Türkiye’de muhalefette değişim yaşanması bakımından aylardır ilgiyle izlenen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) bünyesindeki genel başkanlık seçimi, hukuk karmaşasıyla yeni bir çıkmaza girmiş görünüyor.
MHP’de 15 Ocak’ta 547 delege imzasıyla tüzük değişikliği ve genel başkanlık seçimi talebinde bulunulması üzerine başlayan hukuk satrancında son hamle, Devlet Bahçeli lehine gelişti. Bugün ilk önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, muhaliflerce yapılan tüzük değişikliğini dava konusu olduğu gerekçesiyle kayıtlara işleyemeyeceğini açıkladı. Ardından da Yüksek Seçim Kurulu, tüzük değişikliği meselesi çözümlenmediği gerekçesiyle MHP’nin 10 Temmuz’da olağanüstü kongre yapmayacağına karar verdi.
Her gün yeni karar
Son süreçte, Devlet Bahçeli karşısındaki muhalifler, 19 Haziran’da Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin kararına dayanarak MHP 6.Olağanüstü Kongresi’ni toplamıştı. Kongrede, Noter onaylı 656 delege katılımıyla parti tüzüğünde devrim niteliğinde değişiklikler yapılmıştı. İlk anda, MHP Genel Merkezi’nce bu tüzük değişikliğiyle ilgili kongreye ilişkin iptal talebinde bulunulmayacağı açıklanmıştı. Ancak MHP’li delege Cemal Enginyurt’un bireysel başvurusu şeklinde yapılan başvuruyla 19 Haziran’daki tüzük değişiklikleri iptali talep edildi. Bunun üzerine Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, 24 Haziran’da “ihtiyati tedbir amaçlı yürütmeyi durdurma kararı” aldı. Böylece Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi yani yerel mahkeme, Yargıtay kararıyla gerçekleştirilmiş MHP 6.Olağanüstü Kongre kararlarını hukuken askıya almış oldu.
Bu arada muhalifler, 10 Temmuz’da genel başkan ve parti yönetimi seçimi yapılacağı öngörülen kongre hazırlıkları için Çankaya 4. İlçe Seçim Kurulu’na başvuruda bulunmuştu. Ancak Çankaya 4. İlçe Seçim Kurulu, 27 Haziran’da Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararını gerekçe göstererek, bu davada karar kesinleşinceye değin seçim yapılamayacağına hükmetti.
Muhalifler, ilçe seçim kurulu kararı aleyhine Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) 10 Temmuz’da seçimli olağanüstü kongre yapılabilmesi için başvurdu. Ancak YSK, bugünkü kararıyla muhaliflerce yapılan itiraz başvurusunu reddetti.
YSK’nın kararı öncesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da, bugünkü açıklaması ile MHP’de muhalifler lehine yapılan tüzük değişikliklerini siyasi parti siciline kaydedemeyeceğini duyurdu. Başsavcılıktan yapılan açıklamada; siyasi partiler açısından tüzük denetimi yetkisine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkili olduğu vurgulandı. Açıklamada, yerel mahkeme kararı kesinleşmeden tüzük değişiklikleri için işlem yapılamayacağı şöyle ifade edildi:
“MHP’nin 19 Haziran 2016 tarihli olağanüstü kongresinin iptali amacıyla açılan davada, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi verdiği karar ile tüzük değişikliğine ilişkin alınan kararların açılan dava kesinleşinceye kadar tedbiren uygulanmamasına karar vermiş ve bu durumu Başsavcılığımıza bildirmiştir. MHP’nin 19 Haziran 2016 tarihinde gerçekleştirilen Olağanüstü Büyük Kongresi’nde parti tüzüğünde yapılan düzenlemenin incelemesinin, kongrenin iptali hakkında dava açılmış olması ve bu dava hakkında Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce tedbir kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, anılan bu kongrenin iptali davasının sonucunun kesinleşmesinden sonra yapılmasına karar verilmiştir.”
Süreç sonbahara mı ertelenecek?
Muhalif adaylardan Koray Aydın’ın avukatı Dilşat Erdil, MHP’deki hukuki süreçte son durumu Amerika’nın Sesi’ne anlattı.
