Muhalefet Sandık Güvenliği Endişesini Koruyor

Your browser doesn’t support HTML5

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, sandık güvenliği açısından sorunlu gördükleri Şanlıurfa, Gümüşhane, Van ve Çankırı gibi illerde milletvekillerini görevlendirdiklerini açıkladı. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsökmenler de, köy, mezra ve kent merkezleri dahil olmak üzere toplam 1025 yerde 125 bin seçmeni ilgilendiren sandık taşıma kararlarından endişeli olduklarını duyurdu.

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi (SP) ve HDP’nin de aralarında bulunduğu ve sandık güvenliğini amaçlayan Adil Seçim Platformu, 24 Haziran Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesinde son durumu değerlendirdi.

Platform toplantısında söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsökmenler’in açıklamaları dikkat çekti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski üyesi, hukukçu Rıza Türmen de son yasal düzenlemelerle nasıl sandık güvenliği endişesi oluştuğunu anlattı.

Adil Seçim Platformu olarak her sandıkta olmayı amaçladıklarını belirten Adıgüzel, CHP olarak müşahit sıkıntısı gözlemlenen ve seçim günü sıkıntılar yaşanabileceğinden şüphe duyulan kentlerde gün boyunca milletvekillerince görev yapılacağını ifade etti. Sandık güvenliği sorunu yaşanabilecek kentler olarak Şanlıurfa, Gümüşhane, Van ve Çankırı gibi illeri tespit ettiklerini kaydeden Adıgüzel, CHP’li milletvekillerince seçim gününde bu kentlerde sandık nöbeti tutulacağını dile getirdi.

HDP’li Özsökmenler de, seçim mevzuatında yapılan son değişiklikler kapsamında sandık taşıma kararı yetkisi ilçe ve il seçim kurulları yerine kaymakam ve valililere verilerek, iktidar lehine adımlar atıldığını söyledi. Kaymakam ve valilerce Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) çok sayıda sandık taşıma talepleri iletildiğini kaydeden Özsökmenler, “Bunlardan çoğunluğu mesela 1990’larda yaşanmış asayiş olayları gibi komik gerekçelere sahipti. Sadece Hakkari’de 50 binin üzerinde seçmeni ilgilendiren yani toplam seçmen sayısı 150 bin olan kentte üçte birini taşıma talebi oldu” dedi. Özksökmenler, bunun üzerine HDP olarak YSK’ya eğer 1 milyon civarında seçmeni taşımayı öngören bu talepleri kabul etmeme çağrısı yaptıklarını belirterek, aksi takdirde seçmen iradesine zarar verileceğini kaydetti.

YSK’nın mevcut durumda 1025 yerleşim yerinde 120 bin seçmeni ilgilendiren sandık taşıma kararları alındığını söyleyen Özsökmenler’in verdiği bilgiye göre; sandık taşıma kararları dolayısıyla 53 bin 883 seçmen 0-2,5 kilometre mesafe arasında, 50 bin 618 seçmen 2,5 -5 kilometre mesafe arasında ve 16 bin 200 seçmen 5 kilometre üzerindeki mesafedeki sandıklara gitmek zorunda kalacak.

Diyarbakır, Van, Hakkari, Şırnak, Ağrı, Tunceli, Erzurum ve Şanlıurfa, sandıklar taşındığı için seçmenleri başka yerleşim yerlerinde oy kullanacak iller arasında.

Toplantıda ayrıca İyi Parti Genel İdare Kurulu üyesi Oltaç Ünsal ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelebi da hazır bulundu.

Polis ve jandarma ile sandık tehlikede mi, güvencede mi?

Son seçim mevzuatı değişikliğiyle ihbar yapıldığı gerekçesiyle polis ve jandarmaya sandık başında bulunma hakkı verilmesi en önemli tartışma konularından birisi.

