Moskova: ‘Suriye’nin Toprak Bütünlüğüne Saygı Gösterilmeli’

ABD’nin önümüzdeki haftalarda Suriye’den askerlerini çekmesi sonrası atılacak adımları koordine etmek amacıyla Moskova’da bir araya gelen Türk ve Rus dışişleri bakanları “ortak anlayışa” vardı.

Türkiye, ABD’nin askeri varlığını geri çekme kararını açıklamasından önce de Suriye’nin kuzeyinde konuşlanan YPG güçlerine müdahale arayışındaydı. Ancak Moskova’daki görüşme sonrasında ortaya çıkan durum, Suriye’nin “toprak bütünlüğüne saygı” mesajı veren Rusya’nın, hem Beşar Esat yönetimiyle uzlaşma, hem de sahada askeri koordinasyon beklediğine işaret ediyor.

Başkan Donald Trump’ın, 19 Aralık’ta Twitter mesajıyla, IŞİD’le mücadele sona erdiği gerekçesiyle Suriye’den Amerikan askerlerini çekme kararı sonrasında sahadaki aktörler ve Ortadoğu ülkeleri arasında diplomatik temaslar yürütülüyor.

Türkiye, halen YPG’nin kontrolundaki Menbiç ve Fırat’ın doğusunun Amerikan askerleri çekildikten sonra muhalif Arap nüfusu, dolayısıyla Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kontrolüne geçmesini amaçlıyor. Türkiye, “PKK’ya bağlı terör örgütü yapılanması” olarak tanımladığı YPG’yi hedef almak üzere son aylarda Menbiç ve Fırat’ın doğusuna askeri operasyon yapacağını belirtiyordu. Bu noktada Türkiye açısından en önemli engel, o bölgelerde NATO müttefiki ABD askerlerinin bulunması olarak işaret ediliyordu. ABD askerleri çekildikten sonra YPG’nin bölgeden çıkarılması için çalışma yürüten Türkiye bu amaçla artık sahadaki en önemli askeri güç konumundaki Rusya’yla müzakerelere başladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile görüşmek üzere bugün Moskova’daydı. Türk heyetinde, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Başkanı Hakan Fidan da yer aldı. Rus tarafında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Valeri Gerasimov ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev masadaydı. Bu görüşme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat görüşmek istediğini açıkladığı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kabul etmesi halinde liderler düzeyindeki müzakereye de zemin olacak şekilde öngörüldü. Çavuşoğlu da, görüşme öncesinde Erdoğan’ın kendilerini “Rusya’yla ilişkilere verilen değer” dolayısıyla Moskova’ya gönderdiğini söyledi.

Görüşme bitiminde ise, Lavrov ve Çavuşoğlu, ortak basın açıklaması yaptı.

Rusya BM kararıyla Suriye’nin toprak bütünlüğünü vurguladı

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye’de terör tehlikesini ortadan kaldırmak için Türk ve Rus askerlerinin sahada koordinasyon halinde hareket etmesi konusunda mutabakata varıldığını açıkladı. Lavrov, özetle, “Amerikan askerlerinin Suriye’den çıkmasının ardından bu ülkedeki terör tehdidini nihai olarak sonlandırma amacıyla sahada yapılacak koordinasyon konusunda Türkiye’yle mutabakata vardık” ifadelerini kullandı. Lavrov, Rusya ve Türkiye’nin, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne koşulsuz bir biçimde saygı gösterilmesi gerektiği maddesi de dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2254 numaralı kararına tamamen bağlı olduklarını teyit ettiklerini açıkladı.

Lavrov’un sözleri, Suriye’de Beşar Esat (Şam) yönetimini meşru egemenlik yapısı olarak tanıdığını defalarca açıklayan ve bu yönetime askeri destek sağlayan Moskova’nın Şam’dan yana tavrını koruduğu ve Türkiye’den sahada bu yönde askeri koordinasyon beklediği şeklinde yorumlandı. Rusya’nın Türkiye’nin kuzeyde askeri operasyon yürütmesine yeşil ışık yakıp yakmama konusunda Lavrov’un herhangi bir açıklamada bulunmaması gözlerden kaçmadı.

