Muhalefet tekrar biraraya gelebilir mi?

Diyarbakır

Türkiye’de ve Dünyada ‘tarihi’ olarak nitelendirilen seçimler geride kalırken tartışmalar sürüyor. Tartışmalar özellikle muhalefetin yaşadığı yenilginin çevresinde dönüyor. Diyarbakır’da düzenlenen bir toplantıda, seçim sonuçları tartışılırken konuşmacılar, muhalefetin bir daha biraraya gelmesinin çok zor olduğu görüşünde birleşti.

İsmail Beşikçi Vakfı tarafından düzenlenen “Toplum ve Sosyoloji Bağlamında Türkiye'de Seçmen Davranışları” konulu panelde, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçları ele alındı. Dicle Üniversitesi’nden Prof. Dr. Rüstem Erkan, Gazeteci Osman Sert, Boğaziçi Üniversitesi’nden Dr. Feyza Akınerdem ile Kürt Çalışmaları Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı panelde, seçim sonuçları özellikle de muhalefet açısından ele alındı.

Toplantıda ilk söz alan Prof. Dr. Rüstem Erkan, 12 Eylül’den sonra toplumun zihninin liberal paradigma çevresinde şekillendiğini savunarak sol partilerin dahi liberalizmi savunduğunu söyledi. Erkan, muhalefetin bundan sonra seçim kazanma ihtimalinin olmadığını ifade ederek “Uzun süre böyle şekillenecek” dedi.

Erkan’ın bu teorisine Ankara Enstitüsü’nden Gazeteci Osman Sert de destek verdi. Bir dönem Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun danışmanlığını da yapan Sert, seçimlerin sonuçlarının şaşırtıcı olmadığını savundu. Sonucun öngörülemez olmadığını dile getiren Sert, “İktidarın oyun kurucu olduğu iddiasına katılmıyorum. Bu seçimin sonucu farklı gerçekleşebilirdi. Seçimleri seçmeni, toplumu ciddiye alan, seçmeni dönüştürmek isteyen, seçmenin beklentilerine göre hareket etmeyi siyasetin bir kuralı olarak gören aday kazandı” diye konuştu.

Muhalefetin bundan sonra biraraya gelmesinin zor olduğunu savunan Sert, görüşünü şöyle savundu: “Yeni bir muhalefetin kurgulanması çok zor çünkü bütün yıldızların astrolojide yan yana geldiği bir seçimden sonra seçimleri kazanamamış olmak, onları tekrar biraraya getirmeyi çok kolay kılmıyor. Karşılıklı güvensizlikler, hayal kırıklıkları oluştu, beklentiler gerçekleşmedi. Herkes birbirini suçluyor parti içinde insanlar birbirini suçluyor. Yakın vadede bunun o kadar kolay olacağını düşünmüyorum. ‘Muhalefetin işi bitmiştir, Türkiye’de muhalif bir söylem gerçekleştirilemez, Türkiye’de iktidar değiştirilemez’, bu düne göre daha zor ama bunu imkânsız görmek muhalefet yapmanın zeminini ortadan kaldırır”

Sert bu tablonun, ittifaklar sadece aritmetik ittifaklar değil siyasal ittifaklara evrilip insanlara doğru mesaj verebilmesi halinde değişebileceğini ifade etti.
Panelde son sözü alan Kürt Çalışmaları Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu ise altılı masaya vurgu yaptı. Ruhavioğlu, altılı masayı ve seçimde aldığı desteği “Altılı masadaki kurgunun hem sağdan hem soldan gelen partilerle oluşturulması, toplumda ya da elitlerde kanaat önderlerinde kimlik temelli oy verme davranışının zayıfladığı şeklinde bir kanaat ortaya çıkarmıştı” sözleriyle yorumladı.