Erdil, Ankara 3. Asliye Mahkemesi’nin tüzük değişiklikleriyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı aleyhine, Aydın’ın avukatı olarak kendisi yanı sıra Meral Akşener, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan’ın hukukçularınca bugün başvuruda bulunduklarını açıkladı. Ancak YSK’nın henüz yerel mahkeme kararına yapılan itiraz sonuçlanmadan bugün karar verdiğini vurgulayan Erdil, MHP Genel Merkezi’nin kendi ilan ettiği 10 Temmuz’da kongre yapılmasından vazgeçtiğini beyan etmesi nedeniyle YSK’nın böyle bir karar aldığını söyledi. Avukat Erdil, “Bu ayrımı iyi değerlendirmek gerekiyor. YSK, Çankaya 4. İlçe Seçim Kurulu’nun kararını incelemeden, konusu kalmadan red kararı verdi. MHP Genel Merkezi’nin kongre yapmaktan vazgeçmiş olması nedeniyle inceleme yapmaya gerek olmadığına karar verdi” dedi.
Şu anda süreçte eğer bugünkü itirazlarına olumlu yanıt alırlarsa 10 Temmuz’da seçimli kongre yapılabileceğini kaydeden Erdil, böylece 19 Haziran’daki tüzük değişikliklerinin yürürlüğe girmiş olacağını vurguladı.
Eğer Ankara 3. Asliye Mahkemesi’nden itirazlarına ret yanıtı alırlarsa kongre yapılamayacağını belirten Erdil, “Beklentiler, ümitler boşa düşmüş olacaktır. Yeniden sil baştan imza toplayıp, yeniden genel merkeze müracaat edip seçimli kongre yapmak için bir süreç başlayacaktır. Henüz hukuki mücadele bitmedi. Ama bitse de biz imza toplayıp yine olağanüstü kongre yapma kararındayız. Elimizde Yargıtay’ca onanmış bir emsal karar var ve bu nedenle hukuki süreç hızlı ilerler. Kasım ayında genel merkezi kongreyi davet etmek gibi bir süreç başlayacaktır” diye konuştu.
Avukat Erdil, ayrıca 19 Haziran’daki tüzük değişikliklerinde hukuken hata yapıldığını ve yeterli delege sayısı olmaksızın kongre açılışı yapılması yanı sıra 13 madde tüzük değişikliği ile buna itiraz edilmesine kapı aralandığını da söyledi. Buna Koray Aydın ekibi olarak karşı çıktıklarını kaydeden Erdil, ancak Meral Akşener ekibince hukuken hatalı bu işlemlerin yapıldığını da sözlerine ekledi.
Your browser doesn’t support HTML5
Dilşat Erdil'le Söyleşi
Bahçeli yine “18 Mart 2018” dedi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, YSK’nın kararı öncesinde TBMM’de kendisine yönelttiğimiz soru üzerine, eğer kongreye müsaade edilmezse Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda kurultay yapmayacaklarını açıkladı. MHP’nin her defasında yargıya olan saygısını ifade ettiğini ve bu yargı sürecini çok ciddi takip ettiğini de belirten Bahçeli, “Zaten bizim 9 Ekim’den bu yana ilçe ve il kongre süreçlerimizle 18 Mart 2018 tarihinde 12. Olağan Kongremiz yapılacaktır. O çalışmalara başlarız. Belki de milletimiz için MHP için hayırlara vesile olur. Bu konuda söylenecek başka bir şey de yoktur” dedi.
Bahçeli, “Siz 19 yıldır bu parti yönetiminde liderisiniz. Mevcut tabloda yani o gün 19 Temmuz'da MHP'liler oradaydı. Sizce delegenin bir değişim talebi yok mu? Bu değişim talebinin karşılanması gerekmez mi?” sorumuza tepki gösterdi. Bahçeli, bu soruya karşılık, “Peki milletin değişim talebini basın olarak siz niye karşılamıyorsunuz. Çöreklenmiş 30 yıldır zehir saçan basın mensupları var. Köşe yazarları var. Bunlar için değişim talebiniz olmuyor mu hep insanlar bunu MHP’den bekliyor. Hadi bakalım” yanıtını verdi.
Your browser doesn’t support HTML5
Devlet Bahçeli ile Söyleşi