Türkiye: “Tüm terör örgütlerini temizlemek için ortak irademiz var”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise, Suriye ve bölgesel konularda Rusya ve İran’la yakın işbirliğine devam edileceğini belirterek, “Tüm terör örgütlerinin Suriye topraklarından temizlenmesi konusunda ortak irademiz var” diye konuştu.

Çavuşoğlu, üçlü mekanizmada ortak anlayış bulunduğunu kaydederek, “Astana garantörleri olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü, siyasi birliğini savunuyoruz ve bunlara halel getirecek tüm çabalara da karşıyız. Bazıları Astana sürecini ya da Soçi sürecini baltalamaya çalışıyor olabilir ama şunu unutmasınlar; bugün Suriye için bir anayasa komisyonunun kurulması konuşuluyorsa, bu Rusya, İran ve Türkiye’nin birlikte attığı adımlar ve sarf ettiği çabalar sayesinde olmuştur. Suriye ve bölgesel konularda Rusya ve İran’la yakın işbirliğine devam edeceğiz” ifadelerini de kullandı.

Bu noktada Çavuşoğlu’nun, “Suriye’nin toprak bütünlüğü ve askeri birliğini” vurgulamasına karşın bu konuda Türkiye ve Rusya arasında görüş farklılıkları mevcut olduğu biliniyor. Rusya tarafı, “Suriye’nin toprak bütünlüğü ve askeri birliğini” Esat yönetiminin temsil ettiği görüşüyle yorumluyor ve silahlı birçok grubu Suriye Devleti’ne karşı terörist hareket olarak görüyor. Türkiye tarafı ise, ÖSO adı altında birleşmiş silahlı muhalif gruplara açıkça destek verirken, bu grupla birlikte Suriye’nin kuzeyinde belirli bir bölgeyi de askeri kontrolü altında bulunduruyor.

Yine Rusya ve Türkiye’nin bugünkü görüşme sonrasında terör örgütlerine karşı mutabakat mesajı vermesiyle birlikte sahada PYD-YPG unsurlarına karşı nasıl bir tavır takınılacağı da merak konusu oldu.

Rusya’dan Batı’ya: “Anayasa Komitesi oluşumuna karışılmamalı”

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ayrıca Suriye’de siyasi çözüm sürecine ilişkin de açıklamalar yaptı. Lavrov’un, Astana Süreci’nde Rusya, Türkiye ve İran’ın öncülüğünde yürütülen müzakereleri ön plana çıkarak, BM’nin Cenevre’de masaya oturacak yeni anayasa hazırlama komitesinde Astana üçlüsü kararlarına uyulmasını istemesi de dikkat çekti. Anayasa Komitesi konusunda BM'nin yeni Suriye temsilcisi Geir Pedersen’le işbirliği yapacaklarını kaydeden Lavrov, özetle, “Bu yıl Astana formatı çerçevesinde yapılan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi sonucunda ivme kazanan siyasi sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda bir değerlendirme yapıldı. Suriye anayasa komitesinin kurulması için Astana sürecinin garantör ülkeleri Rusya, Türkiye ve İran, büyük bir çaba sarf ederek, ellerinden geleni yapmıştır. Batılı meslektaşlarımız da dahil olmak üzere Astana üçlüsüne son aylarda durmadan anayasa komitesinin bir an önce oluşturulması çağrıları yapan herkesin çabalarımıza karışmayacağını umuyoruz. Suriye’deki siyasi çözüm sürecinin daha hızlı ilerlemesi konusunda umutluyuz ve yeni yıla bu umutla giriyoruz” dedi.

Lavrov, Suriyeli mülteciler açısından ülkelerine geri dönmelerini teşvik edecek gerekli koşulları sağlamak üzere Türkiye’yle çalışmaları yoğunlaştırma kararı aldıklarını da sözlerine ekledi.