitse bile sonrasında bu düşüş eğilimine devam etmesini çok olası görmediğini şu sözlerle anlattı:
“Merkez Bankası'nın enflasyon tahminlerine güven iyice zedelendi. Çünkü her enflasyon raporunda bu beklentiler yukarı çekiliyor. Hatırlayalım; son dört toplantıda önce yüzde 14, sonra yüzde 17,5 ardından yüzde 21, en sonunda da yüzde 24'e çekildi enflasyon tahmini. Bunun gerçekleşmesi de çok olası değil. Nisan’da 2,5 puanlık indirim yapılabilir ama ondan sonra Mayıs ve Haziran toplantılarında düşüş yapmak çok zorlaşacak. Manevra alanı daraldı. Merkez Bankası'nın da iyice sıkışacağı bir döneme gireceğimizi tahmin ediyorum. Yeni faiz indirimlerine bir pay kalabilmesi önümüzdeki aylarda yüzde 1 veya 1,5 enflasyonlar açıklanması gerekir ancak gözlemlerimiz bunun gerçekleşmesinin neredeyse olanaksız olduğuna işaret ediyor.”
Altınbaş Üniversitesi öğretim üyesi bu yıl sonunda enflasyonun yüzde 30-35 aralığında olacağını, büyümenin de yüzde 1,5-2 civarında gerçekleşeceğini tahmin ediyor.