CHP’li Adıgüzel, zaten olağanüstü hal (OHAL) altında seçime gidilmesini yanlış bulduklarını belirterek, OHAL şartlarına ilaveten herkese herhangi bir nedenle sandık başına polis veya jandarma çağırma olanağı verilmesiyle sandıkta provokasyon ihtimali yarattığını vurguladı. Adıgüzel, “Herhangi bir nedenle sandık başına kolluk kuvveti çağrılması özgür ve demokratik seçim yapılması önündeki engellerinden birini oluşturuyor” diye konuştu.

HDP’li Özsökmenler de, OHAL’in muhalefeti kontrol etmek amaçlı devam ettirildiğini söyleyerek, “Sandık alanı daraltıldı. Eskiden olduğu gibi sadece sandık kurulu başkanı değil herhangi birisi herhangi bir gerekçeyle polisi çağırabilecek. Bu nedenle sandık başında çok sakin olacağız. Provokasyonlara izin vermeyeceğiz. Yasal haklarımızı sonuna kadar kullanarak ama provokasyonlara gelmeden sakin bir seçim olması için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.

Hukukçu Rıza Türmen ise, “Avrupa’da bunun bir örneği yok” diyerek, son yapılan seçim mevzuatı değişiklikleriyle AKP’nin seçimi yürütme işini adeta YSK ve seçim kurulları yerine bürokrasi ve polis ile jandarmaya verdiğini söyledi. Türmen, “İktidar gücüne sahip kolluk kuvvetleri sandık dışında, seçim yeri dışında kalması gerekirdi. Güvenlik güçleri sandık başına diktiğinizde hele de ufak yerleşim yerlerinde seçmen iradesini saptıracak, etkileyecek sonuçlar doğurabilir” dedi.

Adil Seçim Platformu: Yüzde 99,6 sandıkta hazırız

Adil Seçim Platformu, son 23 Haziran günü de sandık gözlemcisi/müşahit olunabileceğini anımsatarak, “Her sandık başında olmayı hedefliyoruz. Herkesi öncelikle seçime katılmaya, oy vermeye davet ediyoruz. Ardından sandık peşine diyerek oylara sahip çıkılmasını istiyoruz” açıklaması yaptı. Platform, mobil cihazlar üzerinden “adil seçim” uygulamasını indirerek, herkesi en azından kendi oy kullandığı sandıkta saat 17.00’den sonra oy sayım sürecini izlemeye ve uygulamaya ıslak imzalı tutanak örneğini yüklemeye davet etti.

Platform, 24 Haziran’da Türkiye genelinde sandık görevlisi ve müşahitlerle seçimi izleme konusunda hazır olduklarını mesajını özetle şu bilgilerle aktardı:

“- Türkiye genelinde kurulacak 181.869 sandığın yüzde 99,6’sında, seçmen sayısı itibariyle 59 milyon seçmenin yüzde 99,9’unun oyunun güvenliğini garanti edecek şekilde yaklaşık 415.000 sandık kurulu üyesi ve bugün itibariyle yaklaşık 195.000 müşahit görevlendirmesi yapıldı.

- Seçmenlerce sandık başından bilgi geçebilecek, sandık tutanaklarının görsellerinin iletilebileceği ve tüm gün canlı destek alabilecek “Adil Seçim Uygulaması” geliştirildi ve kullanıma sunuldu.

- Oy verme işlemi bittiği andan itibaren sandık başındaki görevliler eliyle, tüm sandıkların ıslak imzalı birleştirme tutanakları Adil Seçim Platformu bileşeni siyasi partilerin seçim merkezlerine ulaştırılacak.

- Ankara'da kurulan “Adil Seçim Basın ve İletişim Merkezi”mizde tüm sandık başlarından, doğrudan alınacak seçim sonuçları gerçek zamanlı olarak tüm Türkiye’ye duyurulacak. Seçim sonuçlarının manipüle edilmesine hiçbir suretle izin verilmeyecek.”