Diyarbakır

Muhalefete dair umut kalmadı

Toplantının ardından VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Ruhavioğlu, muhalefetin yeniden biraraya gelmesinin zor olduğunu ifade etti. Altılı masanın bir araya gelemeyeceğini vurgulayan Ruhavioğlu, “Seçim kaybedilince doğal olarak herkes masada başka birilerine kabahati daha fazla yüklemek istiyor. Böyle bir zorluk var. CHP içinde Kılıçdaroğlu’nun liderliği tartışılıyor. İyi Parti, söylemese bile, lider değişimini destekliyor gibi görünüyor. Böyle bir durumda İyi Parti'yle masaya güçlü oturmak biraz zor. 2019’da birliktelik ve HDP'nin dışarıdan desteği bazı belediyeleri değiştirdi ve bu Erdoğan'ın iktidarını seçimle değiştirilmesi gibi bir umut doğurdu. Ama ihtimal kaybedildi. ‘Gelecek yıl ittifak edelim bir sonraki 5 yıl için bir umut açalım’ gibi bir durum yok” şeklinde konuştu.

İttifak ihtimalini Kürt siyaseti açısından değerlendiren Ruhavioğlu, “Kürt siyaseti zayıfladı, kaybetti. Bu süreçten zararlı çıktı. Benzer bir feragati niye yapsın emin değilim. Dolayısıyla dünden daha zor olduğunu düşünüyorum. Altılı masa ve HDP’nin birlikte hareket etmesinin 2019 seçimlerine nazaran çok zor olduğunu düşünüyorum” dedi.

Ruhavioğlu, muhalefetin seçimlerde ittifak dışında başka şansı olmadığını savunarak Kürtler için kayyum riskine dikkat çekti. Ruhavioğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Muhalefetle ittifak edelim sonra Erdoğan bizim belediyelerimize kayyum atasın mı yoksa muhalefetle birlikte hareket etmeyelim Erdoğan kazansın, bizim belediyelerimizi kayyumdan koruyalım. Kürt siyasetinin bu tartışmayı daha güçlü yapmaya daha fazla ihtiyacı var. HDP'nin desteklemediği durumda muhalefetin Ankara, İstanbul Adana’da kazanması çok zor”

“Muhalefet Kürdofobi’den kurtulmalı”

Toplantının moderatörlüğünü yapan Siyaset Bilimci Vedat Koçal da muhalefetten umudunu kesenlerden. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Koçal, Kürdofobiye vurgu yaptı. Koçal, Kürdofobinin bir tarafa kazandırırken, bir tarafa kaybettirdiğine dikkat çekti. Son seçimlerin sonuçlarına Kürdofobi’nin etki ettiğini savunan Koçal, “Her iki tarafta da Kürdofobi egemendi. Eğer CHP cepheden somut bir karşı çıkış geliştirse Millet İttifakı'nın dağılma riski vardı. İyi Parti'nin demeci buna yönelikti. ‘HDP varsa biz yokuz’ dediler” diye konuştu.
Türkiye’nin ağır ekonomik krizden geçtiğine dikkat çeken Koçal, kriz dönemlerinde seçmenlerin otoriteye yöneldiğine vurgu yaptı. Otoriter yönetiminin de Kürdofobiyle sağlandığını savunan Koçal, “Kriz yönetmek otorite gerektirir ve Türkiye'de krizlerde ciddi otorite üretme kaynağı Kürdofobidir. 2010 sonrası göçmen karşıtı denendi, tutmadı. Avrupa'da yükselen aşırı sağın göçmen karşıtlığına dayanmasına rağmen Türkiye'de tutmadı. Türkiye'de Kürdofobi’ydi. Kriz devam ettikçe böyle devam eder” şeklinde konuştu.

Muhalefetin tekrar bir araya gelemeyeceğini söyleyen Koçal, “CHP’nin Kürdfobiden'den kurtulduğunu varsayalım. Altılı masanın diğer bileşenleri ne olacak? İyi Parti ne olacak? Kürdofobiyi aşmaya yönelik bir politika ürettiğiniz zaman diğer küçük partilerin dikkate almak zorundasınız” dedi.

İlgili Haberler Vatandaş çay zammına tepkili