İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Libya’da hayatını kaybeden Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun cenaze töreniyle ilgili haber yaptıkları için geçtiğimiz ay başında MİT Kanunu’na muhalefetten tutuklanan 6 gazeteci hakkındaki soruşturmayı tamamladı.
Avukatların henüz görmediği iddianameye ilişkin haber, Sabah gazetesinin internet sitesinde yayınlandı.
Buna göre, daha önce tutuklanan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv Haber Müdürü ve Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Barış Terkoğlu, Odatv muhabiri Hülya Kılınç, Yeni Yaşam Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Yeni Yaşam Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve Yeniçağ gazetesi köşe yazarı Murat Ağırel ile Almanya’da yaşayan Birgün gazetesi yazarı Erk Acarer ile daha önce ifadesi alınıp serbest bırakılan Akhisar Belediyesi basın birimi görevlisi E. E. hakkında iddianame düzenlendi.
Şüpheliler, iddianamenin kabul edilmesi halinde MİT Kanunu'nun 27. Maddesi ile ‘Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri’ açıklama suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 329. Maddesi'ni ihlalden, 7 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
Avukat Ülgen: ‘‘Kime casusluk yapıldı? Hangi bilgi, hangi sır servis edildi?’’
Murat Ağırel’in avukatı Celal Ülgen, yaptığı açıklamada sosyal medya paylaşımlarının casusluk kapsamına girmediğini söyledi.
Ülgen, ‘‘Günlerdir söylüyorum. FETÖ yargısında olanlar yeniden yaşanmaya başlandı diye günlerdir söylüyorum. İddianamenin açıldığı bilgisi önce medyada yer aldı. Ama benzerlik bu değil. İddianın geniş ve şüphelileri alçaltıcı tutulması. FETÖ yargısında casusluktan çok sayıda yurtsever yargılandı. Yeni Odatv iddianamesinde itham, TCK 329. maddesi, yani casusluk. Kime casusluk yapıldı? Hangi bilgi, hangi sır servis edildi? Salt sosyal medyada yapılan paylaşımlardan yola çıkarsanız büyük ve görkemli bir casus ordusuna ulaşabilirsiniz. Yine de dosyaya ve dayanak belgelere ulaştığımız için savunma görevimizi belirgin yapabilecek olmak güzel. Ne yapılmak istendiğini de iyi biliyoruz. Kimse yurtseverliğinden kuşku duyulmayacak gazeteciler için bu tür alçaltıcı ithamlarda bulunamaz’’ dedi.
Soruşturmanın ilk safhasında, hakkında hiçbir suçlama olmayan gazeteci Erk Acarer’in Libya’da hayatını kaybeden MİT mensubu hakkındaki paylaşımları nedeniyle soruşturmaya dahil edildiği iddia edildi.
Avukat Günel: ‘‘Bir koyundan iki post çıkarmaya çalışıyorlar’’
Odatv tutuklularının avukatlarından Serkan Günel ise aynı eylemden iki suç çıkarılarak davanın asliye ceza mahkemesi yerine ağır ceza mahkemesine taşınmak istendiği görüşünde.
Avukat Günel, ‘‘Bildiğiniz gibi biz suç unsuru olmadığında hala ısrarlı olsak da tutuklamalar MİT Kanunu 27. maddesinden yapılmıştı. Hala aynı kanıdayız, varolan suçlama ile bir dakika bile içeride müvekkillerimizin tutuklu kalmamaları gerekiyor. Bizim henüz görmediğimiz iddianameyle aynı eylemden iki suç çıkarmaya çalışıyorlar, bu yapılana bir nevi bir koyundan iki post çıkarma denebilir. Bu yapılan, ağır ceza mahkemesinde yargılamak üzere yapılmış bir plandan başka bir şey değil. Eğer sadece MİT Kanunu’ndan yargılansalardı bu dava asliye ceza mahkemesinde tek hakimle görülecekti. Asliye ceza mahkemelerinde tutuklama istisna, ağır ceza mahkemelerinde kaide haline gelmiş durumda’’ dedi.
Davanın hangi mahkemede görüleceğini Pazartesi günü öğrenmeyi umduklarını söyleyen Avukat Günel, ancak mahkemenin kabul etmesinin ardından iddianameyi görebileceklerini ve mahkemenin iddianameyi kabul etmesiyle bir kez daha tahliye talebinde bulunacaklarını dile getirdi.