400 milyon dolarlık fonu kesileceği açıklanan Columbia Üniversitesi bunun olmaması için "meşru kaygıları" gidereceğini duyurdu

Trump yönetiminin kendilerine yönelik olarak 400 milyon dolarlık kaynak kesintisi kararının ardından New York’taki Columbia Üniversitesi, yönetimin meşru kaygılarını gidermek için çalıştıklarını açıkladı. Söz konusu kesintinin okuldaki İsrail protestolarında Yahudi öğrencilere karşı tavır nedeniyle alındığı açıklanmıştı.

Cuma günü yapılan duyuruda hükümet, fonun kesilmesine gerekçe olarak okulun New York City kampüsünde ve yakınlarında antisemitik taciz olarak nitelendirdiği olayları gösterdi. Üniversite, Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e saldırması ve ardından Gazze'de yaşanan savaştan bu yana Filistin yanlısı ve İsrail karşıtı öğrenci protesto hareketlerinin ön saflarında yer aldı.

Üniversitenin geçici başkanı Katrina Armstrong, Cuma günü mezunlara gece geç saatlerde gönderdiği mesajda, “Tüm Columbia topluluğunu, meşru endişelerini gidermek için federal hükümetle birlikte çalışmaya kararlı olduğumuz konusunda temin etmek istiyorum” dedi. “Bu amaçla Columbia, kampüsümüzde antisemitizmle mücadele etmek için ciddi adımlar atabilir ve atmaya da devam edecektir.”

Trump yönetimi, iptal edilen fonun okula taahhüt edilen 5 milyar dolarlık devlet hibesinin sadece bir kısmı olduğunu açıkladı.

Armstrong, “Bu fonların iptalinin üniversitenin araştırma ve diğer kritik işlevlerini derhal etkileyeceği, öğrencileri, öğretim üyelerini, personeli, araştırmaları ve hasta bakımını etkileyeceği konusunda hiçbir şüphe yok” dedi. Columbia'nın mali raporuna göre, 2024 mali yılında üniversitenin 6,6 milyar dolarlık işletme gelirinin yaklaşık 1,3 milyar dolarını federal fonlar oluşturuyordu.

Okulun bir önceki rektörü Minouche Şefik, üniversitenin protestoları ele alış biçiminin hem İsrail yanlısı hem de Filistin yanlısı taraflardan eleştiri almasının ardından geçen yıl Columbia'daki görevinden istifa etti.

Öte yandan Beyaz Saray yönetimi okula yönelik hangi sözleşme ve hibeleri iptal ettiğini açıklamadı ancak Eğitim Bakanlığı, gösterilerin yasadışı olduğunu ve Yahudi öğrencileri öğrenme fırsatlarından mahrum bıraktığını savundu. Sivil haklar grupları ise kesintilerin anayasaya aykırı olduğunu öne sürüyorlar.