Mısır, Türkiye'nin Rolünü Ele Geçiriyor

Suriye muhalefet üyeleri Kahire'de Arap Birliği temsilcileriyle görüşürken

Türkiye, Suriye’nin baş konu olacağı Tahran’daki Bağlantısız Ülkeler zirvesine üst düzeyde yetkili göndermiyor. Uzmanlar, Ankara’nın bu tavrına karşılık Mısır’ın Suriye konusunda daha büyük bir bölgesel rol üstlenmeye hazırlandığına dikkati çekiyor.

İran’ın evsahipliği yaptığı ancak Batı’nın desteklemediği konferansın Suriye krizini çözmede etkili olması beklenmiyor. İran, Batılı ülkelerin geçerliliği olmadığını vurguladıkları kendi barış planına konferansta destek arayacak.
Beşar Esad rejimini kuvvetle destekleyen İran, Batı ve Sünni Körfez ülkelerini isyancılara silah ve para yardımı yapmakla suçluyor.

Türkiye ise Tahran’a gitmek yerine New York’ta Suriye konusunda düzenlenecek BM Güvenlik Konseyi toplantısında karşılaştığı insani krizi gündeme getirecek.
Ancak bazı Türk uzmanlar Ankara’nın Tahran zirvesine katılmayarak bölgesel gücünü gösterme açısından büyük fırsat kaçırdığı görüşünde.
Uluslararası İlişkiler Araştırma Enstitüsü EDAM’da görevli dışpolitika uzmanı eski diplomat Sinan Ülgen bunlardan biri.

Ülgen, ”Kriz başladığında Türkiye’nin ideal bir konumu vardı. Sadece Şam hükümetiyle yakın bağlantısı değil, Orta Doğu’daki diğer rejimlerle de diyalog imkanı vardı. Ama Türkiye Suriye muhalefetiyle yakın ilişki içine girdi ve bu özelliğini yitirdi. Bence şimdi bundan yararlanan Mısır bu rolü üstlenmeye çalışıyor” şeklinde konuşuyor.

Türkiye’deki siyasi gözlemciler Mısır’ın yeni hükümetiyle Suriye konusunda bölgesel etki yapacak konuma geldiği görüşünde.
Muhalif Suriye Ulusal Konseyi İstanbul’da kuruldu ve halen burada üsleniyor, ancak toplantılarını Kahire’de yapıyor. Uzmanlara göre bu, diplomatik rüzgarların yönünün değiştiğini gösteriyor.
Milliyet gazetesi yazarı Semih İdiz, Türkiye’nin muhalefet açısından taşıdığı önemli konumu Mısır’ın ele geçireceğini savunuyor.

İdiz, ”Bölgede yaşayanlar Türkiye gibi Arap olmayan bir ülkenin değil, bir Arap ülkesinin krizi çözme çabalarına öncülük etmesini tercih eder. Kahire’nin Arap dünyasının resmen belirtilmeyen başkenti olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Arap Birliği’nin merkezinin Kahire’de olması bunu gösteriyor” diyor.

Ancak Türkiye’nin Suriye ile 900 kilometrelik sınırı var ve Ankara sadece Suriye’nin siyasi muhalefetine değil askeri koluna da destek veriyor. Yeni Şafak gazetesi yazarı Akif Emre bu açılardan Türkiye’nin muhalefet için öneminin devam edeceği görüşünde.
Emre, ”Türkiye’nin önemli rolü var. Özgür Suriye Ordusu’nun kampları Türkiye’de. Türkiye resmen isyancıları silahlandırmayı reddediyor ama en azından lojistik destek sağladığını herkes biliyor” diyor.

Sinan Ülgen, Suriye muhalefetinin Türkiye ile Mısır arasında dengeli bir yaklaşım izleyeceğini söylüyor ancak Ankara’yı etkisinin azaldığı konusunda uyarıyor.
Ülgen, ”Suriye Ulusal Konseyi açısından, hem Türkiye hem de Mısır’dan destek sağlamak mantıklı bir strateji. Bu bakımdan onlar için böyle bir strateji benimsemek son derece normal. Ama bu, Mısır’ın Türkiye’nin oynamak istediği rolü giderek üslendiği gerçeğini değiştirmiyor” şeklinde konuşuyor.

Türk hükümeti içte Suriye krizindeki tutumu ve muhalafete verdiği güçlü destek nedeniyle giderek artan eleştirilerle karşı karşıya. Uzmanlara göre, eğer Kahire’nin Suriye krizindeki nüfuzu Ankara aleyhine güçlenirse, bu eleştirilere bir yenisi daha eklenecek.